Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2021/25245 E. 2023/10412 K. 03.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/25245
KARAR NO : 2023/10412
KARAR TARİHİ : 03.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/67056 soruşturma numaralı iddianamesi ile; sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c) ve (h) bentleri, 63 üncü maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.07.2018 tarihli ve 2017/430 Esas, 2018/312 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c) ve (h) bentleri, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkrası uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 02.04.2019 tarihli ve 2018/2900 Esas, 2019/731 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Sanığın suçu işlemediğine,
2. Yeterli delil olmadığına,
3. Beraat kararı verilmesi gerektiğine,
4. Zarar karşılanmasına rağmen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmadığına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Mağdur …’ın 03.09.2017 günü saat 22.00 sıralarında cadde üzerinde yürüdüğü sırada yanına kimliği tespit edilemeyen bir şahsın geldiği ve saatin kaç olduğunu sorduğu, mağdurun saati söylemek için cep telefonunu cebinden çıkardığı, bu sırada şahsın mağdurun cep telefonu ile konuşmak istediğini söyleyerek elinden telefonu çekerek aldığı, şahsın telefon ile birisini aradığı ve mağdura beklemesini söyleyerek bu şekilde 10-15 dakika kadar cadde üzerinde birlikte durdukları, sonrasında yolun karşısına birlikte geçtikleri, orada da sanık …’ın bulunduğu ve o sırada sanığın kendisine ait cep telefonu ile konuştuğu, konuşmasını bekledikten sonra kimliği tespit edilemeyen şahısla sanığın aralarında telefon hakkında konuştukları, mağdurun telefonunu kimliği tespit edilemeyen şahıstan istediği, şahsın cep telefonu ile konuştuktan sonra vereceğini söylediği, bunun üzerine hep birlikte yol üzerinde yürümeye başladıkları ve mezarlık tarafına gittikleri, mezarlığın kenarındaki duvarın yanına gelince önce sanığın duvardan atladığı, arkasından da kimliği tespit edilemeyen şahsın duvardan atlamak istediği bu sırada mağdurun kimliği tespit edilemeyen şahsın ayağını tuttuğu ve kendisinden cep telefonunu vermesini istediği, kimliği tespit edilemeyen şahsın, sanık …’a “Bıçağını ver, şuna gününü göstereyim” demesi üzerine sanığın bıçağı kimliği tespit edilemeyen şahsa verdiği, mağdurun bıçağı görmesi üzerine geri çekildiği ve sanık ile kimliği tespit edilemeyen şahsın olay yerinden uzaklaştıkları, anlaşılmıştır.

2. Mağdurun tutarlı beyanlarda bulunduğu görülmüştür.

3. Sanığın aşamalarda alınan savunması dosya arasında mevcuttur.

4. Teşhis tutanağında mağdurun sanığı teşhis ettiği görülmüştür.

5. Duruşmada sanıkla yüz yüze gelen mağdurun olay yerinde bulunan şahıslardan biri olduğunu beyan ettiği görülmüştür.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Sanık müdafiinin diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Mağdur … ile babası …’ın 19.12.2017 günlü oturumda, zararın giderilmediğini beyan ettikleri, ilk derece mahkemesinin 30.03.2018 tarihli ara kararında, mağdurların zararının giderilip giderilmediğine dair beyanlarının tespiti içim kalem marifetiyle kendilerine ulaşılmasına karar verildiği, 03.07.2018 günlü oturumda sanık müdafiinin “Karşı tarafın zararı giderildi” şeklinde beyanda bulunduğu halde bu hususun mağdurlardan sorulmadığı, bu yönde verilen ara kararının yerine getirilip getirilmediğinin denetime olanak verecek biçimde dosyaya yansıtılmadığı belirlendiğinden mağdurlardan zararın karşılanıp karşılanmadığına dair beyanları alınarak, karşılanmış olması halinde sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 168 inci maddesinin üçüncü fıkrası delaletiyle ikinci fıkrasında düzenlenen etkin pişmanlık hükmüne ilişkin koşullar değerlendirilmeden yazılı gerekçe ile uygulama yapılması, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 02.04.2019 tarihli ve 2018/2900 Esas, 2019/731 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdiren … 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

03.05.2023 tarihinde karar verildi.