YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/24018
KARAR NO : 2022/1450
KARAR TARİHİ : 08.02.2022
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli yağma, suç örgütü kurmak, tefecilik, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak, ulaşım araçlarının alıkonulması, iftira, tehdit, 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi, red
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Hükmolunan cezanın tür ve süresine göre 5271 sayılı CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca sanıklar …, … (…oğlu), … müdafiileri ve sanık … ile katılan … vekilinin duruşma isteminin reddine karar verilerek yapılan incelemede,
… Bölge Adliye Mahkemesinin 04/01/2019 tarihli kararında sanıklar …, … ve … hakkında mağdur …’a yönelik eylemde kanun maddesi olarak 149/1-c-f-g yazılması yerine 109/1-c-f-g yazılması mahallinde giderilmesi mümkün yazım hatası kabul edilerek bozma sebebi yapılmamıştır.
Her ne kadar tebliğnamede sanık … hakkında …’e karşı tehdit suçu yönünden kurulan hükümle ilgili kararın temyizi mümkün olmadığından reddine karar verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmişse de sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde bu hükmü temyiz etmediği anlaşılmakla ilgili karar inceleme dışı bırakılmıştır. 1-Katılan Maliye Hazinesinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
Katılan Maliye Hazinesinin Sanık … ve …’ın tefecilik suçları yönünden verilen beraat kararının temyiz kabiliyetinin bulunmaması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesince verilen temyiz isteminin reddine ilişkin 13.06.2019 tarihli, 2018/2334 Esas ve 2019/29 Karar sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik katılan vekilinin temyiz itirazının reddiyle, temyiz isteminin reddine dair ek kararın ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında suç örgütü kurmak suçu yönünden verilen beraat kararının incelenmesinde; Katılan …’in suç örgütü kurmak suçuna ilişkin davaya katılma ve temyiz hakkı olmadığı anlaşıldığından katılan vekilinin temyiz talebinin bu suç yönünden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
3-Katılan … vekilinin temyiz dilekçesi kapsamında Sanık …’ın mağdur …’e karşı, 2010 yılı ve öncesi sanık …’la birlikte yağma ve sanık …’ın 15/11/2011 ve öncesinde mağdur …’e karşı yağma ve tehdit suçları yönünden yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Katılan …’in babası …’e yönelik suçlara ilişkin davaya katılma ve temyiz hakkı olmadığı anlaşıldığından katılan vekilinin temyiz talebinin bu suçlar yönünden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
4-Sanık … ve sanık …’ın katılan …’e karşı 15/11/2011 tarihi ve öncesinde tehdit suçu yönünden yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-b maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını arttırmayan bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, katılan vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
5-Sanıklar …, … ve … hakkında ulaşım araçlarının alıkonulması ve mağdur …’a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçları yönünden yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Mağdur …’nın … ve …’tan kaçak sigara aldığı ve parasını ödemediği, sanıkların bunu tahsil amacıyla yoldan geçen İsa’nın önüne geçip yasal olmayan alacaklarını tahsil amacıyla zorla araca bindirmeye çalıştıkları, müessir fiilde bulundukları olayda ulaşım araçlarını alıkoyma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının oluşmadığı, bu eylemlerin yağma suçunun unsuru olduğundan sanıkların beraatleri yerine yazılı biçimde mahkumiyetlerine karar verilmiş ise de; verilen karar kesin olduğundan 5271 sayılı CMK’nın 308/A maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz yoluna gidilebileceği mümkün görülmekle yapılan incelemede;
Hükmolunan cezanın miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-b maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını arttırmayan bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanıkların temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
6-Sanık … (…oğlu) hakkında …’a karşı yağmaya teşebbüs ve sanık … (… oğlu) hakkında …’a karşı iftira suçları yönünden temyiz talebinin incelenmesinde: Hükmolunan cezanın miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-b maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını arttırmayan bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanıklar müdafiilerinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
7-Sanık … (…oğlu) hakkında 6136 sayılı yasaya aykırılık suçu yönünden yapılan temyiz talebinin incelenmesinde; Hükmolunan cezanın miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-b maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını arttırmayan bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanığın temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
8-Sanık … ve sanık …’ın katılan …’e karşı 15/11/2011 tarihi ve öncesinde yağma suçu yönünden yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek katılan vekilinin temyiz isteminin bu kapsamda olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Oluş ve dosya içeriğine göre, sanık hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca dosyada CMK’nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir. Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanık hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümde ileri sürülen temyiz sebebi yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca, katılan vekilinin yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
9-Sanıklar …, … ve … hakkında mağdur …’a yönelik yağmaya teşebbüs suçu yönünden yapılan temyiz talebinin incelenmesinde; 5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık … müdafii, sanık … ve müdafii ile sanık …’un temyiz isteminin bu kapsamda olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Oluş ve dosya içeriğine göre, sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca dosyada CMK’nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümde ileri sürülen temyiz sebebi yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca, sanık … müdafii ve sanık …’un yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
10-Sanıklar … ve … (… oğlu) hakkında …’a karşı yağmaya teşebbüs suçları yönünden yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanıklar müdafiilerinin temyiz isteminin bu kapsamda olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Yağmaya teşebbüs eyleminin işyerinde gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nin 149/1-c hükmü yanında 149/1-d maddesi ile de uygulama yapılması gerektiğinin düşünülmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Oluş ve dosya içeriğine göre, sanık hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümde eleştiri dışında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca dosyada CMK’nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir. Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümde ileri sürülen temyiz sebebi yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca, sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
11-Sanıklar … (… oğlu), … (…oğlu), … ve … hakkında …’e karşı yağma suçları yönünden yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanıklar … (… oğlu), … (…oğlu), … müdafiileri ile sanık …’ın temyiz isteminin bu kapsamda olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Suçun gerçekleşme şekli bakımından suç saati tespit edilerek sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nin 149/1-a ve c hükmü yanında 149/1-h maddesi ile de uygulama yapılması gerektiğinin tartışılmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Oluş ve dosya içeriğine göre, sanık hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümde eleştiri dışında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca dosyada CMK’nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanık hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümde ileri sürülen temyiz sebebi yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca,anıklar … (… oğlu), … (…oğlu), … müdafiileri ile sanık …’ın yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA, 08.02.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.