YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/24265
KARAR NO : 2023/10650
KARAR TARİHİ : 11.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli yağmaya teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : İstinaf isteminin esastan reddi
İlk Derece Mahkemesince sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan hükmolunan cezaların tür ve miktarları ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararları dikkate alındığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hükümlerin temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.
İlk Derece Mahkemesince nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/739 Esas sayılı iddianamesi ile,
1. Sanık … hakkında yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, silahla tehdit suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (e) bendi, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri, 53 üncü maddesi, 54 üncü maddesi,
2. Sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, silahla tehdit suçlarından 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri, 53 üncü maddesi, 54 üncü maddesi,
Uyarınca kamu davaları açılmıştır.
B. Ödemiş 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.04.2016 tarihli ve 2016/193 Esas, 2016/261 Karar sayılı kararıyla sanıkların eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c) ve (d) bentleri, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli yağma suçlara uyma ihtimali uyarınca görevsizliğine, Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesinin 22.11.2017 tarihli ve 2016/227 Esas, 2017/326 Karar sayılı kararıyla; sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c) ve (h) bentleri, 35 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 53 üncü maddesi, sanık … hakkında 58 inci maddesi uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, sanık …’nın hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri, 53 üncü maddesi, sanık … hakkında 58 inci maddesi uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, sanık …’nın hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
D. … Bölge Adliye Mahkemesinin 7. Ceza Dairesinin 04.10.2018 tarihli ve 2018/1001 Esas, 2018/1332 Karar sayılı kararıyla sanıklar hakkında Ilk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık … ve müdafii, sanık … müdafiinin istinaf basvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … ve Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yokun kılma suçlarının unsurlarının oluşmadığına,
2. Sanığın mahkûmiyeti için yeterli, kesin nitelikte deliller olmadığından ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca beraat etmesi gerektiğine,
3. Sanığın eylemlere iştirak etmediğine,
4. Suçun sübutu halinde sanığın eyleminin kasten yaralama ve tehdit suçunu oluşturduğu ve şikâyetten vazgeçme nedeniyle beraat kararı verilmesi gerektiğine,
5. Lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine,
6. Son celse yokluğunda karar verilerek savunma hakkının ihlal edildiğine,
B. Sanık … Müdafinin Temyiz Sebepleri
İstan edilen suçun sübut bulmadığına,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanıkların, mağdurun kendilerine esrar maddesini temin etmesini sağlamak amacıyla, gece vakti sanık …’nın mağdura “Bize esrar bulacaksın, sen yakalandın, bu işi yapıyorsun, sende var, eğer bu masaya 250 gr esrar koymazsan, senin kulağını keseriz, buradan ölün çıkar.” diyerek üzerindeki ekmek bıçağını mağdurun kulağına dayadığı, bu aşamada bıçağın mağdurun baş bölgesine de isabet ettiği, diğer sanık …’nin de belinden çıkardığı bıçağı mağdurun karnına dayadığı, “Kendimi zor tutuyorum, şimdi sokarım bıçağı, bize 250 gr esrar bul.” dediği bulamayacağını belirtmesi üzerine tekme tokat dövdükleri anlaşılmıştır.
2. Mağdurun aşamalarda değişmeyen ve olayın akışı ile uyumlu, tutarlı beyanlarda bulunduğu görülmüştür.
3. Kolluk tarafından düzenlenen, sanıkların üzerinde iki adet bıçak ile yakalandıkları ve bıçakları rızaları ile teslim ettiklerinin belirtildiği 31.03.2016 tarihli tutanak dava dosyasında bulunmaktadır.
4. Mağdurun, olay günü saat 21.30’da tanık O.E.’yi aradığı, aynı tarihte 23.52’de tanık E.Ö.’yü aradığının tespit edildiği Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunca sunulan 07.02.2017 tarihli müzekkere cevabı dava dosyasında mevcuttur.
5. Tanıklar E.Ö., İ,B., S.A. ve O.E.’nin aşamalarda olayın gelişimi ile uyumlu ve mağdur iddialarını destekler şekilde beyanda bulundukları görülmüştür.
