Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2021/23583 E. 2023/8609 K. 09.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/23583
KARAR NO : 2023/8609
KARAR TARİHİ : 09.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 24.01.2017 tarihli ve 2017/1229 soruşturma numaralı iddianamesi ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı
Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (h) bentleri, 53 üncü, 54 üncü ve 63 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.05.2017 tarihli ve 2017/46 Esas, 2017/185 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a),(h) bentleri, 168 inci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 54 üncü maddesi ve 58 inci maddesi uyarınca 7 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına, müsadereye ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.05.2017 tarihli ve 2017/46 Esas, 2017/185 Karar sayılı kararının, sanık müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine , … Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin 18.10.2017 tarihli ve 2017/1260 Esas, 2017/1392 Karar sayılı kararı ile;
“1) Müşteki …’nın 31.03.2017 tarihli celsede alınan beyanında sanığın kendisine “bağırma üzerimde bıçak var” diye kendisini tehdit ettiğini akabinde kendisine bıçak göstermediğini belirttiği, müştekinin olayın akabinde soruşturma aşamasında alınan beyanında, sanığın kendisine “sakin dur elimde bıçak var” dediğine ilişkin beyanının yanı sıra kendisine bıçak gösterildiğine dair bir söyleminin bulunmaması dikkate alındığında, olayda silahla yağma suçunun ne şekilde gerçekleştiğinin açıklanmayarak gerekçesiz bırakıldığı,
2)…Cezanın belirlenmesinde temel ceza üzerinden arttırım ya da indirimi gerektiren bir durum varsa ve kesin oranlı bir rakam gösterilmemiş ise bu oranın belirlenmesi işleminde de gerekçe gösterilmelidir. Belirli oranlarda cezanın arttırılmasını veya indirilmesini gerektiren bir maddenin uygulanması sırasında gerekçe gösterilmesi zorunlu olup hakim cezanın belirlenmesi sırasında mahkemenin takdirine bırakılmış her durumda yaptığı uygulamanın gerekçesini göstermek mecburiyetindedir.
Hakimin arttırım ve indirim maddelerinin tatbiki esnasında da değindiği gerekçesi, dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde yerinde ve yeterli olmalıdır. Ceza hukukunun temel ilkelerinden olan cezanın şahsileştirilmesi kuralının da amacı, ceza ve sanık arasında uygun dengeyi sağlamaktır. İki sınır arasında cezayı belirleme hakime ait ise de, bu yetkinin kullanılmasında adalet ve nesafet kurallarına bağlı kalınması ve bu konudaki gerekçenin dosya ile uyumlu olması da zorunludur.
Yukarıda yapılan tüm bu açıklamalar bağlamında;
Hüküm fıkrasında “takdiren asgari hadden ceza tayini” denilmek suretiyle sanık hakkında hükmedilen temel cezanın tayininde alt sınırdan uzaklaşılarak, TCK’nun 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken, söz konusu maddenin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar göz önünde bulundurularak hangi gerekçe ile sanık hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak fazla ceza tayin edildiğinin açıklanmayarak, gerekçesiz hüküm kurulması,
Kabule göre ise;
Katılanın 31.03.2017 tarihli celsede maddi zararının karşılanmadığını söylediği, 23.05.2017 tarihli celsede ise zararının karşılandığını ifade ettiği, bu durumda etkin pişmanlığın kovuşturma aşamasında gerçekleştiği , hüküm fıkrasında da kovuşturma aşamasında zararın giderildiği belirtilmesine rağmen

sanık hakkında TCK’nın 168/3-2 nci maddesi uyarınca cezasından 1/3 oranında indirim yapılması gerekirken TCK’nın 168/3-1 inci maddesi uyarınca cezasından 1/2 oranında indirim yapılmak suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi”
Nedeniyle hükmün 5271 sayılı Kanunun 289/1-g maddesi uyarınca bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bozma üzerine … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.01.2018 tarihli ve 2017/457 Esas, 2018/34 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi, 168 inci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 54 üncü maddesi ve 58 inci maddesi uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına, müsadereye ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

5. … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.01.2018 tarihli ve 2017/457 Esas, 2018/34 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine , … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 10.05.2018 tarihli ve 2018/980 Esas, 2018/1094 Karar sayılı kararı ile;
” 23.05.2017 tarihli 7 yıl hapis cezasına ilişkin hükmün sadece sanık müdafi tarafından istinafı üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin 18.10.2017 tarihli bozma ilamında da belirtildiği üzere olayda silah kullanılmadığına/gösterilmediğine ilişkin katılan anlatımı karşısında TCK’nın 149/1-a maddesinin uygulanmaması, etkin pişmanlık hükmü uygulanırken uygulama maddesinin TCK’nın 168/3-2 nci maddesi gereği 1/3 oranında indirim yapılması gerekirken TCK’nun 168/3-1 inci maddesi gereği 1/2 oranında indirim yapılması hususunun ise aleyhe hüküm kurma yasağının/kazanılmış hakkın sonuç cezaya ilişkin olması,uygulama maddeleri ve oranlarına ilişkin olmaması karşısında, yerinde görülmeyen sanık müdafinin taleplerinin reddi ile bozma gerekçelerine uygun olarak,yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezanın kanuni bağlamda uygulandığı ,
Ancak,
*Suçta kullanılmadığı ve adli tıp raporu ile 6136 sayılı Kanun kapsamında kalmadığı anlaşılan sanığa ait çakının sanığa iadesi yerine müsaderesine hükmolunmuş ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükümde yer alan “… Adli Emanetinin 2017/203 sırasında kayıtlı Bulgu poşeti içerisinde, kesici kısmı üzerinde STAINLESS ibareleri bulunan, kesici kısmı 7,3 cm olan, sap kısmı kırmızı, yeşil, sarı renkli olan ÇAKI BIÇAĞI’nın TCK’nın 54 üncü maddesi gereğince MÜSADERESİNE, “fıkrası hükümden çıkarılarak yerine “… Adli Emanetinin 2017/203 sırasında kayıtlı STAİNLESS ibareli suçta kullanılan çakı bıçağının suçta kullanılmadığı ve adli tıp raporu ile 6136 sayılı Kanun kapsamında kalmadığı anlaşıldığından SANIĞA İADESİNE” ibaresi eklenerek,
*Kovuşturma aşamasında etkip pişmanlık gösteren sanığın cezasının TCK’nın 168/3 üncü maddesi gereği indirilmesi gerekirken indirim maddesi olarak yazım hatası sonucu TCK’nın 168/2 nci maddesi

