Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/172 E. 2023/11546 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/172
KARAR NO : 2023/11546
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

İ S T İ N A F S O N R A S I T E M Y İ Z

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/1557 E., 2019/1417 K.
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : İlk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden kurulan mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 29.11.2017 tarihli ve 2017/117870 soruşturma numaralı iddianamesi ile sanık hakkında nitelikli yağma ve silahla tehdit suçlarından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. … 5.Ağır Ceza Mahkemesinin 02.04.2018 tarihli ve 2017/474 Esas, 2018/91 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 10 yıl 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, silahla tehdit suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

3. … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 12.06.2019 tarihli ve 2018/1557 Esas, 2019/1417 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince nitelikli yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmü kaldırılarak, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, ve 62 nci maddesi uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1.Yağma suçunun unsurlarının oluşmadığına,
2. Sanığın suç işleme kastının bulunmadığına,
3. Senedin yasal unsurlarının bulunmaması nedeniyle yağma suçuna konu olamayacağına,
4. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasının usul ve yasaya aykırılığına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanıkla mağdurun daha önceden birbirlerini tanımadıkları, ancak sanığın eski kız arkadaşı olan … ile mağdurun aynı okulda bir süre birlikte çalıştıkları, daha sonra mağdurun …’nın nikahında şahitlik yaptığı, sanığın daha önceden birlikte yaşadığı … isimli şahsın mağdurla ilişkisi olduğunu düşünerek mağduru önce boya yaptıracağı gerekçesiyle aradığı, asıl amacının boya yaptırmak olmadığı, 04.11.2017 tarihinde sanığın mağdurla buluştuklarında daha önceden birlikte yaşadığı … isimli şahısla ilişkisini anlatmasını istediği, sanığın başlangıçta hiçbir sebep yokken bıçağını çıkararak “seni öldürürüm” dediği, konuşma bitiminde ayrılacakları sırada sanığın telefon irtibatını kesmemesini, kendisini daha sonra tekrar arayacağını söylediği, aynı gün akşam 7’de arayacağını söylediği, cep telefonu numarasını istediği, mağdurun kendisine telefon numarasını verdiği, eşinin telefon numarasını da kaydettiği, sanığın daha sonra ayrılıp gittiği, 09.11.2017 tarihinde saat 19.30 sıralarında sanığın mağduru telefonla aradığı, Buca Heykel’de buluşmak istediğini söylediği, Buca Heykel Meydanı’nda buluştuktan sonra birlikte Kasaplar Çarşısı’na gittikleri, sanığın bıçağını çıkararak mağduru ölümle tehdit ettiği, “benim dediklerimi yaparsan sana zarar vermem, eğer dediklerimi yapmazsan aileni mahvederim” dediği, daha sonra yanından ayrıldığı, 11.11.2017 tarihinde sanık ile mağdurun buluştukları, sanığın mağdura “Bugün öğlene kadar 500 TL para bulup getireceksin” dediği, mağdurun bulamam dediğinde sanığın ısrar ettiği, mağdurun daha önceki bıçak çıkarmaları ve tehditleri nedeniyle korkması sebebiyle kabul ettiği, sanığın isteği üzerine öğle vaktinde tekrar buluştukları ve 500,00 TL’yi sanığa verdiği, sanığın parayı sayarak cebine koyduğu, boş bir senet çıkararak kalemle birlikte mağdura verdiği, senedi doldurmasını istediği, mağdurun gözleri görmediğini söyleyerek senedi doldurmak istemediği, sanığın çocuklarının ırzına geçeceğini söyleyerek tehdit ettiği, siyah saplı bıçağı çıkararak ölümle tehdit ettiği, araçla bir süre geçtikten sonra mağdurun nüfus cüzdanını istediği, mağdurun nüfus cüzdanını verdiği, mağdurdan araçta beklemesini isteyerek yanından ayrıldığı, mağdurun korkudan araçtan çıktığı ve durumu polislere anlattığı, sanığın mağdurla yaptığı telefon görüşmelerine göre buluşma yerinde polis memurlarının tertibat aldıkları, sanığın mağdurun yanına geldiği, bir süre konuşmalarından sonra ayrıldıkları sırada mağdurun olayla ilgili daha önceden bilgi vermesi üzerine polis memurlarının sanığı yakaladıkları, sanığın yakalandığında üzerinde mağdurun daha önceki beyanlarında belirttiği 4 adet 100 TL’lik, 2 adet 50 TL’lik olmak üzere toplam 500 TL’lik para ile montunun cebinde bıçağın ele geçirildiği, bu şekilde gerçekleşen eylemin sanığın mağdura karşı zincirleme olarak yağma suçunu oluşturduğu yerel mahkemece kabul edilmiştir.

