YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/25295
KARAR NO : 2023/10471
KARAR TARİHİ : 02.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. … Cumhuriyet Başsavcılığının 12.12.2013 tarihli iddianamesi ile; sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (d) ve (h) bentleri ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.
B. … 21. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.04.2018 tarihli ve 2013/526 Esas, 2018/122 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (d) ve (h) bentleri ve 53 üncü maddesi uyarınca 13 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
C. … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 29.01.2019 tarihli ve 2018/3156 Esas 2019/260 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusu yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
Yağma suçunun unsurlarının oluşmadığına, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşüldüğüne, eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna, alt sınırdan uzaklaşılmasının hukuka uygun olmadığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Katılan … ile sanık …’in internet ortamında tanıştıkları, olay tarihinde gece vakti sanığın evinde beraberce alkol içerlerken, sanığın amcasının oğlu tanık S. D.’nin eşyalarını almak için eve geldiği, ardından sanığın katılana bıçak çekip “ben haplandım, beni delirtme, keserim seni” diyerek katılanın ceplerini aramaya başladığı ve katılana ait İphone 5 marka cep telefonu ile 26,00 TL parayı aldığı, “bana iki gün içerisinde 500,00 TL daha getireceksin bu durumda cep telefonunu veririm” dediği, daha sonra sanık ile tanık S. D.’nin katılanın koluna girerek minibüse bindirip evine gönderdikleri, olaydan iki gün sonra sanığın katılan ile aynı iş yerinde çalışan tanık N. Y.’nin telefonuna “Görkem’e söyle beni arasın” gibi mesajlar göndererek aradığı anlaşılmıştır.
2. Katılanın, sanığın yağma eylemine ilişkin tutarlı beyanları dava dosyasında bulunmaktadır.
3. Sanık savunmalarında üzerine atılı suçlamayı kabul etmemiştir.
4. Tanık N. Y.’nin katılanın beyanlarını doğrulayan beyanları dava dosyasında bulunmaktadır.
5. Kolluk tarafından düzenlenen 03.12.2013 tarihli olay-yakalama tutanağı, teşhis tutanağı dava dosyasında bulunmaktadır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen Olay ve Olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
1- 5237 sayılı Kanun’un 148 inci ve 149 uncu maddelerinde yer alan düzenlemeye göre, bir başkasının kendisinin veya yakınının hayatına, vücut ve cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da mal varlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişinin eylemi yağma suçunu oluşturur. Suç anılan değerlere yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit ederek veya cebir kullanılması suretiyle gerçekleşir. Cebir ve tehdit karşısında mağdurun başka bir seçeneği kalmamaktadır.
Yağma suçu ekonomik nitelikteki suçlar arasında yer alıp işin niteliği gereği faydalanma amacını taşıması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Olay ve Olgular başlığı altında (1) paragrafında izah edildiği şekilde gerçekleşen sanığın eyleminin nitelikli yağma suçunu oluşturduğu, katılanın, sanığın yağma eylemine ilişkin tutarlı beyanları, tanık N. Y.’nin katılanın beyanlarını doğrulayan beyanları ve kolluk tarafından düzenlenen 03.12.2013 tarihli olay-yakalama tutanağı, teşhis tutanağı ile anlaşılmakla; sanık hakkında kurulan hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2- Sanığın yağma suçuna konu eylemini gece vakti, konutta, silahla gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (d) ve (h) bentlerinin ihlal edilmesi suretiyle birden fazla nitelikli halin aynı anda gerçekleştiği belirlendiğinden, aynı Kanun’un 61 inci maddesi gereğince Mahkemede gösterilen teşdit gerekçesi ile sanığın teşdiden cezalandırılmasına karar verilmesi isabetli görüldüğünden hükümde bu yönüyle de hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 29.01.2019 tarihli ve 2018/3156 Esas 2019/260 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 21. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
02.05.2023 tarihinde karar verildi.