Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2021/25445 E. 2023/213 K. 25.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/25445
KARAR NO : 2023/213
KARAR TARİHİ : 25.01.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli yağmaya teşebbüs
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 24/03/2014 tarihli ve 2013/141892 soruşturma numaralı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentleri, 35 inci, 53 üncü maddeleri ile cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.12.2014 tarihli ve 2014/172 Esas, 2014/414 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanunu’nun 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentleri, 35 inci, 62 nci ve 53 üncü maddeleri ile uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiş.

3. Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 22.01.2019 tarihli ve 2016/1588 Esas, 2019/176 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.

4. Sözkonusu onama kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.06.2019 gün 2019/51890 sayılı itiraz yazısında; “Yağma suçundan yargılanan sanığın yargılama sırasında başka bir suç nedeniyle başka yer cezaevinde hükümlü bulunduğu, duruşmalardan bağışık tutulması konusunda bir talebinin bulunmadığı gibi bu hususta bir karar da verilmediği, ayrıca yoklukta duruşma yapılmasına ilişkin CMK’nın 195 inci maddesinin uygulanma koşullarının da bulunmaması karşısında, 16/12/2014 tarihli son duruşma oturumunda hazır edilip esas hakkında mütalaaya karşı diyecekleri ile son sözünün sorulmaması suretiyle savunma hakkının kısıtlandığı .. yerel mahkeme kararının CMK’nın 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılması nedeniyle bozulmasına karar verilmesi” gerekçesiyle itiraz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 07.10.2019 tarihli ve 2019/2045 Esas, 2019/4563 Karar sayılı ilamı ile;
“İtirazın kabulü ile Dairemizin 22.01.2019 gün, 2016/1588 Esas ve 2019/176 Karar sayılı Onama ilamının sanık … yönünden kaldırılmasına, başka suçtan dolayı tutuklu olarak Çerkezköy K-1 Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan sanığın, 06.05.2014 tarihinde alınan savunması ile 18.06.2014 tarihli oturum sırasında duruşmadan vareste tutulmak istendiğine dair bir talebinin bulunmadığının anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK’nın 193 ve 196. maddeleri uyarınca duruşmalara katılımı sağlanmadan yokluğunda yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanmasının Yasaya aykırı olması”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

5. Bozma üzerine … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.07.2021 tarihli ve 2019/500 Esas, 2021/357 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c) ve (d) bentleri, 35 inci, 62 nci ve 53 üncü maddeleri ile uyarınca 5 yıl 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası gereğince hapis cezasının 5 yıl hapis cezası üzerinden infazına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri,
1. Alacağını istemek için katılanın ofisine gittiğini atılı suçu işlemediklerine, adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde birçok hukuka aykırılık içeren ve 5271 sayılı Yasanın 24 ve 25 inci maddelerine aykırı davranıldığına,
2. Bozma öncesi kurulan hüküm sonrası verdiği dilekçe ile beyanlarını değiştiren tanık …’ın huzurda tekrar dinlenilmesi ve sanık ve inceleme dışı sanığın cep telefonu kayıtlarının getirtilerek araştırmada bulunulmasına ilişkin taleplerinin kabul edilmeyerek 5271 sayılı Kanun’un 211 inci ve 217 nci maddelerinin ihlal edilerek savunma hakkının kısıtlandığına,
3. Tevsii tahkikat ve tanık …’ın yeniden dinlenilmesi taleplerinin bozmaya uyularak yapılan yargılamada ulaşılan kanıtlar itibariyle sonuca bir etki yapmayacağı gerekçesiyle reddine yönünde ara karar kurularak ihsası reyde bulunulduğu,
4. Vesaire
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay günü sanık … ile hakkındaki mahkumiyet hükmü kesinleşen inceleme dışı sanık Sema’nın Bingöl’de görülmekte olan bir soruşturma dosyası nedeniyle tutuklandıkları ve savunmalarını üstlenmesi için anlaştıkları avukatın verdiği yetki belgesi katılanın sözkonusu dosyada avukat olarak görev yaptığı, bir müddet tutuklu kalan sanık ve inceleme dışı sanığın tahliye edilmeleri sonrasında katılanın bürosuna gelerek işini yapmadığını bu nedenle haksız yere tutuklu kaldıklarını avukatlık ücreti olarak verdiklerini ileri sürdükleri 50.000,00 TL’nin geri vermesini istedikleri, katılanın kabul etmemesi üzerine çıkan kavgada sanığın sehpada bulunan su bardağını katılanın başına vurarak yaraladığı ve parayı ödemesini istediği aksi halde kendisini ve ailesini öldürmekle tehdit ederek olay yerinden ayrıldıkları anlaşılmıştır.

