Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2021/25381 E. 2023/11012 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/25381
KARAR NO : 2023/11012
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

İSTİNAF SONRASI TEMYİZ
B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/3878 E., 2018/2031 K.
MAĞDURLAR : …, …
SUÇ :Nitelikli yağma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Red, Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması

25.05.2003 doğumlu olan mağdur …’in ve velisi (annesi) …’ın istinaf mahkemesinde duruşmalı görülen istinaf davasının 08.11.2018 günlü oturumunda, sanıktan şikâyetçi olmadıklarını, şikayetlerini geri aldıklarını bildirdikleri, bu irade bildirimi üzerine istinaf mahkemesinin mağdur …’in ve velisi (annesi) …’ın “katılan” sıfatlarının kaldırılmasına karar verdiği anlaşılmakla, mağdur … vekilinin 5271 sayılı Yasa’nın 298/1 inci maddesi uyarınca hükmü temyiz etme yetkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.

Sanık hakkında bozma üzerine verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.04.2017 tarihli, 2016/142337 soruşturma numaralı iddianamesi ile; sanık hakkında nitelikli hırsızlık ve tehdit suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi, 143 üncü maddesinin birinci fıkrası, 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi ve 53 üncü maddesi uyarınca kamu davası açılmıştır.

2. … 63. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.05.2017 tarihli ve 2017/201 Esas, 2017/309 Karar sayılı kararı ile atılı suçun yağma kapsamında kalma ihtimali olduğundan, 5237 sayılı Kanunu’nun 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (h) bentleri uyarınca yargılamanın yapılması görevinin Ağır Ceza Mahkemesine ait olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir.

3. … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.11.2017 tarihli ve 2017/146 Esas, 2017/367 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (h) bentleri ve 53 üncü maddesi uyarınca 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

4. … Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 06.02.2018 tarihli ve 2018/197 Esas, 2018/142 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5. … Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 06.02.2018 tarihli ve 2018/197 Esas, 2018/142 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 19.09.2018 tarih, 2018/1860 Esas, 2018/5678 Karar sayılı kararı ile;
“1. … Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin başkan ve üyelerinin isimlerinin karar başlığında gösterilmeyerek CMK’nın 232. maddesinin 2. fıkrasının b bendine aykırı davranılması,
2. Sanık hakkında yağma suçundan açılan kamu davasının ilk iki celsesine katılan, 09.11.2017 tarihli celsesi için ise görev mazereti veren sanık savunmanının, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile mazeretinin reddi kararı ile; cezanın gerektirdiği alt ve üst sınırları bakımından bir savunman bulundurulması zorunlu olduğu yasal kurallar gözetilmeden hükümlülük kararı verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 150/3, 188/1, 289/3-e maddelerine aykırı davranılarak, sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
3. Kabule göre de;
Sanıktan tahsiline hükmedilen yargılama giderinin dökümünün ve toplam miktarının hükümde gösterilmemesi,”
Nedeniyle diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.

6. Bozma üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 08.11.2018 tarihli ve 2018/3878 Esas, 2018/2031 Karar sayılı kararı ile, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile, sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (h) bentleri, 62 nci ve 53 üncü maddesi uyarınca 9 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Mağdur Vekilinin Temyiz Sebepleri
Üst sınırdan ceza verilmesi gerektiğine,
İlişkindir.

B. Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri
1. Mahkumiyet için kesin ve yeterli delil bulunmadığına,
2. Alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğuna,
3. Suç vasfının yanlış tayin edildiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
1. Mağdur …’in diğer mağdur …’nun yeğeni olduğu, olay günü gece saat 21.20 sularında mağdur …’in Tarlabaşı Bulvarı … Hayyam köprüsü altında taksiden indiği, mağdur …’un ise taksi parasını ödediği sırada mağdur …’in arkasından yanaşan sanığın mağdurun arka cebinde taşıdığı cep telefonunu alarak kaçmaya başladığı, mağdurun … atarak dayısı olan mağdur …’a cep telefonunun çalındığı söylemesi üzerine, yeğeni …’in telefonu alan üç kişinin Dolapdere istikametine doğru koşmaya başladıklarını gören mağdur …’un bu üç kişinin peşine düşerek yaklaşık 500 metre kadar takip ettiği, sanık …’ı kapşonundan yakaladığı, ancak bu sırada diğer faillerden birisinin kendisini engellemek için ensesine eliyle vurduğu ve yine bu esnada sanık …’ın mağdur …’a bıçak çektiği, mağdurun bıçağın isabet etmemesi için kendini yere attığı, sanık ve yanında bulunan kimliği belirsiz şahısların olay yerinden kaçtıkları mahkemece kabul edilmiştir.

