Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2021/8799 E. 2022/3867 K. 21.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8799
KARAR NO : 2022/3867
KARAR TARİHİ : 21.03.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1- Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde sunduğu; 09.12.2014 tarihli Türk Silah Kuvvetleri Sağlık Raporunda sanık hakkında “organik olmayan psikoz” tanısı konulup askerliğe elverişli olmadığının tespit edildiği, 18.08.2013 tarihinde işlediği başka bir suçtan dolayı … Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesinden alınan 02.02.2015 tarihli raporda “Madde Kullanımına Bağlı Bipolar Bozukluk Tanısı Konulduğu” ve “Ceza Ehliyetinin Olmadığının” belirtildiği, ortaya çıkan bu duraksamalı halin giderilebilmesi için sanığın Adli Tıp Kurumu İhtisas Kuruluna veya tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesine ya da üniversite hastanelerinin ilgili bölümlerine sevki ile suç tarihi itibarıyla işlediği fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasını engelleyen ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini önemli derecede azaltan 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesi kapsamında herhangi bir akıl hastalığı bulunup bulunmadığına ilişkin sağlık kurulu raporunun aldırılmasının gerekliliği,
2- Kabule göre, hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ”Etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin madde metninden çıkarıldığı, 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek sanığın eylemine uyan 5237 sayılı 151. maddesinde tanımı yapılan mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 21.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.