Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/177 E. 2023/11833 K. 21.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/177
KARAR NO : 2023/11833
KARAR TARİHİ : 21.06.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/128 E., 2021/331 K.
SUÇLAR : Kasten yaralama, nitelikli tehdit
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafii, katılan vekili
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret, Onama

Sanıklar hakkında katılana karşı kasten yaralama suçlarından neticeten hükmolunan 2.000,00 TL adlî para cezasına ilişkin mahkûmiyet kararlarının tür ve miktarları itibarıyla 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulundukları anlaşılmıştır.

Sanıklar hakkında bozma üzerine katılana karşı tehdit suçlarından kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/5867 soruşturma numaralı iddianamesi ile; sanıklar hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentleri, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca kamu davası açılmıştır.

2. … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.09.2014 tarihli ve 2013/333 Esas, 2014/238 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında,
a. Tehdit suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının e bendi uyarınca beraatlerine, karar verilmiştir.

b. Yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, karar verilmiştir.

3. … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.09.2014 tarihli ve 2013/333 Esas, 2014/238 Karar sayılı kararın sanıklar müdafii, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 25.02.2021 tarihli, 2019/2131 Esas, 2021/3367 Karar sayılı kararı ile;
“Oluş ve dosya kapsamına göre; katılan sanık … …’in gündüz vakti tanık … ile sanıkların bulunduğu yerden geçtiği esnada sanıklar … ve … tarafından hukuki bir alacağın olduğu iddiası ve alacağın tahsil edilmesi amacıyla katılanı darp edilip “bir daha marinadan geçemezsin sana ve ailene zarar veririz” şeklinde sözlerle tehdit edildiği olayda; katılan …’in sanıklara karşı bir borcu olmadığını öne sürdüğü,sanıkların ise yaklaşık 2 yıl önceye dayanan 10.000 euro alacaklarının olduğunu iddia edip bu iddialarını cep telefonu mesajı ile ortaya koymaya çalıştıkları dikkate alındığında;
Öncelikle, taraflar arasında hukuken geçerliliği bulunan bir alacak-borç ilişkisi olup olmadığı kovuşturma aşamasında sunulan mesaj içeriği ile birlikte araştırılıp, gereği halinde borcun kaynaklandığı olayın tanıkları da mahkeme huzurunda yeminli olarak dinlendikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği düşünülmeden eksik soruşturma ile yetinilerek yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,”
Nedeniyle bozulmasına, karar verilmiştir.

4. … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.10.2021 tarihli ve 2021/128 Esas, 2021/331 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında,
a. Tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının c bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, karar verilmiştir.

b. Yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, karar verilmiştir.

5. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği belirlenmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıklar Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya erteleme hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
3. Yeniden vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğine,
4. Vesaire,
İlişkindir.

Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri
1. Yağma suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi gerekiğine,
2. Vesaire,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Katılanın. sanık …’un babası diğer sanığın amcası olan tanık H.T ile yaptığı ticari ilişki neticesinde 10.000 Euro borçlu olduğu, …’in marinada …’i görmesi üzerine yanına giderek 10.000 Euro borcunu ödemesini istediği, bu sırada olay yerine sanık …’in de geldiği, katılanın bu parayı ödemeyi red ettiği, sanıkların katılanı basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek düzeyde yaraladıkları ve “Bir daha marinadan geçmeyeceksin, yoksa sana ve ailene zarar veriririz” dedikleri, anlaşılmıştır.

2. Sanıkların aşamalarda alınan savunması dosya arasında mevcuttur.

3. Katılanın aşamalarda alınan beyanı dosya arasında mevcuttur.

4. Katılana ait adli muayene raporu dosya arasında mevcuttur.

5. Olay yerine ait CD çözüm tutanağı dosya arasında mevcuttur.

6. Tanık H.T. beyanlarında katılanın kendilerine 10.000 Euro borçlu olduğunu beyan ettiği görülmüştür.

7. Tanık M.E.B.’nin olay yerinde bulunduğu, katılanın beyanlarını doğruladığı görülmüştür.

IV. GEREKÇE
A. Sanıklar Müdafiinin Temyiz Sebepleri Yönünden
1. Beraat Kararı Verilmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Katılanın aşamalardaki beyanları, adli muayene raporu, CD çözüm tutanağı, tanık beyanı, sanıkların savunmaları, Hukukî Süreç başlığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmı karşısında, sanığın eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya erteleme hükümlerinin uygulanması gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
5237 sayılı Kanun’un, “Hapis cezasının ertelenmesi” başlıklı 51 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; “Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması, gerekir.” şeklinde düzenlemeye yer verildiği, ”yine Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu yönünden ise; 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin alıtnıcı fıkrasının (b) bendinde ” Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,” şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir. Mahkemece “Sanıkların yargılama sürecinde pişmanlık göstermemeleri dikkate alındığında tekrar suç işlemeyecekleri yönünde mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığından sanıklar hakkında CMK 231/5 vd. Fıkralarında düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler ve TCK 51 de düzenlenen Ertelemeye ilişkin hükümler uygulanmamıştır.” şeklindeki yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeler ile lehe hükümlerin uygulanmamasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Yeniden Vekalet Ücretine Hükmedilmemesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Bozma ilamı önce verilen mahkumiyet kararının bozulduğu, bozma üzerine yargılama yapılarak yeniden mahkumiyet kararı kurulurken karar tarihi itibariyle vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka aykırılık bulunmamış ise de daha önce ödendiği iddia edilen kısmın mahsubunun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

B. Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri Yönündan
Yağma Suçundan Mahkumiyet Kararı Verilmesi Gerekiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Tanık H.T.’nin beyanları, sanık savunmaları ve katılan beyanı karşısında katılanın tanık H.T. ile ticaret yaptığı, sanık … tarafından sunulan duruşma tutanağında belirtilen şekilde katılanın sanığa borcunu inkar etmediğine dair mesaj attığı ve bu mesajında kendisi tarafından gönderildiğini kabul ettiği anlaşılmakla tarafların aralarında alacak verecek olduğu bu nedenle 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinin birinci fıkrasının uygulanması gerektiği belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

C. Vesaire Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar müdafiinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
A. Sanıklar Hakkında Katılana Karşı Kasten Yaralama Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Öninceleme bölümününü ilk paragrafında açıklanan nedenle … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.10.2021 tarihli ve 2021/128 Esas, 2021/331 Karar sayılı kararırına yönelik katılan vekili ve sanıklar müdafiinin temyiz isteklerinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanıklar Hakkında Katılana Karşı Nitelikli Tehdit Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.10.2021 tarihli ve 2021/128 Esas, 2021/331 Karar sayılı kararında sanıklar müdafiince ve katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıklar müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

21.06.2023 tarihinde karar verildi.