Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/11437 E. 2023/14379 K. 20.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/11437
KARAR NO : 2023/14379
KARAR TARİHİ : 20.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2018/96 E., 2021/139 K.
SUÇ : Nitelikli Yağma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Boğazlıyan Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.03.2015 tarihli ve 2014/49 Esas, 2015/34 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) gece vakti iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan 5237 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine, aynı Kanun’un 148 inci maddesinin birinci fıkrası, 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi, 35 nci, 62 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Boğazlıyan Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.03.2015 tarihli ve 2014/49 Esas, 2015/34 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 26.11.2018 tarihli ve 2016/342 Esas, 2018/7225 Karar sayılı kararı ile
“…Sanığa yüklenilen nitelikli yağma suçu nedeniyle eylemine uyan TCK’nin 149/1. maddesinin 1. fıkrasında ihlal edilen bentlerden biri ve/veya birden ziyade bent ile doğrudan doğruya temel cezaya hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden, TCK’nin 148. maddesiyle bir temel ceza belirlenip, ardından bu kere de aynı kanunun 149/1-h bendiyle yeni bir uygulama yapılarak duraksamaya neden olunması;

II- Yakınan …’un işlettiği “… Müzikhol” adlı eğlence mekanına arkadaşı … ile gelen sanığın, iç kısımda kapıya yakın 3 numaralı masaya oturup bir miktar içecek tüketip gelen hesabı da ödemediği, bu arada yakınanı masaya çağırıp “Lan g.t ben senden haraç kesiyorum ve her gün senin için buraya geleceğim paranı yiyeceğim” şeklinde sözler sarfettiği, yakınanın “İşyerini terk etmesini aksi halde polisi arayacağını söylemesi” üzerine “İstediğin yeri ara ben senden haraç keseceğim seni öldürürüm” demek suretiyle, sanığın iş yerinde, gece vakti yağmaya kalkışma suçunu işlemesi nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nin 149/1. maddesinin 1. fıkrasının (d-h) bentleri ile uygulama yapılması gerektiği düşünülmeden, nitelikli yağma suçunun unsuru olup TCK’nin 149/1-d bendinde gösterilen hali bağımsız suç (iş yeri dokunulmazlığını bozma) olarak ele alıp nitelikli yağma suçunun, bir kısmından beraat bir kısmından mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle infaza esas kesin sonuç yaratan birbirinden farklı ve kendi içinde çelişen uygulamalara yer verilmesi…”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Bozma kararı üzerine Boğazlıyan Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.10.2021 tarihli ve 2018/96 Esas, 2021/139 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 149 ncu maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (h) bentleri, 35 nci, 62 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebebi
1. Suçun sübuta ermediğine,
2. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
3. Sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,
İlişkindir.

III. GEREKÇE
1. 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı madddesinin ikinci fıkrasında “Sanık veya müdahil ve vekillerine davetiye tebliğ olunamaması veya davetiye tebliğ olunmasına rağmen duruşmaya gelmemeleri nedeniyle bozmaya karşı beyanları tespit edilmemiş olsa dahi duruşmaya devam edilerek dava gıyapta bitirilebilir. Ancak sanık hakkında verilecek ceza, bozmaya konu olan cezadan daha ağır ise herhalde dinlenilmesi gerekir.” biçimindeki savunma hakkının kısıtlanamayacağı ilkesine dayanan yasanın emredici kuralına uyulması gerekirken, her ne kadar ceza süresi yönünden kazanılmış hak gözetilse dahi, suç vasfı yönünden daha ağır cezaya hükmolunduğundan, sanığa aleyhe bozmaya karşı diyecekleri sorulmadan hüküm kurulması suretiyle anılan yasa maddesine aykırı davranılması hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Mağdur …’un 10.09.2014 tarihli oturumda şikayetçi olmadığını ve davaya katılmak istemediğini beyan etmesi karşısında gerekçeli karar başlığında mağdur yerine müşteki olarak gösterilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle başkaca yönleri incelenmeyen Boğazlıyan Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.10.2021 tarihli ve 2018/96 Esas, 2021/139 Karar sayılı kararına yönelik sanık … müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

Oy birliğiyle, 20.11.2023 tarihinde karar verildi.