2. Mağdurların aşamalarda değişmeyen, tutarlı iddia ve beyanlarda bulunduğu görülmüştür.

3. Kolluk tarafından düzenlenen, mağdur …’nun kovuşturma aşamasında da teyit ettiği, sanığı teşhis ettiğinin belirlendiği 04.01.2017 tarihli teşhis tutanağı dava dosyasında bulunmaktadır.

4. Sanığın isnat edilen suçu inkar ettiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Mağdur … Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
25.05.2003 doğumlu olan mağdur …’in ve velisi (annesi) …’ın istinaf mahkemesinde duruşmalı görülen istinaf davasının 08.11.2018 günlü oturumunda, sanıktan şikâyetçi olmadıklarını, şikâyetlerini geri aldıklarını bildirdikleri, bu irade bildirimi üzerine istinaf mahkemesinin mağdur …’in ve velisi (annesi) …’ın “katılan” sıfatlarının kaldırılmasına karar verdiği anlaşılmakla, mağdur … vekilinin 5271 sayılı Yasa’nın 298/1. maddesi uyarınca hükmü temyiz etme yetkisinin bulunmaması sebebiyle reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebeplerine İlişkin Olarak;
1. Mahkûmiyet İçin Kesin ve Yeterli Delil Bulunmadığı Yönünden
Sanık hakkında iftirada bulunması için aralarında herhangi bir neden ve husumet tespit edilemeyen mağdurların aşamalarda alınan tutarlı beyanları, Olay ve Olgular bölümünün 3 numaralı pragrafında belirtilen, kovuşturma aşamasında mağdur … tarafından teyit edilen teşhis tutanağı ve tüm dosya içeriği karşısında, sanığın eylemi sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Alt Hadden Ceza Verilmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen nitelikli yağma suçunun birden fazla bendinin ihlal edilmiş olması ve meydana gelen zarar gözetildiğinde alt sınırdan uzaklaşarak temel cezayı belirleyen bölge adliye mahkemesinin takdirinde her hangi bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Suç Vasfı Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 148 inci maddesinin birinci uyarınca; kişinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştirileceği ya da malvarlığı bakımından büyük bir zarara uğratılacağından bahisle tehdit edilerek veya cebir kullanılarak bir malı teslime veya alınmasına karşı koymamaya mecbur bırakılması yağma suçunu oluşturur. Suç, anılan değerlere yönelik bir saldırı gerçekleştirileceğinden bahisle tehdit veya cebir kullanılmak suretiyle gerçekleşir.

Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, mağdur …’in üzerinde bulunan cep telefonunu alarak kaçmak isterken, peşinden gelen mağdur …’a bıçak doğrultarak suç konusu cep telefonunun alınmasına karşı koymamaya mecbur bıraktığı anlaşılmakla, suç vasfının nitelikli yağma suçunu oluşturduğuna dair kabul içeren hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

4. Olay ve Olgular bölümünde anlatılan İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilen ve Dairemizce benimsenen somut olayda; ilk derece mahkemesinin olaya uygun düşen uygulaması ile sanık hakkında atılı suçtan kurulan mahkûmiyet hükmünün istinaf edilmesi üzerine, istinaf mahkemesince yeterli gerekçe gösterilmeden 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi uyarınca temel cezanın daha az belirlenmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

V. KARAR
A. Mağdur … Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçe bölümünde yer alan (A) paragrafında açıklanan nedenle mağdur vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebligname’ye uygun olarak, oybirliğiyle REDDİNE,

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 08.11.2018 tarihli ve 2018/3878 Esas, 2018/2031 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda eleştiri dışında hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 5. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

25.05.2023 tarihinde karar verildi.