YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/24506
KARAR NO : 2023/8519
KARAR TARİHİ : 07.02.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahla yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/623 soruşturma numaralı 09.04.2018 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (h) bentleri, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca nitelikli yağma suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’nin 08.05.2018 tarihli ve 2018/53 Esas, 2018/113 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 53 üncü, 63 üncü ve 58 inci maddesinin 6 ncı fıkrası uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mahsubuna karar verilmiştir.
3. … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 28.06.2018 tarihli ve 2018/1559 Esas, 2018/1460 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi,
1. Mâhkumiyete yeter nitelikte delil bulunmadığına
2. Yağma suçunun unsurlarının oluşmadığına, sanığın fiilinin kasten yaralama olduğuna
3. Meşru müdafaa ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine
4. Takdiri indirim nedenleri ile seçenek yaptırımların uygulanması gerektiğine
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Katılan …’ın seyyar züccaciye malzemeleri satışı yaptığı, olay günü olan 09.03.2018 günü saat 18.00-18.30 sıralarında Finike ilçesi … Sitesi önünde kamyoneti ile züccaciye malzemeleri satmaya başladığı, aşırı derecede alkollü olan sanık …’ın katılanın bulunduğu yere giderek katılanın müzikle gürültü yaptığı iddiası ile katılan ile tartışmaya başladığı, tanıklar Ö.Y. ve R.E. ile açık kimliği tespit edilemeyen çevredeki diğer bir kişinin sanık ile katılanı ayırdığı ve katılanın da … Sitesinden ayrıldığı, sanığın kendilerini ayıran kişilerin elinden kurtularak yoldan geçmekte olan bir motorsiklet sürücüsünü durdurduğu ve motorsikletin arkasına binerek katılanın sürmekte olduğu kamyoneti takip etmesini istediği bir müddet sonra da katılanı durdurduğu, katılanın kamyonetinden sanığın ise motorsikletten indiği, motorsikletin sahibi olan şahsın ise olay yerinden motorsikleti ile ayrıldığı, sanığın yerden eline aldığı taş ile katılanın sol kulak üstüne ve alnına vurduğu daha sonra da ele geçirilemeyen bıçağı çıkarıp, sanığın sol eli ile katılanın yakasından tuttuğu ve sağ elindeki bıçağı göstererek katılana “Cebindeki parayı ver vermezsen boğazını keserim” dediği, bunun üzerine katılanın sanığa cebinde bulunan 300-400 TL civarındaki parayı verdiği ve koşarak olay yerinden kaçtığı ve maddi olayın bu şekilde gerçekleştiğinin kabul edildiği anlaşılmıştır.
2. Dosya arasında 09.03.2018 tarihli fotoğraftan teşhis tutanağı ve aynı tarihli olay ve yakalama tutanağı mevcuttur.
3. Katılana ait 09.03.2018 tarihli genel adli muayene raporu dosyada mevcuttur.
4. Mağdurun aşamalarda değişmeyen beyanlarda bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmıştır.
5. Sanığın tevil yollu ikrarda bulunduğu anlaşılmıştır.
6. Tanıkların sanık ile katılan arasındaki kavgayı gördüklerine ilişkin beyanları bulunmaktadır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Sanığın Atılı Suçu İşlemediğine, İşlediğinin Kabulü Halinde Eyleminin Yağma Değil, Kasten Yaralama Suçu Olduğuna İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan nitelikli hale vücut verdiği, mağdurun aşamalarda değişmeyen beyanı, tanık beyanı, sanığın savunması, doktor raporu ve araştırma tutanağı karşısında, eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Sanık Hakkında Kurulan Hükümde 5237 Sayılı Kanunun 25 İnci Maddesi ile 29 Uncu Maddesi Uyarınca Meşru Savunma ve Haksız Tahrik Hükümlerinin Uygulanması Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Oluş ve dosya içeriğine göre, olay tarihinde seyyar satış yapan katılan ile alkollü olan sanık arasında tartışma çıktığı, tartışmanın ardından katılanın olay yerinden ayrılmasına karşın sanığın yolda durdurduğu motosiklete binerek katılanı takip ettiği ve katılanın kamyonetini durdurduğu, yerden aldığı taş ile katılanı yaraladığı ardından üstünden çıkardığı bıçağı katılana göstererek boğazını kesmekle tehdit edip katılanın cebindeki parasını istediği, katılanın da korkarak cebinden çıkardığı parayı sanığa verdiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında meşru savunma ve haksız tahrik koşullarının oluşmadığı, bu itibarla sanık hakkında kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
C. Takdiri İndirim Nedenlerinin Uygulanması Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi yönünden; “Sanığın suç işleme hususundaki eğilim ve ısrarı, buna nazaran takdiri indirim uygulanmasını haklı kılacak bir neden bulunmadığı dikkate alınarak sanık hakkında takdiren TCK nın 62 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” şeklindeki yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeler ile takdiri indirimin uygulanmamasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
D. Seçenek Yaptırımların Uygulanması Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Seçenek yaptırımlar yönünden; 5237 sayılı Kanun’un “Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar” başlıklı 50 nci maddesi gereği cezanın seçenek yaptırıma çevrilmesinin ön koşulu, hükmolunan netice cezanın kısa süreli hapis cezası olmasıdır. 5237 sayılı Kanun’un 49 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre; “Hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, kısa süreli hapis cezasıdır.” Erteleme yönünden; 5237 sayılı Kanun’un, “Hapis cezasının ertelenmesi” başlıklı 51 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde; “İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir.” Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu yönünden ise; 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrasının ilgili bölümünde; “Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise …” şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir. Somut olayda sanık hakkında hükmolunan netice ceza miktarının 10 yıl hapis cezası olması karşısında bu cezanın, 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrası gereği seçenek yaptırımlara çevrilmesine, 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin birinci fıkrası gereği ertelenmesine, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin kanunen mümkün olmadığı belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 28.06.2018 tarihli ve 2018/1559 Esas, 2018/1460 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Elmalı Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
07.02.2023 tarihinde karar verildi.