Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2021/24269 E. 2023/9960 K. 11.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/24269
KARAR NO : 2023/9960
KARAR TARİHİ : 11.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi

Sanıklar Sahadat Bayramov ve … müdafileri duruşmalı inceleme talebinde bulunmuş ise de; 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanun’un 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 299 uncu maddesi gereğince takdiren duruşmasız olarak yapılan incelemede;

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 09.08.2017 tarihli ve 2017/67360 soruşturma numaralı iddianamesi ile sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 37 nci maddesinin birinci fıkrası ve 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.05.2018 tarihli ve 2017/388 Esas, 2018/1114 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında, nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanunun 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 62 nci, 53 üncü ve 63 üncü maddeleri uyarınca 9 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.

3. … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 12.10.2018 tarihli ve 2018/3837 Esas, 2018/2050 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında 5271 sayılı Kanunun 280/1-a madde ve fıkrası uyarınca istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Zararın soruşturma aşamasında giderilmesi nedeniyle TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğine
2. TCK’nın150/1. maddesinin uygulanması gerektiğine

B. Sanık … Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. TCK’nın 150/1. maddesinin uygulanması gerektiğine
2. Zararın soruşturma aşamasında giderilmesi nedeniyle TCK’nın 168/3. maddesinin uygulanması ile 1/2 indirim yapılması gerektiğine

C. Sanık … Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. TCK’nın 150/1. maddesinin uygulanması gerektiğine
2. Zararın soruşturma aşamasında giderilmesi nedeniyle TCK’nın 168/3. maddesinin uygulanması ile 1/2 indirim yapılması gerektiğine
3. Sanığın mahkumiyetine yeter nitelikte delil bulunmadığına

D. Sanık … Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Zararın soruşturma aşamasında giderilmesi nedeniyle TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğine
2. TCK’nın 150/1. maddesinin uygulanması gerektiğine
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde şikâyetçiyi darp ederek, “Polise haber verirsen seni öldürürüz, ailene zarar veririz” şeklinde tehdit ettikleri ve arabanın içerisinde bulunan urgan ip ile şikâyetçinin ayaklarını ve ellerini bağlayıp, belinde takılı olan siyah renkli bel çantasının içini açarak çantada bulunan 28.000 TL, 14.000 TL ve 8.900 TL değerindeki iki adet çeki ve şikâyetçi adına düzenlenmiş Yapı Kredi Bankası’na ait bankamatik kartı, bir adet Asus marka cep telefonunu zorla aldıkları, sanıkların şikâyetçiye ait bankamatik kartından 3.000,00 TL para çektikleri anlaşılmıştır.

2. Sanıkların tevil yollu ikrar içeren savunmaları mevcuttur.

3. Şikâyetçi aşamalarda değişmeyen ve oluşa uygun beyanlarda bulunmuştur.

4. Kolluğun 22.7.2017 tarihli tutanağında; … Atatürk havalimanı anayol kontrol noktasında görevini ifa eden kolluk görevlilerine ticari taksinin plakası anons edilerek içinde bulunan şahısların yağma yaptığının belirtilmesi üzerine aracın durdurulduğu, şoförle birlikte araç içinden 5 kişinin indiği, şahısların üst aramalarının yapıldığı, üst aramasında; … adına düzenlenmiş, kredi kartı, iki adet çek, 2 adet araç anahtarı, 1 adet asus marka cep telefonu, kol saati, 21835 tl türk lirası, 2 amerikan doları ele geçirildiği belirtilmektedir.

5. Şikâyetçiye ait 22.07.2017 tarihli doktor raporuna göre şikâyetçinin sol yanağında şişlik ve sırtında hassasiyet olduğu, mevcut yaralanmanın basit bir tıbbi müdahale ile iyileşmesinin mümkün olduğu, yüzünde sabit bir iz bırakmayacağı belirtilmiştir.

6. İnterpolden gelen yazıya göre, sanıklara ait nüfus kayıt ve adli sicil kayıtlarının gönderildiği anlaşılmaktadır.

