Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2021/944 E. 2021/15461 K. 12.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/944
KARAR NO : 2021/15461
KARAR TARİHİ : 12.10.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde;
Sanığın, müştekilerden … ile …’a yönelik eyleminde; görgü tespit tutanağı içeriğine göre araçların kapılarında herhangi bir zorlamanın olmadığı, suça konu oto teyplerinin kabloları kesilerek çalınması sırasında meydana gelen hasarın, sanığın eyleminin oto teyplerin mülkiyetine yönelik olması nedeniyle ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağının göz ardı edilerek, anılan müştekilere yönelik mala zarar verme eyleminden beraati yerine yazılı biçimde hükümlülüğüne karar verilmiş ise de; bu yönde kanun yararına bozma yoluna gidilebileceği mümkün görülmekle yapılan incelemede;
14.04.2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000 TL’ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında mala zarar verme suçundan dolayı her bir müşteki için ayrı ayrı üçer kez olmak üzere tayin edilen 2.000 TL’şer adli para cezasına ilişkin hükümlerin, cezaların türü ve miktarları itibariyle temyizleri mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince sanık … müdafiinin temyiz itirazının tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelenmesine gelince;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak anılan maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; müştekiler … ile …’a yönelik nitelikli hırsızlık suçunun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede; müşteki …’ya yönelik hırsızlık suçunun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.

Ancak;
1-Sanığın her bir müştekiye yönelik eylemi nedeniyle ayrı ve bağımsız biçimde değerlendirme yapılarak, uygulama maddeleri ayrı ayrı gösterilip denetime olanak sağlayacak biçimde ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, toplu uygulama yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232. maddesine aykırı davranılması,
2-Müşteki …’ya yönelik olarak; müştekinin, olay tarihinde gece vakti 02:00 sıralarında evinin önüne kapılarını kilitleyerek ve fakat hava alması amacıyla ön camını yaklaşık 10-15 cm açık bırakarak park ettiği aracının içerisinden üzerinde flash bellek takılı oto teybi ile dijital terazinin çalınması şeklinde gerçekleşen eylemin TCK’nın 141. maddesinde düzenlenen açıktan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, aynı Kanun’un 142/2-h maddesi uyarınca hüküm kurulması,
3-Müşteki …’a yönelik olarak; 01.09.2015 tarihli teslim tesellüm ve takdiri kıymet tutanağı içeriğine göre, çalınan bir adet oto teybinin değerinin 30-40 TL olduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle, TCK’nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Müşteki …’a yönelik olarak; 01.09.2015 tarihli olay rızaen teslim, yakalama ve muhafaza altına alma tutanağı içeriği, müştekinin ve suça konu oto teybi işyerinde bulunan tanık ….’ın hazırlık ifadelerine göre; oto teybinin tanığın işyerinde 12:15 sıralarında bulunduğu, aynı gün saat 18:00 sıralarında yakalanan sanığın müştekinin henüz kolluk makamlarına herhangi bir müracaatı olmadan önce oto teybini çaldığı yeri kolluk kuvvetlerine göstererek müştekiye ait bir adet oto teybinin iadesini sağladığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK’nın 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Müşteki …’a yönelik olarak; 01.09.2015 tarihli olay rızaen teslim, muhafaza altına alma tutanağı ve aynı tarihli yakalama tutanağı içeriği ile müştekinin hazırlık ifadesine göre; müştekinin zilyedi olduğu araçtan çalınan oto teybinin, müştekinin olayı hemen polise ihbarı üzerine saat 16:45 sıralarında …isimli şahsın işyerinde bulunduğu, aynı gün saat 18:00 sıralarında yakalanan sanığın oto teybi dışında araçtan çalınan bir adet güneş gözlüğünün de evinde olduğunu söyleyerek iadesini sağladığının anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesi gereğince müşteki …’ın kısmi iade nedeniyle sanık hakkında ceza indirimine rıza gösterip göstermeyeceği sorulduktan sonra, sanık hakkında TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı belirlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
6-Müşteki …’ya yönelik olarak; 01.09.2015 tarihli olay rızaen teslim, yakalama ve muhafaza altına alma tutanağı içeriği, müştekinin ve suça konu oto teybi işyerinde bulunan tanık Sevgi Kandaş’ın hazırlık ifadelerine göre; oto teybinin tanığın işyerinde 12:15 sıralarında bulunduğu, aynı gün saat 18:00 sıralarında yakalanan sanığın müştekinin henüz kolluk makamlarına herhangi bir müracaatı olmadan önce oto teybini çaldığı yeri kolluk kuvvetlerine gösterdiği, yine müştekinin aracından çaldığı ve fakat ele geçirilemeyen bir adet dijital terazinin de evinde olduğunu söyleyerek kısmi iadeyi sağladığı, müştekinin hazırlık ifadesine göre çalılan oto teybin üzerinde takılı olan 30 TL değerindeki flash belleğin ise iade edilmediği, sanığın zararı gidermek istediğini beyan ettiği, zararının giderilmediğini söyleyen müştekinin ise sanıktan bu yönde herhangi bir talebinin olmadığını söylediğinin anlaşılması karşısında; öncelikle 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesi gereğince müşteki …’nın kısmi iade nedeniyle sanık hakkında ceza indirimine rıza gösterip göstermeyeceği sorulduktan sonra, sanık hakkında TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı belirlenmeden; yine rıza göstermemesi halinde ise sanığa makul bir süre verilmesi, bu zarar miktarını müştekiye ödenmek üzere depo ettirilmesi imkanı da tanındıktan sonra, sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 168/2. maddesinin uygulanma şartlarının tartışılması gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 12.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.