2. Kolluğun 11.11.2017 tarihli tutanakta; devriye görevi yerine getirildiği sırada … isimli vatandaşın “beden zorla 500 TL para alıp zorla senet imzalattılar, yine geleceklermiş, eve doğru gelin” demesi üzerine şahsın adresi olan evin önüne gelindiği, vatandaşla mülakat yapıldığı sırada telefonuna çağrı geldiği, “bak tekrar arıyor” diyerek telefonun çaldığı, telefonun hoparlörünü açarak “gel beni al, ben Tınaztepe Hastanesi’ndeyim” dediği, mağdurun “ben gelemem” demesi üzerine sanığın “tamam ben taksi ile gelirim” dediği, konuşmanın geçtiği Ahmet Kutsi Tecer İlkokulu yanı 5. Sokak üzerinde buluşma olacağını beyanla adreste irtibat alınacağı sırada … isimli şahsın … Camii’nin arka sokağında buluşulacağını belirtmesi üzerine o bölgeye gidildiği, gerekli tertibatın alındığı, yaklaşık 5 dk. sonra 55-60 yaşlarında, kilolu, başında siyan kasket şapkalı, siyah pantolonlu, siyah kaşe montlu erkek bir şahsın geldiği, aracın sağ ön kapısından araca bindiği, araç içerisindeki mağdur …’le konuşma yaptıkları, yaklaşık 5-6 dk. sonra mağdurun araçtan indiği, arkasından şüpheli şahsın indiği, yanından uzaklaştığı, polis kimlik tanıtma gösterilerek nüfus cüzdanı istendiğinde ibraz edilen nüfus cüzdanına göre şahsın … olduğu, isnat edilen suç yüzüne karşı söylendiğinde şahsın konuyu doğrulayarak pantolonunun cebinden müştekiden aldığı 4 adet 100, 2 adet 50, toplam 500 TL para ve 1 adet 05.12.2017 ödeme tarihli 100.000 TL bedelli, 11.11.2017 tarihli … adına düzenlenmiş senedi teslim ettiği, yapılan kaba üst yoklamasında montunun sağ cebinden bir adet paslanmaz ibaresi yazılı bıçağın çıktığının tespit edildiği belirtilmiştir.

3. … Kriminal Polis Labaratuvarı Müdürlüğünün 04.12.2017 tarihli raporunda senet üzerindeki yazılar ile sanık ve mağdurun el yazıları arasında aynı elden çıktıklarını gösterir nitelikte ilgi ve irtibatın bulunmadığı belirtilmiştir.

4. Sanık aşamalarda atılı suçu işlemediği yönünde savunmada bulunmuştur.

5. Mağdur kollukta, oluşa uygun ve diğer delillerle örtüşen beyanda bulunmuştur.

6. Sanığa ait nüfus ve adli sicil kaydı dosya arasındadır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Sanığın suç tarihinde mağdurda uyandırdığı korku ve tehditler sonucunda 500,00 TL parayı yağmaladığı, ancak sanığın üzerinden ele geçirilen senetteki yazıların sanığın ve mağdurun eli ürünü olmadığı, geçerliliği bulunmayan senedin mağdur tarafından sanığa verildiğine dair iddianın soyutta kaldığı, önceye dayalı tehditlerin yağma suçunun unsuru kabul edildiği ve tek suç olarak değerlendirildiği, bu nedenle sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanmadığı, eylemin silahtan sayılan bıçakla ve tehditle gerçekleştiğinin kabul edildiği, sanık savunmalarına suçtan kurtulmaya yönelik olduğu belirtilerek, sanığın mağdura karşı bıçakla yağma suçunu işlediği sabit görülmüş, sanığın polis tarafından yakalandığında üst aramasında ele geçirilen ancak mağdurdan borç olarak aldığını söylediği 500,00 TL paranın sanık tarafından polise teslim edilmesi hususunda iadenin rızai olmadığı kabul edilerek sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 168/3-1. cümlenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Sanığın suç tarihinde mağdurda uyandırdığı korku ve tehditler sonucunda 500.00 TL parayı yağmaladığı, parayı aldıktan sonra cebinden boş senet çıkartarak, silahtan sayılan bıçağı mağdura gösterip tehdit etmek suretiyle senetleri doldurtmak istediğinin anlaşılması karşısında; sanığın aynı yağma kastı ile hareket ederek mağdurdan 500.00 TL para alması ile boş senedi imzalatmaya çalışması eyleminin bir bütün halinde tek yağma suçunu oluşturduğu yönündeki Dairemiz kabulü ile,
Suçun sanık tarafından işlendiği yönündeki kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sanık müdafiinin diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık yakalandığında, 500.00 TL para ile mağduru imzalamaya zorladığı senetleri kendi rızası ile kolluk görevlilerine teslim ettiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı Kanun’un 168/1-3 üncü maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden temyiz istemleri yerinde görüldüğünden, … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 12.06.2019 tarihli ve 2018/1557 Esas, 2019/1417 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … 5.Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

13.06.2023 tarihinde karar verildi.