Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/1401 E. 2023/12752 K. 26.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/1401
KARAR NO : 2023/12752
KARAR TARİHİ : 26.09.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/3044 E. 2019/1159 K.
SUÇ : Yağmaya teşebbüs
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Katılan vekilinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 07.03.2017 tarihli iddianamesi ile; sanıklar …, … ve … hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentleri, 35 inci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.07.2018 tarihli ve 2017/132 Esas, 2018/258 Karar sayılı kararı ile; sanıklar …, … ve … hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan cezalandırılmaları istemi ile kamu davası açılmış ise de; sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi karşısında; yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle sanıkların 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

3. … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 23.05.2019 tarihli ve 2018/3044 Esas, 2019/1159 Karar sayılı kararı ile; sanıklar …, … ve … hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan vekillerinin istinaf başvuruları yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilleriinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşüldüğü, sanıklar …, … ve …’nun yağmaya teşebbüs eylemlerinin sabit olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Olay günü sanıklar …, … ve …’nun 200.000 USD alacakları olduğunu iddia ederek katılan … Ticaret Ltd. Şti’nin iş yerine şirket yetkilisi şikâyetçi … ile görüşmeye gittikleri, “200.000 USD ödemediğiniz takdirde burada hiçbir şekilde mal yüklemesi yapılmayacak, son elinizdeki tırı da yükleyin, bu saatten sonra bu para ödeninceye kadar sevkiyat falan yok, tüm işler iptal” dedikleri, eylem sonucu herhangi bir paranın zorla alınmadığı ancak sanıkların eyleminin birden fazla kişi ile birlikte yağma suçuna teşebbüs suçunu oluşturduğu iddiasıyla cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış ise de; olay günü herhangi bir tehdit veya zorlamanın olmadığı, sanıkların ellerinde silah bulunmadığı ve zorla para almaya çalışmadıkları, sadece mevcut deliller ışığında itibar edilen 200.000 USD alacakları konusunda yüksek sesle konuştukları anlaşılmakla, sanıkların yağmaya teşebbüs suçunu işledikleri hususunda, cezalandırılmalarına yetecek, her türlü şüpheden arınmış, yeterli ve inandırıcı delil elde edilemediğinden, sanıkların yüklenen suçtan beraatlerine karar verilmiştir.

2. Şikâyetçi beyanlarında sanıkların alacak meselesini konuşmak üzere geldiklerini, ellerinde silah olmadığını belirtmiştir.

3. Sanıklar …, … ve … aşamalarda alınan savunmalarda üzerlerine atılı suçlamayı kabul etmemişlerdir.

4. Tanıklar M. K., E.A. ve C.E’nin anlatımlarına göre sanıkların geldiklerinde herhangi bir tehdit olmadığı, ellerinde silah bulunmadığı ve zorla para almaya çalışmadıkları, sadece yüksek sesle alacak meselesi konusunda konuşulduğu, ayrıca tanıklar E.A. ve C.E’nin beyanlarında sanıkların iş yerine girip çalışmayı durdurun demeleri üzerine yaklaşık 10 gün kadar yükleme yapmadıklarını belirttikleri anlaşılmıştır.

5. Kolluk tutanakları dava dosyasında bulunmaktadır.

6. Sanıklar …, … ve … hakkında iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçundan ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar dava dosyasında bulunmaktadır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen Olay ve Olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Sanıklar …, … ve … hakkında istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kurulan hükümlerde, delillerin ve olguların açıklandığı ve ilişkilendirildiği, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış, bu kapsamda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde kurulan hükümlere yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 23.05.2019 tarihli ve 2018/3044 Esas, 2019/1159 Karar sayılı kararında katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 5. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

26.09.2023 tarihinde karar verildi.