6. Ödemiş Devlet Hastanesi tarafından, mağdur hakkında yaralamasının basit tıbbi müdahale ile giderilemez olduğu belirtilerek, düzenlenen 31.03.2016 tarihli adli muayene raporu dava dosyasında bulunmaktadır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen Olay ve Olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Sanıklar Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
İlk Derece Mahkemesince hükmolunan cezaların tür ve miktarları ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararları nazara alınarak 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçların, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadıkları dikkate alındığında, sanıklar müdafilerinin temyiz istemlerinin, aynı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.
B. Sanık … Hakkında Nitelikli Yağma Suçunun Unsurlarının Oluşmadığına ve Suçun Sübutu Halinde Sanığın Eyleminin Kasten Yaralama ve Tehdit Suçunu Oluşturduğu ve Şikâyetten Vazgeçme Nedeniyle Beraat Kararı Verilmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden Yapılan İncelemede
5237 sayılı Kanun’un 148 inci ve 149 uncu maddelerinde düzenlemeye göre; bir başkasının kendisinin veya yakınının hayatına, vücut ve cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden yada mal varlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişinin eylemi yağma suçunu oluşturur. Suç anılan değerlere yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit veya cebir kullanılması suretiyle gerçekleşir. Cebir ve tehdit karşısında mağdurun başka bir seçeneği kalmamaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; olayın Olay ve Olgular başlığı altında (A) paragrafının (1) numaralı bendinde izah edildiği şekilde kabul edilmesi ve mağduru vücut bütünlüğüne zarar vereceklerinden bahisle tehdit ederek malın teslimini sağlamaya çalıştıkları anlaşılmak suretiyle hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
C. Sanık …’ın Mahkûmiyeti İçin Yeterli, Kesin Nitelikte Deliller Olmadığından ve Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi Uyarınca Beraat Etmesi Gerektiğine ve Sanık …’ın Eylemlere İştirak Etmediğine İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden Yapılan İncelemede,
Olay ve Olgular bölümünün (A) paragrafı (3) numaralı bentte belirtilen tutanak, mağdur ve tanıkların aşamalarda alınan birbirini destekleyen tutarlı beyanları, mağdurun olay günü alınan raporu ile de desteklenen, toplanan tüm delillerin gerekçeli kararda tartışıldığı, suçun kesin delillerle sanık tarafından işlendiğinin, sanık …’ın “Bize esrar bulacaksın, sen yakalandın, bu işi yapıyorsun, sende var, eğer bu masaya 250 gr esrar koymazsan, senin kulağını keseriz, buradan ölün çıkar.” dediğinin saptandığı, eksik veya araştırılacak bir delil kalmadığından, sanık müdafiinin temyiz sebeplerine yönelik aykırılık bulunmamıştır.
D. Sanık …’ın Lehe Hükümlerin Uygulanması Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden Yapılan İncelemede,
Sanık hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiri indirim sebebi uygulandığı, sanık hakkında hükmedilen netice ceza miktarının 6 yıl hapis cezası olduğu, diğer lehe hükümlerin (5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevirme, aynı Kanun’un 51 inci maddesi uyarınca, sanığın suç tarihindeki yaşı da gözetilerek erteleme ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması) uygulanmasında, sonuç ceza miktarı itibarıyla kanunî engel bulunduğu anlaşıldığından, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
E. Sanık …’ın Son Celse Yokluğunda Karar Verilerek Savunma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden Yapılan İncelemede,
Sanığın asıl mahkemesi huzurunda bağsız olarak huzura alındığı, duruşmaların açık yapıldığı, yasal tüm haklarının hatırlatıldığı ve müdafii huzurunda savunmalarının alındığı anlaşılmakla sanığın temyiz sebeplerine yönelik aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
A. Sanıklar Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde yer alan (A) paragrafında açıklanan nedenle sanık … ve müdafii ile sanık … müdafiinin temyiz istemlerinin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebligname’ye uygun olarak, oy birligiyle REDDİNE,
B. Sanıklar Hakkında Nitelikli Yağma Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünün (B), (C), (D) ve (E) paragraflarında açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesinin 7. Ceza Dairesinin 04.10.2018 tarihli ve 2018/1001 Esas, 2018/1332 Karar sayılı kararında sanık … ve müdafii ile sanık … müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
11.05.2023 tarihinde karar verildi.