Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2021/25261 E. 2023/11245 K. 05.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/25261
KARAR NO : 2023/11245
KARAR TARİHİ : 05.06.2023

İSTİNAF SONRASI TEMYİZ

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/2503 E., 2019/699 K.
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : …
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEMYİZ EDENLER : Suça sürüklenen çocuk müdafii, katılan … vekili
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunu esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.10.2015 tarihli ve 2015/7785 İddianame numarası ile suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun’a (6136 sayılı Kanun) muhalefet suçlarından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (e) bendi, 6136 sayılı Kanun’un 15 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesinin 15.03.2017 tarihli ve 2016/575 Esas, 2017/94 Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli ve yetkili Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

3. … 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.05.2018 tarihli ve 2017/153 Esas, 2018/153 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 62 nci maddeleri uyarınca 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

4. … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin 28.03.2019 tarihli ve 2018/2503 Esas, 2019/699 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 14.12.2021 tarihli 2019/46456 sayılı,
“I- Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz Talebinin İncelenmesinde;
Sanık (ssç) … savunmanı Avukat …’in 24.04.2019 tarihli temyiz dilekçesinde 5271 sayılı CMK’nın 294. maddesinde öngörüldüğü şekilde, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğinin yazılmadığı ve temyiz itirazlarının hangi hukuka aykırılık nedenlerine yönelik olduğunun gösterilmediği anlaşıldığından temyiz talebinin 5271 sayılı CMK’nın 298/1. maddesi uyarınca REDDİ,
II- Katılan … vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Katılan vekili Avukat …’nun 10/04/2019 tarihli temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerinin, 5271 sayılı CMK’nın 289/1. maddesi kapsamında hukuka kesin aykırılık halleri niteliğinde olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
Sanık (ssç) için düzenlenen Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu’nun 23 Şubat 2018 tarihli ve 0678 Karar sayılı raporun içeriği itibariyle sanığın (ssç) bireysel özelliği ve sosyal yapısı hakkında kanaat elde edildiğinden, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme yaptırılıp raporunun aldırılmamış olması bozma nedeni olarak belirtilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; sanık (ssç) … hakkında kurulan hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf isteminin esastan reddine dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunmadığından, katılan … vekilinin temyiz itirazlarının 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca reddiyle, istinaf mahkemesinin esastan red hükmünün ONANMASI, ” görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz İstemi
Suça sürüklenen hakkında verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ve beraatine karar verilmesi gerektiğine,

B. Katılan Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığa üst hadden ceza verilmesi gerektiğine,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Katılan …’ın 06.03.2015 günü 17.00 sıralarında bir arkadaşını görmek amacıyla lise önünde merdivenlerde oturduğu sırada, suça sürüklenen çocuğun yanına gelerek kendisi ile sohbet etmeye başladığını, birlikte otobüs duraklarına doğru yürürken suça sürüklenen çocuğun 5.00,00 TL para istediğini, parasının olmadığını söyleyince birini aramak için katılanın telefonunu istediği, katılanın da telefonu verdiği, suça sürüklenen çocuğun ara sokaklarda telefon ile konuşarak katılanı gezdirdiği, akabinde “artık beni takip etme” diyerek cebinden bir bıçak çıkardığı ve katılana gösterdiği, katılanın, suça sürüklenen çocuğun elini tutmaya çalıştığı bu sırada aralarında boğuşma yaşandığı ve suça sürüklenen çocuğun katılanı bıçakla önce sol kolundan sonra sol dizinden yaralayarak kaçtığı şeklinde gerçekleşen eylem maddi vakıa kabul edilmiştir.

2. Olayın ertesi günü suça sürüklenen çocuk bıçağı da getirerek kolluk kuvvetlerine teslim olmuştur.

3. … Kriminal Polis Laboratuvaru Müdürlüğü’nün, 23.03.2015 tarihli raporu ile bıçak üzerindeki kanın katılana ait olduğu belirlenmiştir.

4. Suça sürüklenen çocuk soruşturma aşamasında savcı huzurunda atılı suçu ikrar etmiştir. Kovuşturma aşamasında ise, uyuşturucu madde kullandığını ve psikolojik soruların olduğunu, bıçağın ise katılana ait olduğunu söyleyerek ifadesini değiştirdiği anlaşılmıştır.

5. Gaziosmanpaşa Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 19.08.2015 tarihli rapor ile; katılanın, sağ ön kolda artel kesisi ve sol dizde 2 cm kesi mevcut olduğu ve yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı belirlenmiştir.

6. Katılanın, suça sürüklenen çocuğu teşhis ettiğine dair tutanaklar dosya arasındadır.

7. Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 23.02.2018 tarihli raporu ile suça sürüklenen çocuğun, suç tarihinde işlediği fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fillerle ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğu tespit edilerek bu raporda suça sürüklenen çocuğun sosyal yapısı ve bireysel durumu hakkında da kanaatte bulunulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen Olay ve Olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz İsteğine İlişkin
Suça Sürüklenen Çocuğun Beraat Etmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Katılanın aşamalarda tutarlı ve istikrarlı beyanları, katılanın yaralandığına ilişkin adli tıp raporu, suça sürüklenen çocuğun ikrarı ve teşhis tutanakları karşısında suça sürüklenen çocuğun atılı nitelikli yağma suçunu işlediği anlaşılmakla ileri sürülen temyiz sebebi yönünden hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Katılan Vekilinin Temyiz İsteğine İlişkin
Suça Sürüklenen Çocuğa Üst Hadden Ceza Verilmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Suça sürüklenen çocuğun kastı, suçu işleme şekli, suçu işlediği yer ve zaman, suç sonrası oluşan zarar göz önüne alındığında temel cezanın alt sınırdan belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Ancak;
C. Katılanın, lise önünde merdivenlerde oturduğu sırada, suça sürüklenen çocuğun yanına gelerek sohbet etmeye başladığı, birlikte otobüs duraklarına doğru yürürken suça sürüklenen çocuğun birini aramak için telefonunu istediğini, verdiği, suça sürüklenen çocuğun ara sokaklarda telefon ile konuşarak katılanı gezdirdiği, akabinde “artık beni takip etme” diyerek cebinden bir bıçak çıkardığı ve katılana gösterdiği, katılanın bıçağı tutmaya çalıştığı ve suça sürüklenen çocuk ile arasında arbede yaşandığı, suça sürüklenen çocuğun bu sırada katılanı dizinden yaralayarak kaçtığı, bu boğuşma sırasında suça sürüklenen çocuğun telefonu yere düşürdüğü ve katılanın yerden geri alması şeklinde gerçekleşen olayda, telefonun katılanın hakimiyet alanından çıkmadığı gibi zilyetliğin de sona ermediği bu durumda zilyedin derhal kuvvet kullanarak malı geri alma imkanının devam ettiğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında teşebbüs hükümlerinin uygulanmaması hukuka aykırı bulunmuştur ve Tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (C) kısmında açıklanan nedenle suça sürüklenen çocuk müdafii ve katılan vekilinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 28.03.2019 tarihli ve 2018/2503 Esas, 2019/699 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname gerekçesine aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

05.06.2023 tarihinde karar verildi.