7. Bankadan gelen cevabi yazıda şikâyetçiye ait Yapıkredi kartından 22.7.2017 tarih, saat 11.19’da 3.000,00 TL para çekme işlemi gerçekleştirildiği bildirilmiştir.

8. Kolluğun 23.7.2017 tarihli teslim tutanağında; cep telefonu ve kontak anahtarı şikâyetçiye teslim edilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Şikâyetçinin beyanı, sanıkların (ikrar içeren) savunmaları, tutanaklar, olay yeri inceleme raporu, kriminal raporlar karşısında, sanıkların eyleminin sabit olduğu anlaşılmıştır. 5237 sayılı Kanun’un 168. maddesinde yer alan “Etkin pişmanlık” hükmünün uygulanabilmesi için, maddede sınırlı bir şekilde sayılan suçların işlenmesi ve failin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi gerekmektedir. İade ve tazminin cebri icra yoluyla gerçekleştirilmesi, zararın failin rızası hilafına veya ondan habersiz olarak üçüncü kişilerce giderilmesi, eşyanın failin yakalanmamak için kaçarken atması sonucu veya kaçarken yakalanan failin üzerinde ele geçirilmiş olması gibi hallerde, failin gerçek anlamda pişmanlığından söz edilemeyeceğinden, 5237 sayılı Yasanın168. maddesinin uygulanma şartları oluşmayacaktır.
Bu açıklama ışığında somut olay değerlendirildiğinde; kolluğun 22.07.2017 tarihli tutanağı ile sanıkların yapılan üst aramalarında söz konusu paraların ele geçirilerek muhafaza altına alındığı, rızai teslimin bulunmadığı, bu nedenle sanıkların paranın geri kalan kısmını karşılamalarının kısmi iade olduğu ve etkin pişmanlık hükmü olan aynı sayılı Kanun’un 168. madde gereğince sanıkların etkin pişmanlık göstererek iade etmiş oldukları kısmi ödeme açısından haklarında ceza indirimi uygulanabilmesi için şikayetçinin … göstermesi gerektiği şikâyetçinin ise … göstermediğinin anlaşılması nedeniyle etkin pişmanlık hükmünün koşullarının bulunmadığından; sanıkların savunmalarında alacakları olduğundan bahisle şikâyetçiye yönelik eylemi gerçekleştirdiklerini ileri sürmüş iseler de; şikâyetçinin alınan beyanlarında sanıkların kendisinden herhangi bir alacaklarının olmadığını belirttiği, ayrıca sanıkların şikâyetçiye ait aracı, cep telefonunu ve 31.000 TL ile iki adet 22.900 TL değerindeki çeki yağmaladıkları dikkate alındığında alacağın varlığı kabul edilse dahi ileri sürülen alacak miktarı ile yağmalanan mallar arasındaki fark nedeniyle açık bir nispetsizlik veya aşkın değer bulunduğu anlaşıldığından, şartları oluşmayan 5237 sayılı Kanunun 150/1. maddesinin koşullarının bulunmaması nedeniyle kararda bu yönleriyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Türkçe bilmeyen yabancı uyruklu sanıklar için görevlendirilen tercüman giderilerinin, 5271 sayılı Yasanın 324/5. maddesine göre yargılama gideri sayılmayacağı ve devlet hazinesinden karşılanması gerekeceği değerlendirilmeden sanıklardan tahsiline karar verilmesi ve iştirak halinde işlenmiş bir suç nedeniyle mahkûm edilmiş olanlara, sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden “eşit” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı Yasanın 326/2. maddesine aykırı davranılmasına ilişkin hukuka aykırılığın Yargıtay tarafından giderilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (B) paragrafında açıklanan nedenle sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi … 4. Ceza Dairesinin, 12.10.2018 tarihli ve 2018/3837 Esas, 2018/2050 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi gereği hüküm fıkrasından “Yargılama giderinin eşit şekilde tahsiline” ilişkin bölümün çıkartılarak, “Sanıkların neden oldukları yargılama giderinin ayrı ayrı alınmasına” ve “Tercüman bilirkişi ücretinin kamu üzerinde bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

11.04.2023 tarihinde karar verildi.