Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2021/24782 E. 2023/10493 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/24782
KARAR NO : 2023/10493
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli yağmaya teşebbüs
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/5457 soruşturma numaralı ve 27.09.2017 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 35, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.02.2018 tarihli ve 2017/286 Esas, 2018/67 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkraları ve 58 inci maddesinin altıncı, yedinci fıkraları uyarınca 5 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

3. … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 09.11.2018 tarihli ve 2018/943 Esas, 2018/1825 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri;
1. Sanığın atılı suçu işlediğine dair somut delil bulunmadığından sanığın beraatine,
2. Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Mağdurun Powercell isimli telefon tamiri üzerine iş yeri bulunduğu, somut olaydan yaklaşık olarak 4-5 sene öncesinde bu iş yerinde çalıntı telefon satacağı sırada yakalanan sanığın, mağdura husumet beslemeye başladığı, olay günü mağdurun iş yerine giden sanığın mağdura hitaben; “Ben senin dükkanda çalıntı telefonla yakalandım beni sen şikayet ettin, ben 8 ay bu olaydan ceza aldım, 8 aylık masraflarım var, 15 milyar vereceksin, parayı verir ihtiyaçlarımı karşılarsan abi kardeş oluruz, karşılamazsan vermezsen 8 ay sonra çıktığımda senden intikamımı alacağım iş yerine zarar vereceğim, ailene çocuğuna zarar vereceğim, babana zarar vereceğim” diyerek tehditlerde bulunduğu, mağdurun bu durumu kabul etmemesi üzerine iş yerinden ayrılırken; “21.00 – 21.30 gibi arayacağım buluşalım bana bir miktar para verirsen sana ve ailene zarar vermem, abi kardeş oluruz, parayı hemen istiyorum” dediği, bu kez 09.08.2017 tarihinde mağdurun kullandığı telefon hattını aradığı, telefonu açan tanık S.A.’a hitaben “Ben o dükkanda yakalandım, … beni şikayet etti, benim yakalanmama o neden oldu, benim ona kinim var, ben o dükkanı yakacağım, Arife günü 4-5 günlüğüne izne çıkıyorum, İzzet gelirken para getirsin, gelin yüz yüze görüşelim halledelim, kendim yapmazsam yeğenlerim var, dayı bize hedef göster diyorlar, zor tutuyorum, eğer bu iş arifeye kalırsa ya o dükkana zarar vereceğim ya da İzzet’e veya yakınlarına zarar vereceğim, ben kinciyim” diyerek bu kez mağdurun gıyabında tehdit eylemlerine devam ettiğinin, kabul edildiği anlaşılmıştır.

2. Tanık S.A.’nın mağdur beyanı ile uyumlu anlatımları, dava dosyasında mevcuttur.

3. Sanık savunmasında özetle, mağdurun cezaevinde kendisine bakacağını söylemesi nedeniyle bu hususu mağdura hatırlatmak amacıyla mağdurun iş yerine gittiğini ancak tehdit etmediğini beyan etmiştir.

4. Mağdurun iş yerine ait kamera görüntülerine dair cd inceleme ve çözüm tutanağı, dava dosyasında mevcuttur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Delil Bulunmadığından Sanığın Beraatine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Mağdurun aşamalarda değişmeyen ısrarlı anlatımları, mağdur beyanı ile uyumlu tanık beyanı, sanığın savunması, kamera görüntüleri ve dosya içerisinde mevcut diğer tutanak ve belgeler ile mahkemece gösterilen gerekçeye göre, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin sabit olduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmakla kararın usul ve kanuna uygun olduğu kabul edilen hükümde, bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Suçun Maddi ve Manevi Unsurlarının Oluşmadığına İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Yağma, başkasının zilyetliğindeki taşınabilir bir malı, zilyedin rızası olmaksızın faydalanmak amacıyla cebir veya tehdit kullanmak suretiyle alınmasıdır.
Cebir veya tehdit, ”Yaşam hakkı, vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlık ve malvarlığı hakkı” şeklindeki hukuki değerlere yönelik olmalıdır.
Yağma icrai kuvvetle işlenebilen bir suç tipidir. Kullanılan cebir ve tehditin kişinin malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkarmamaya elverişli olmalıdır.
Cebir-şiddet, mağduru, men ederek ve zorlayarak, failin istediği davranışa sokacak fiillerdir.
Anılan açıklamalar ışığında somut olayımıza gelince; sanığın, tanık beyanı ile de sabit olduğu üzere gerek mağdurun iş yerine gelerek gerekse de gıyabında mağdura ve ailesine zarar vereceğinden bahisle mağdurdan hakkı olmayan para talep ettiğinin sabit olduğu anlaşılmakla, mağdura yönelik tehdit unsurunun gerçekleştiğini ve eylemin nitelikli yağmaya teşebbüs suçunu oluşturduğunu kabul eden ilk derece mahkemesinin suç vasfının tayininde, bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 09.11.2018 tarihli ve 2018/943 Esas, 2018/1825 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, hukuka aykırılık görülmediğinden aynı sayılı Kanunun 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Akhisar Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

08.05.2023 tarihinde karar verildi.