gösterilmiş ise de uygulanan indirim oranının doğru olması da dikate alınarak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükümde yer alan “TCK’nın 168/2” ibaresi hükümden çıkarılıp yerine “TCK’nın 168/3” ibaresi eklenerek,
*Yargılama giderleri eksik olarak hesaplanmış ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükümde yer alan “Yapılan yargılama gideri olarak tebligat gideri 66 TL olmak üzere sanıktan tahsili ile hazineye irat kaydına,” ibaresi hükümden çıkarılıp yerine “Önceki hüküm sanık lehine bozulduğundan temyize gidiş dönüş masraflarının kamu üzerinde bırakılmasına ancak bozma öncesi yapılan 24 TL 2 tebligat, 100 TL yaralanmaya ilişkin adli tıp rapor gideri, ilk karar sonrası yapılan 37.50 TL 3 davetiye gideri,bozma sonrası yapılan 37.50 TL 3 tebligat gideri ve 2 tebligat gideri 28 TL toplamı 227.00 TL yargılama gideri ile karar kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderleri toplamının sanıktan tahsili ile hazine adına irat kaydına,” ibaresi eklenerek,” sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemleri;
1. Sanığın cezalandırılmasını gerektirir her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği,
2. Sanık hakkında etkin pişmanlık gereğince cezadan 1/2 oranında indirim yapılması gerekirken, 1/3 oranında indirim yapılarak fazla ceza tayin edildiği ve aleyhe bozma yasağına aykırı davranıldığına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Olay günü gece vakti sayılan zaman diliminde katılanın yaya olarak yürümekte iken sanığın katılanın arkasından gelerek ağzını ve elini tutarak bağırmasını engellediği, tahditde bulunduğu ve katılanı itekleyerek yere düşürdüğü ve çenesine yumruk vurmak ve kafasını duvara vurmak suretiyle darp ettiği, sonrasında katılanın çantasının ön cebinde bulunan 100,00 TL parayı aldığı, katılanın kolluğa başvurması üzerine sanığın kolluk kuvvetlerince yapılan araştırma neticesinde olay yerine yakın mesafede yakalandığı, sanığın usulüne uygun olarak katılana teşhisinin yaptırıldığı ve kesin olarak teşhis edildiği anlaşılmıştır.

2. Sanığın aşamalardaki savunmalarında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği belirlenmiştir.

3. Sanık tarafından katılanın zararının kovuşturma aşamasında giderildiği anlaşılmıştır.

4. Katılan aşamalarda tutarlı beyanları bulunduğu görülmüştür.

5. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 01.03.2017 tarihli “Katılan …’nın yaralanmasının; kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğuna” ilişkin adli rapor dava dosyasında mevcuttur.

6. Tanıklar E.P. …Ö.’nün beyanları dava dosyasında mevcuttur.

7. Kolluk tarafından düzenlenen 18.01.2017 tarihli olay, yakalama, üst arama, geçici muhafaza altına alma tutanağı ve canlı teşhis tutanağı dava dosyasında mevcuttur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Sanığın Cezalandırılmasını Gerektirir Her Türlü Şüpheden Uzak, Kesin Ve İnandırıcı Delil Bulunmadığından Sanığın Beraatine Karar Verilmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Katılanın olaya ilişkin anlatımlarının, tanıklar E.P. …Ö.’nün aşamalardaki beyanları, dosyada mevcut delil niteliğindeki Olay ve olgular başlığı altındaki (3) numaralı paragraflarda içeriği anlatılan 01.03.2017 tarihli adli rapor ve (5) numaralı paragrafta belirtilen olay, yakalama, üst arama, geçici muhafaza altına alma tutanağı ve canlı teşhis tutanağı ile doğrulandığı anlaşılmakla, sanığın eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Sanık Hakkında Etkin Pişmanlık Hükümleri Gereğince Cezadan 1/2 Oranında İndirim Yapılması Gerekirken, 1/3 Oranında İndirim Yapılarak Fazla Ceza Tayin Edildiği ve Aleyhe Bozma Yasağına Aykırı Davranıldığına İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Kazanılmış hak kuralının yalnızca ceza ve yaptırım miktarı ile sınırlı olduğu,uygulama maddeleri ve oranlarına ilişkin olmaması karşısında, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümleri gereğince cezadan 1/2 oranında indirim yapılması gerekirken, 1/3 oranında indirim yapılarak fazla ceza tayin edildiği ve aleyhe bozma yasağına aykırı davranıldığına ilişkin temyiz sebebi yönünden, hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Ancak;
Sanığın, katılanı darp etmek suretiyle çantasında bulunan 100 TL parayı aldığı olayda, sanık hakkında yağma suçunda değer azlığı nedeniyle indirimi düzenleyen 5237 sayılı Kanun’un 150/2 nci maddesinin uygulanma koşullarının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 10.05.2018 tarihli ve 2018/980 Esas, 2018/1094 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevddine,

09.02.2023 tarihinde karar verildi.