Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/12627 E. 2023/12104 K. 06.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/12627
KARAR NO : 2023/12104
KARAR TARİHİ : 06.07.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/103 E., 2022/104 K.
SUÇ : Hukuki İlişkiye Dayanan Alacağın Tahsili Amacıyla Yağma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 03.02.2015 ve 11.02.2015 tarihleri ve 2015/223-428 nolu iddianameleri ile sanık hakkında Korku, Kaygı veya Panik Yaratabilecek Tarzda Silahla Ateş Etme ve Tehdit suçunu işlediği iddiası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 170 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemli kamu davası açılmıştır.

2. Yapılan yargılama sonucu … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.09.2015 tarihli ve 2015/86 Esas, 2015/358 Karar sayılı kararı ile sanığın nitelikli tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) benti, 62 nci maddesi, 58 inci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.09.2015 tarihli ve 2015/86 Esas, 2015/358 sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Dairemizin, 07.12.2021 tarihli ve 2021/1167 Esas, 2021/19003 Karar sayılı ilâmıyla;
”Mahkemece, “sanığın, müşteki … ile geçmişe dayalı aralarında alacak verecek meselesinden kaynaklı anlaşmazlık bulunduğu, müştekilerin ortak olarak işlettikleri iş yerine sanığın geceleyin gelerek ele geçirilemeyen av tüfeği ile ateş ederek zarar verdiği, iş yerinin giriş kapısı sol üst kısmındaki camların kırılarak zarar gördüğü, sanığın olaydan sonra müşteki …’yı telefonla arayarak tehdit ettiği” şeklinde kabul edilen eylemde, sanığın eyleminin sübutu halinde 5237 sayılı TCK’nın 150/1. maddesinin yollamasıyla aynı Kanun’un 106/2-a maddesinde düzenlenen “hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla silahla tehdit” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, duruşmaya devam edilerek yazılı biçimde karar verilmesi,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bozma üzerine yapılan yargılama sonucu … 3. Asliye Ceza Mahkemesi, 13.01.2022 tarihli ve 2022/15 Esas, 2022/45 Karar sayılı kararı ile sanığa atılı suçun 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinin birinci fıkrasındaki hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla yağma suçunu oluşturma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dava dosyası Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiştir.

5. … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.03.2022 tarihli ve 2022/103 Esas, 2022/104 karar sayılı kararı ile sanığın hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) benti, 62 nci maddesi, 58 inci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebepleri
1. Alt sınırdan ceza belirlenmesi gerektiğine,
2. Haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
3. Zararın giderildiğine,
4. Vesaire,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın mağdur ile geçmişe dayalı aralarında alacak verecek meselesinden kaynaklı anlaşmazlık bulunduğu, sanığın defaeten mağdurdan borcunu ödemesini istemesine rağmen mağdurun borcunu ödemediği, suç tarihinde mağdur … ile tanık C.D.’nin ortak mobilya işi yaptıkları, 11.11.2014 tarihinde saat 21.00 sıralarında sanığın borcunu tahsil edebilmek amacıyla mağduru aradığı, şahısların aralarındaki alacak verecek meselesini konuştukları, sanığın, mağdurun iş yeri olduğunu düşündüğü adrese giderek silahla ateş ettiği ve iş yerinin camlarını kırdığı ,sonrasında sanığın mağdura “ben bugün işyerine sıktım, yarın evine sıkacağım, öbürsü gün de kafana sıkacağım” dediği ve telefonu kapattığı, mağdur ile tanık C. D.’nin işyerlerine gittiklerinde işyerinin üst camının kırıldığını gördükleri ve hemen polis ekiplerine haber verdikleri anlaşılmıştır.

2. Mağdurun ortağı olduğu iş yerininin önündeki yol asfalt zemin üzerinde iş yeri imalathane bölümü giriş kapısına 660 metre mesafede 1 adet beyaz renkli kartuş ele geçirilmiş olduğu ve iş yerinin camlarının kırıldığının tespit edildiğine dair 12.11. 2014 tarihli olay yeri inceleme raporu dosya içerisinde mevcuttur.

3. Dosya içerisinde yer alan iletişimin tespitine dair kayıtlara göre sanığın kullandığı hattan mağdurun kullanmış olduğu hattı, suç tarihinde saat 03.01’de arayarak 102 saniye görüşme yapıldığı anlaşılmaktadır.

4. Sanık savunmasında; mağdurdan üç yıldır alacağını alamadığını bu nedenle mağdurun iş yerine ateş ettiğini söyleyerek suçunu ikrar etmiştir.

5. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Alt Sınırdan Ceza Belirlenmesi Gerektiğine Yönelik
Sanığın kastı, suçu işleme şekli, suçu işlediği yer ve zaman, suç sonrası oluşan zarar hak ve nesafet kuralları ile 5237 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan orantılılık ilkesi gözetildiğinde alt sınırdan uzaklaşılarak temel cezayı belirleyen ilk derece mahkemesinin takdirinde her hangi bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Haksız Tahrik Hükümlerinin Uygulanması Gerektiğine Yönelik
Somut olayda, mağdurun özel hukuk ilişkisinden doğan edimlerini yerine getirmemesi hususunun sanığa yönelik haksız tahrik oluşturmadığı anlaşıldığından, sanık hakkında nitelikli tehdit suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünde, yasal koşulları bulunmadığından haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasında hukuka aykırılık görülmemiştir.

3. Zararın Giderildiğine Yönelik
İş yerine verilen zararın giderilmesinin mala zarar verme suçu kapsamında etkin pişmanlık hükmünün uygulanması açısından değerlendirilebileceği, sanık hakkında anılan suç açısından şikâyet yokluğundan düşme kararı verildiği, tehdit suçu yönünden oluşan zararın manevi nitelikte olduğu gözetildiğinde bu husustaki temyiz itirazları da reddedilmiştir.

4. Vesaire Yönelik
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının ve yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz isteği reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 30.03.2022 tarihli ve 2022/103 Esas, 2022/104 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle, ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

06.07.2023 tarihinde karar verildi.