Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2021/25323 E. 2023/10408 K. 03.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/25323
KARAR NO : 2023/10408
KARAR TARİHİ : 03.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 27.02.2017 tarihli ve 2017/414 No.lu iddianamesi ile suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli yağma suçunu işlediği iddiası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (h) bentleri, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca cezalandırılması istemli kamu davası açılmıştır.

2. … 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.03.2018 tarihli ve 2017/70 Esas, 2018/114 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a ) ve (h) bentleri, 31 inci maddenin üçüncü fıkrası, 62 inci maddesi uyarınca 6 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3. … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 03.12.2018 tarihli ve 2018/2073 Esas, 2018/2359 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik o yer Cumhuriyet Savcısının ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz İstemi Özetle
1. Delil bulunmadığına,
2. Eylemin hırsızlık suçunu oluşturduğuna,
3. Değer azlığı nedeniyle cezadan indirim yapılması gerektiğine,
4. Suça sürüklenen çocuğa zararı karşılayıp karşılamayacağının sorulmadığına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Katılan ve suça sürüklenen çocuğun suç tarihinden önce parkta tanışıp arkadaş oldukları, devam eden günlerde facebook üzerinden sohbet ettikleri, suç tarihinde saat 20.00 sıralarında yine facebook üzerinden sohbet ederken saat 22.00 sıralarında parkta buluşmaya karar verdikleri, buluştuklarında cadde üzerinde gezdikleri sırada suça sürüklenen çocuğun katılandan müzik dinlemek bahanesi ile cep telefonunu istediği, katılanın Samsung Galaxy A3 marka cep telefonunu suça sürüklenen çocuğa verdiği, bir süre daha birlikte gezmeyi sürdürdükleri, 97. Sokağa geçtikleri sırada suça sürüklenen çocuğun bir anda katılandan aldığı cep telefonuyla birlikte kaçmaya başladığı, katılanın da suça sürüklenen çocuğun peşinden koştuğu, suça sürüklenen çocuğun kaçarken bir yandan da kendisini kovalayan katılana doğru üstünde taşıdığı kelebek diye tabir edilen bıçağı sallayarak kendisini takip etmesini engellemeye çalıştığı ve bir apartman bahçesine girip bahçe duvarından atlayarak izini kaybettirdiği, suça sürüklenen çocuğun olaydan sonra suça tanık M. S. T.’ye satmaya çalıştığı, ancak bu şahsın telefonu almaktan vazgeçmesi üzerine yine arkadaşı olan tanık N. K.’ ya 400,00 TL tutarında karşılığında sattığı, cep telefonun bu şahsın kullanımındayken kaybolduğu anlaşılmıştır.

İlk Derece Mahkemesince, nitelikli yağma suçunu işlediği kabul edilen sanık hakkında Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen hükmün kurulduğu belirlenmiştir.

2. Suç tarihinden sonra suça konu cep telefonunun ilk kez tanıklar M. S. T. ve N. K. Adına kayıtlı hatlarla kullanıldığına dair iletişim tespit kayıtları dosya içerisinde yer almaktadır.

3. Tanıklar M. S. T. ve N. K. beyanlarında suça konu cep telefonunu suça sürüklenen çocuktan aldıklarını ifade etmişlerdir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen Olay ve Olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Delil bulunmadığına yönelik;
Katılanın beyanı, tanıkların anlatımları ve iletişim tespit kayıtları karşısında suça sürüklenen çocuğun eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Suç vasfına yönelik;
Zilyedin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla olduğu yerden alınması hırsızlık suçunu oluşturur.
Yağma suçu, hırsızlığın zor kullanılmak suretiyle gerçekleştirilme halidir.
Yağma, başkasının zilyetliğindeki taşınabilir bir malı, zilyedin rızası olmaksızın faydalanmak amacıyla cebir veya tehdit kullanmak suretiyle alınmasıdır.
Cebir veya tehdit, ”yaşam hakkı, vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlık ve malvarlığı hakkı” şeklindeki hukuki değerlere yönelik olmalıdır.
Yağma icrai kuvvetle işlenebilen bir suç tipidir. Kullanılan cebir ve tehditin kişinin malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkarmamaya elverişli olmalıdır.
Cebir-şiddet, mağduru, men ederek ve zorlayarak, failin istediği davranışa sokacak fiillerdir.

Anılan açıklamalar ışığında somut olayımıza gelince; suça sürüklenen çocuğun katılandan suça cep telefonunu rızası ile aldıktan sonra geri vermemek için bıçak göstermek suretiyle tehdit ettiği anlaşılmakla eyleminin nitelikli yağma suçunu oluşturduğunu kabul eden ilk derece mahkemesinin suç vasfının tayininde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Değer azlığı nedeniyle cezadan indirim yapılması gerektiğine yönelik;
Suç tarihi itibari ile nitelikli yağma suçunun konusunu oluşturan cep telefonunun değerinin az olmadığı anlaşılmakla, 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan değer azlığı hükümlerinin uygulanmaması yerinde olup değer azlığı hükümlerine yönelik kurulan temyiz istemleri yerinde görülmemiş, kurulan hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

4. Suça sürüklenen çocuğa zararı karşılayıp karşılamayacağının sorulmadığına yönelik;
Katılanın 16.05.2017 tarihli celsede zararının karşılanmadığını beyan etmiş olması, suça sürüklenen çocuğun aşamalarda suçlamayı kabul etmeyerek pişmanlık göstermemiş olması, kendisinin ve müdafiinin zarar giderimine yönelik aşamalarda her hangi bir talebinin bulunmamış olması ve ayrıca zararı karşılayıp karşılamayacağı hususunun mahkemece sanığa sorulması gerektiğine dair yasal bir düzenleme de bulunmadığının anlaşılmış olması karşısında suça sürüklenen çocuk müdafiinin bu husustaki temyiz talebi yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 03.12.2018 tarihli ve 2018/2073 Esas, 2018/2359 Karar sayılı kararında suça sürüklenen çocuk müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 7. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

03.05.2023 tarihinde karar verildi.