2. Katılanın baş bölgesinde 3 cm kesik oluşacak şeklide basit tıbbi müdahaleyle giderilir nitelikte yaralandığını belirten … Adli Tıp Kurumunun 25.07.2013 tarihli rapor dava dosyasında mevcuttur.

3. Katılanın ise yetki belgesi ile inceleme dışı sanık Sema’nın müdafiiliğini yaptığını sanık … için müdafii olarak görev yapmadığını, para almadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.

4. Tanık Ö.Y.’nin aşamalardaki, tanık Ç.Y.’nin ise Emniyet Müdürlüğünde alınan ifadeleriyle katılanın beyanlarını destekleyen beyanlarda bulundukları ayrıca tanık Ç. Y.’nin 19.02.2016 havale tarihli dilekçesinin dava dosyası içerisinde olduğu belirlenmiştir.

5. Sanığın ise aşamalardaki beyanlarında, katılana verdiği parayı istemek için ofisine yalnız gittiğini ağız münakaşası yaptıklarını belirterek suçlamayı kabul etmediği anlaşılmıştır.

6. Katılana ait ofisin muhtelif yerlerinde zemin üzerinde, giriş kapı üstünde ve duvarda küçük kan benzeri şüpheli lekeler olduğu, ofiste bulunan kül tablası içerisinde izmaritler ve sigara paketi olduğu, masa yanı orta sehpa üzerinde 1 adet su bardağı, zeminde küçük cam bardak parçaları olduğu iş yeri mutfak tezgahı üzerinde şüpheli leke bulunan peçete ve bez parçaları olduğuna ilişkin kolluk tarafından düzenlenen 04.07.2013 tarihli olay yeri inceleme tutanağı dosyada mevcuttur.

7. İlk derece mahkemesinin ret isteminin geri çevrilmesi kararına yönelik itirazının reddine dair … 7.Ağır Ceza Mahkemesinin 13/07/2021 tarihli, 2021/570 Değişik iş sayılı kararı dava dosyasında mevcuttur.

IV. GEREKÇE
1. Sanık …’in aşamalardaki tevil yollu ikrarı, katılan ve tanıkların beyanları, kolluk tarafından düzenlenen tutanaklar ile mahkemece gösterilen gerekçeye göre, sanığın eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden usul ve kanuna uygun olduğu kabul edilen hükümde sanığın suçu işlemediğine ve adil yargılama hakkının ihlâl edildiğine ilişkin temyiz sebepleri yönünden, hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Sanık ve müdafiinin öne sürdüğü temyiz sebeplerinin değerlendirilmesinde; bozma öncesi yapılan yargılamada sanık ve müdafiinin tevsii tahkikat talebinde bulunmadığı, sanık … müdafiinin 11.09.2014 tarihli duruşmada, inceleme dışı sanık Sema’nın müdafiinin ise 18.6.2014 tarihli duruşmada, tanık Ç. Y.’nin ilk duruşmaya kimliğini belirtmeden katıldığını bu nedenle dinlenilmesinden vazgeçilmesi talebinde bulundukları, mahkemece yapılan kolluk araştırması ile adresi tespit edilemeyen tanık Ç. Y.’nin dinlenilmesinden vazgeçilmesine karar verildiği, sanığın ve inceleme dışı sanığın katılanın ofisine gittiklerinde ihtilafın bulunmadığı, bozma sonrası yaptırılan kolluk araştırmasıyla da tanık Ç. Y.’nin adresinin tespit edilmediği ve gelinen aşamada dava dosyasına yenilik katmayacağı gözetilerek tanıkların dinlenmesi yöndeki sanık ve müdafiinin taleplerinin davayı uzatmaya matuf olduğu gerekçesiyle reddine dair kararın yerinde olduğundan hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmuştur.

3. Mahkeme heyetinin ihsas reyde bulunduğunu ileri sürerek reddi hakim talebinde bulunan sanık müdafiinin, ret isteminin geri çevrilmesi kararına yönelik itirazın ise … 7.Ağır Ceza Mahkemesinin 13/07/2021 tarihli, 2021/570 Değişik iş sayısı ile reddine dair karar verildiği dikkate alındığında, sanık müdafiinin ihsası rey ilişkin temyiz istemi yerinde görülmediğinden hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

4. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 6.Ağır Ceza Mahkemesinin 14.07.2021 tarihli, 2019/500 Esas, 2021/357 Karar sayılı kararı kararında sanık ve müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.01.2023 tarihinde karar verildi.