YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/25356
KARAR NO : 2023/10360
KARAR TARİHİ : 03.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : İlk derece mahkemesinin mahkûmiyet kararı kaldırılarak mahkûmiyet
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 13.09.2017 tarihli ve 2017/64584 Soruşturma numaralı iddianamesi ile sanık hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.12.2017 tarihli ve 2017/332 Esas, 2017/539 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 148 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3. … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 21.01.2019 tarihli ve 2018/1644 Esas, 2019/105 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin ve o yer Cumhuriyet Savcısının istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kabulüne karar verilerek, duruşma açılarak yapılan yargılama neticesinde, İlk Derece Mahkemesinin mahkûmiyet hükümünün kaldırılmasına ve sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Mağdur ve tanığın beyanlarındaki çelişki giderilmeden eksik incelemeyle karar verilmiş olduğuna,
2. Lehe olan hükümlerin değerlendirilmediğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Olay tarihinde gündüz saat 16.30 sıralarında mağdur ile tanık T.H. yolda birlikte yürüdükleri sırada alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olan sanığın mağdurun elinde tuttuğu 1.600,00 TL değerindeki cep telefonunu çekip aldığı, mağdurun telefonu satıp parasıyla kitap alacağını söyleyerek sanıktan telefonu istediği ancak sanığın telefonu geri vermek istemediği, kendi telefonunu mağdura göstererek takas etmeyi üzerine de para vermeyi teklif ettiği, sanığın cebinden para çıkardığı sırada kapalı halde çakı bıçağını da cebinden çıkarttığını gören mağdurun alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olduğunu anladığı sanıktan korkması ve sanığın isteği üzerine cep telefonlarının değerini öğrenmek üzere yakındaki bir telefoncuya gittikleri esnada yol üzerinde tanık T.H.’nin yardım istediği yoldan geçen şahıs sanıkla konuşurken, mağdur ve tanığın olay yerinden kaçarak durumu kolluk birimine bildirdikleri, aynı gün sanığın yakalanması üzerine ele geçirilen cep telefonun kolluk görevlileri tarafından mağdura iade edildiği kabul edilmiştir.
2. Mağdurun aşamalarda tutarlı beyanlarda bulunduğu görülmüştür.
3. Sanığın, üzerine atılı suçlamayı inkar ettiği anlaşılmıştır.
4. Tanık T.H.’nin mağdur beyanlarını doğrular nitelikteki beyanları dava dosyasında mevcuttur.
5. Dosya içerisinde 29.08.2017 tarihli Üst arama tutanağı ve yakalama tutanağı mevcuttur.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen Olay ve Olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından duruşma açılarak yapılan yargılama neticesinde; her ne kadar mağdur ile tanık T.H. yargılama sırasında verdikleri ifadelerinde sanığın cep telefonunu alırken ve devamında bıçak çekmediğini belirtmiş ise de, mağdurun olaydan hemen sonra sıcağı sıcağına polise verdiği ifadesinde “bu şahıs aniden elimde bulunan cep telefonumu çekerek aldı, ben gözüne baktım, bana, sana para vereceğim dedi, ben yok dedim, bu esnada bu şahıs cebinden küçük bir çakı çıkardı, ucunu açmadı” şeklinde beyanda bulunduğu, tanık T.H. ise olaydan hemen sonra sıcağı sıcağına polise verdiği ifadesinde “Umut telefonu almaya kalkışınca bıçak çekti” şeklinde beyanda bulunduğu dikkate alındığında sonraki ifadelerinin sanığı daha fazla ceza almaktan kurtarmaya yönelik kabul edilmekle, olay günü sanığın mağdurun elindeki cep telefonunu aniden çekmek suretiyle aldığı, mağdur ile yanındaki tanık T.H.’nin gözünü korkutmak amacıyla üzerinde taşıdığı çakı bıçağına eline alıp göstererek korkutucu gücünden yararlandığı, mağdur ile tanığın korkarak cep telefonu almadan sanığın yanından kaçtıkları şeklinde gerçekleşen eylemde sanığın eyleminin silahtan sayılan bıçakla nitelikli yağma suçunu oluşturduğu Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanık ve Müdafiinin Temyiz Sebeplerine İlişkin Olarak;
1. Eksik İncelemeyle Karar Verildiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Sanık hakkında iftirada bulunması için aralarında herhangi bir neden ve husumet tespit edilemeyen mağdurun olayın hemen sonrası sıcağı sıcağına alınan beyanı, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik hayatın olağan akışına aykırı savunması, sanığın suça konu cep telefonu ile birlikte yakalanmış olduğuna ilişkin tutanaklar ve mağdurun ilk beyanına öncelik tanınarak sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşıldığından, tanık T.H.’nin soruşturma aşamasında vermiş olduğu beyanı olayın akışına ve mağdurun ilk anlatımına uygun olup, sonradan sanığı suçtan kurtarmak amacıyla değiştirmiş olduğu kovuşturma aşamasında vermiş oldukları beyanlarına itibar edilmemesi gerektiği ve sanığın yağma eylemini silah sayılan bıçak ile gerçekleştirdiğinin sabit olduğu kanaatine varılmakla hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Lehe Hükümler Yönünden
Mahkemece sanık hakkında lehine sonuçlar içeren ilgili kanun maddelerinin değerlendirildiği ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası gereği takdiri indirim sebebi uygulandığı, sanığın sabıkalı bulunması ve sanık hakkında hükmolunan netice ceza miktarı nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesi kapsamındaki seçenek yaptırımlar, 51 inci maddesi kapsamındaki erteleme ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi kapsamındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması müesseselerinin uygulanmamasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 21.01.2019 tarihli ve 2018/1644 Esas, 2019/105 Karar sayılı kararında sanık ve müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Yasa’nın 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 5. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
03.05.2023 tarihinde karar verildi.