Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2021/282 E. 2021/15406 K. 12.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/282
KARAR NO : 2021/15406
KARAR TARİHİ : 12.10.2021

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Yağma, kasten yaralama, iş yeri dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi, beraat

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık … hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizleri mümkün olmadığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Sanık … hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek katılan vekilinin temyiz isteminin bu kapsamda kaldığı değerlendirilerek yapılan incelemede;
Oluş ve dosya içeriğine göre sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan beraat hükmünde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca dosyada CMK’nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümde ileri sürülen temyiz sebebi yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca, katılan vekilinin yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN ONANMASINA,

III-Sanık … hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık müdafiinin temyiz isteminin tanık beyanlarının dikkate alınmadığı ve cezaların üst sınırdan verildiğine yönelik olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdiri ile Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıkların katılana ait işyerine gelip sanık …’un katılana hitaben “Ben adamı asarım, keserim, öldürürüm, buraya gömerim, benim paramı hazırladınız mı” dediği, Mahmut’un katılanı btm ile iyileşemeyecek şekilde yaraladığı ve sanık …’nin işyerinden çıkarken katılana yönelik olarak “girdiğin çıktığın yer belli, seni evinin veya işyerinin önünde vuracağız” şeklinde beyanda bulunması karşısında yağma eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığının gözetilmemesi,
2-Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı biçimde “eşit şekilde tahsiline” biçiminde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK’nın 304/2. maddesi uyarına yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın…Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine, bozmanın kararı temyiz etmeyen sanık …’ya sirayetine, 12.10.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.