Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2021/23727 E. 2022/1037 K. 07.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/23727
KARAR NO : 2022/1037
KARAR TARİHİ : 07.02.2022

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanık … müdafii, katılan … ve vekili

Bölge Adliye Mahkemesi’nce verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Katılanlar … ve … vekilinin temyiz dilekçesinin nitelikli yağma suçundan kurulan hükümlere yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1- Katılan ve vekilinin sanıklar …, …, …, …, …, … hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine dair istinaf talebinin esastan reddine dair karara yönelik temyiz talepleri ile sanık … müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek katılan ve vekilinin temyiz taleplerinin sanıklar hakkında takdir teşdit uygulanmayarak az ceza verildiğine ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Oluş ve dosya içeriğine göre; sanıklar …, …, …, …, …, … hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca dosyada CMK’nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre; sanıklar …, …, …, …, …, … hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinde ileri sürülen temyiz sebebleri yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı
anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca, katılan ve vekili ile sanık … müdafiinin yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2- Sanık … hakkında verilen beraat kararına dair istinaf isteminin esastan reddine dair karara karşı katılan ve vekilinin temyiz taleplerinin incelemesinde;
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek katılan ve vekilinin temyiz dilekçelerinde sanık …’ın atılı suçu işlediğine dair ileri sürdükleri sebeplere yönelik yapılan incelemede;
08.05.2018 günü katılan Atılım Döviz firmasında kurye olarak çalışan mağdurlar … ile …’nın, firmaya ait dövizleri bozdurarak karşılığında aldıkları 1.200.000 TL ile katılan firmaya ait araçta iş yerine dönüş yoluna girdikleri, dönüş yolunda sanıklar …, …, …, …, …, …’ın yönetimindeki araç ve motosiklet ile mağdurların içinde bulunduğu aracın durmasının sağlandığı ve sanıkların mağdurları silah ile tehdit ederek ayrıca ellerindeki çekiç ile aracın camını kırarak üzerlerindeki kurye yelekleri ile birlikte içinde bulunan parayı zorla aldıkları, sanık …’un 17.05.2018 tarihinde kollukta verdiği müdafiili ifadesinde; sanık …’ın olaydan 1 ay önce kendisine gelerek, para taşıyan kurye olduğunu ve aracın plakasını bildireceğini, elde edilecek paranın %30’unu alacağını ve kalanı aralarında paylaşabileceklerini söylemesi üzerine eylemi gerçekleştirmeyi kabul ettiklerini, 08.05.2018 günü sanık …’in kendisini arayarak araç yola çıktı geliyor diyerek plakayı verdiğini, eylemi gerçekleştirdikten sonra paraları sanıklara pay ettiğini ve 210.000 lirayı Avcılar’da E5 yan yolda bulunan Merkez Camisinin arka sokağında sanık …’a verdiğini, parayı verirken sanık …’ın yanında vefat ettiği için hakkında düşme kararı verilen sanık … olduğunu beyan ettiği, sanık …’un parayı sanıklar … ve …’a verdiğini iddia ettiği saat aralığı olan 14.00 – 15.30 aralığında sanıklar … ve …’ın Avcılar metro durağından 14.14’te çıkış yaparak, E5 yanında bulunan cami sokağına gidişlerinin tespit edildiği, sanık …’ın ise 18.05.2018 günü kollukta alınan müdafiili ifadesinde, paranın teslim edildiği yere … isimli bir arkadaşı ile buluşmak için gittiğini fakat …’a ulaşamadığını dolayısıyla geri dönmek zorunda kaldığını ve sanık …’un parayı aldığını iddia ettiği yerde bulunmasının tesadüf olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmakla, sanıkların birbirinden habersiz aynı yerde olmalarının hayatın olağan akışına uygun düşmediği ayrıca sanık …’ın iddia edilen yerde olma sebebini ispatlayamadığı bu suretle savunmasının hayatın olağan akışı ile çeliştiği ve tevil yollu ikrarı karşısında sanık hakkında nitelikli yağma suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ve vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK’nın 304/2. maddesi uyarına yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın … 6. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine, 07.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.