YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/24539
KARAR NO : 2023/10274
KARAR TARİHİ : 02.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 10.07.2017 tarihli ve 2016/18955 soruşturma sayılı iddianamesi ile suça sürüklenen çocuk hakkında güveni kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 155 inci maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. … Çocuk Mahkemesinin, 19.07.2017 tarihli ve 2017/607 Esas, 2017/269 Karar sayılı kararıyla, suça sürüklenen çocuğun eyleminin, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen nitelikli yağma suçunu oluşturma ihtimaline binayen mahkemenin görevsizliğine, … Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
3. … Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.09.2018 tarihli ve 2017/203 Esas, 2018/245 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli yağma suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
4. … Bölge Adliye Mahkemesinin 4. Ceza Dairesinin, 09.11.2018 ttarihli ve 2018/34 Esas, 2018/34 Karar sayılı kararıyla suça sürüklenen çocuk hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan … vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan … Vekilinin Temyiz Sebepleri
Katılanın, suça sürüklenen çocuktan korktuğu için suça konu motosikleti verdiği hususu mahkemece gözardı edilerek delillerin takdirinde hata yapılmak suretiyle suça sürüklenen çocuğun mahkûmiyeti yerine beratine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğuna,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Olay günü katılan …, babasına ait 16 .. … plakalı araç ile yanında arkadaşı tanık A.T. ile birlikte gezerken sokak üzerinde bulunan şadırvanda durup mola verdikleri sırada yanına suça sürüklenen çocuğun geldiğini gördükleri, bu sırada tanığın kendisine “Bu şahıs belalı, bu şahsa hiç bulaşma” dediği, yanına gelen suça sürüklenen çocuğun katılana hitaben “ Seni s…, bu motosiklet kimin ?” dediğini, katılanın da babasına ait olduğunu belirtmesi üzerine “Bana yalan söyleme, bu motosikleti çaldın mı, benim 21 yıl kesilmişim var ona göre, pazartesi günü gidip teslim olacağım,ben ne dersem onu yaparsan sıkıntı olmaz sana, yoksa sen düşün gerisini, beni toku Lisesinin olduğu yere at” dediği, katılanın da korkarak suça sürüklenen çocuğu bahse konu yere götürdüğü, sonra katılanı motosikletten indirip suça sürüklenen çocuğun motosikleti kullandığını 15-20 dakika kadar gezdikten sonra suça sürüklenen çocuğun arkadaşı alan dört kişinin yanına gittikleri, burada katılanı indirip suça sürüklenen çocuğun bir arkadaşını yanına alarak motosikletle gittikleri, katılanın diğer üç kişinin yanında kalıp onları beklediği, geldikleri sırada motosikletle kaza yaptıkları iddiası ile kamu davası açılmıştır.
2. Suça konu motosikletin hasarlı olduğuna ilişkin Olay Yeri Görgü Tespit Tutanağı dosya içeriğinde mevcuttur.
3. Tanık A.T.’nin ” Katılan …’in, suça sürüklenen çocuğu kendi rızası ile suça konu motosiklete bindirdiği ve suça sürüklenen çocuğun katılana yönelik tehdit içerikli sözler söylemediği” şeklinde beyanda bulunarak katılanın iddialarını doğrulamadığı 03.05.2018 tarihli duruşmadaki beyanıyla anlaşılmıştır.
4. Suça sürüklenen çocuğun, “Katılan …’in kendi rızası ile motosikleti verdiğini, katılana yönelik cebir ve tehdit eyleminde bulunmadığını, dönüşte ise kaza yaptığını” belirterek üzerine atılı suçu kabul etmediği şeklinde savunmada bulunmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
1. Delillerin Takdirinde Hata Yapılmak Suretiyle Suça Sürüklenen Çocuğun Mahkûmiyeti Yerine Beraatine Karar Verilmesinin Hukuka Aykırı Olduğuna İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
Yargılanacak her uyuşmazlıkta; şüphelilik, uyuşmazlığın somut olması ve uyuşmazlığın çözümü şeklinde özellikler vardır. O halde önce olay öğrenilmelidir. Yani sübut konusunda bir hükme varılır. Sübut (veya ispat) meselesi maddi mesele olup, bu konu geçmişteki olayı zihnimizde yeniden yaratmak, yani nasıl meydana geldiğini belirlemektir. Olay belirlendikten sonra, olaya uygulanacak hukuki norm ve bunun olayın tipine uygun olup olmadığı konusunda sonuç çıkarılır. Maddi durumun tespiti, hukuki durumun tespitidir. Olayın faillerinin kim olduğu ve bunların ceza hukuku karşısındaki sorumlulukları öncelikle olayın belirlenmesi ile mümkündür.
Olay ise deliller ile öğrenilebilir. Delillerin gösterdiği objektif bakımından bir (ihtimal)’dir. Buna rağmen ihtimal belli bir dereceye gelince kanaat (kanı) olacaktır. Şüphe yerini kanaate bıraktığında ispatta aranan belirlilik ortaya çıkar. Yani belirliliğe şüphenin yenilmesi ile ulaşılır.
Ceza Muhakemesinin asıl amacı maddi gerçeği ortaya çıkarmaktır. Maddi gerçeğe ulaştıracak araç ise delillerdir. Deliller; sanık açıklamaları, tanık açıklamaları, sanık ve tanıktan başka kişilerin açıklamaları, kolluk, savcı ve hakim tutanakları, özel yazılı açıklamalar, görüntü ve (veya) ses kaydeden araçlarla açıklama ve belirtiler şeklinde ayrıma tabi tutulabilir. Suç konusu ve/veya alet olayın bir parçası iken, olay yerinde kalan her türlü iz ve eser, belirti delil olup, olayı temsil eden dolaylı delildir.
Bütün bu deliler birlikte değerlendirilerek öncelikle suçun işlenip işlenmediği sonra bir olayın kanuni unsurlarının belirlendiği şekilde işlenip işlenmediği ve son olarak da sabit olan bu suçun sanık tarafından işlenip işlenmediğinin tartışması ve kesin olarak ispatı gerekir. Tüm aşamalarda da şüpheden sanık yararlanır kuralının uygulanması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Suça sürüklenen çocuğun aşamalarda nitelikli yağma suçunu işlemediğine ilişkin savunmaları, olayın görgü tanığı A.T.’ nin “Katılan …’ in, suça sürüklenen çocuğu kendi rızası ile suça konu motosiklete bindirdiği ve suça sürüklenen çocuğun katılana yönelik tehdit içerikli sözler söylemediği” şeklinde beyanda bulunarak katılanın iddialarını doğrulamaması karşısında, katılan … …’ın iddialarını ispatlayamadığı, bu nedenle “masumiyet karinesi” olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi uyarınca suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğinin sabit olmaması sebebiyle beraat kararı verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi’nin başkan ve üyelerinin isim ve soyisimlerinin karar yerinde gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendine aykırı davranılması, kanuna aykırı ise de, yerinde eklenilerek düzeltilmesi mümkün görülmekle, bozma nedeni yapılmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 09.11.2018 tarihli ve 2018/34 Esas, 2018/34 Karar sayılı kararında katılan … vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’ un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda gerekçe bölümünün 2 numaralı paragrafında açıklanan eleştiri dışında hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
02.05.2023 tarihinde karar verildi.