YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/23552
KARAR NO : 2023/8516
KARAR TARİHİ : 07.02.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahla yağma
HÜKÜM : İlk derece mahkemesinin mahkûmiyet kararı kaldırılarak yeniden kurulan mahkûmiyet
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında Kilis Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/5824 soruşturma No.lu 26.09.2017 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 63 üncü ve 53 üncü maddeleri uyarınca nitelikli yağma suçundan kamu davası açılmıştır.
2.Kilis Ağır Ceza Mahkemesi’nin 25.12.2017 tarihli ve 2017/364 Esas, 2017/343 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (d) bentleri, 168 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları, 53 üncü, 63 üncü ve 58 inci maddesinin 6 ncı ve 7 nci fıkraları uyarınca 7 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
3. … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 25.04.2018 tarihli ve 2018/920 Esas, 2018/972 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusu neticesinde ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak sanığın 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 168 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları, 62 nci maddesi, 53 üncü, 63 üncü maddeleri ve 58 inci maddesinin 6 ncı ve 7 nci fıkraları uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Sanığın temyiz sebebi;
Sanığın temyiz iradesinden ibarettir.
B.Sanık müdafiinin temyiz sebebi;
1.Beraat kararı verilmesi gerektiğine
2.Yağma suçunun unsurlarının oluşmadığına,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Katılanın bakkal dükkanı çalıştırdığı, olay günü sabah saatlerinde sanığın katılanın dükkanının önüne motor ile geldiği, katılanın dükkanına girdiği, dükkanın içini gözlediği, dükkanda kamera olmadığını fark ettikten sonra sanığın kendisini polis olarak tanıttığı, katılana kaçak sigara olup olmadığını sorduğu, katılanın yok demesi üzerine buzdolabından meyve suyu alıp içmeye başladığı, katılanın sanığın hal ve tavırlarından şüphelenmesi üzerine sanığa fark ettirmeden görüntülerini çekmeye başladığı, sanığın bunu fark etmesi üzerine telefonu katılanın elinden çekip aldığı, katılanın bu sırada hemen yan komşusu olan tanık M. K.’ya seslendiği, M. K.’nın dükkana girerken sanığın hızla motoruna doğru gitmeye başladığı, katılanın sanığın arkasından koştuğu, sanığın elinden telefonu almak istediği, katılanın sanığı engellemek istediği sırada sanığın motorunun direksiyon kısmının önündeki kapaklı bölmeden bıçak çıkardığı, katılana doğru salladığı, katılanın sanığı engellemek istediği sırada parmaklarından yaralandığı, sanığın bunun üzerine kaçıp gittiği, etrafa toplanan kalabalığın motorun plakasını alması sayesinde sanığın yakalandığı, maddi olayın bu şekilde gerçekleştiği kabul edilmiştir.
2. Dosya içerisinde 18.09.2017 tarihli CD çözüm tutanağı mevcuttur.
3. Olay yeri inceleme raporu, kolluk tutanakları dava dosyasında görülmüştür.
4. Katılana ait 18.09.2017 tarihli genel adli muayene raporu dosyada mevcuttur.
5. Katılanın aşamalarda değişmeyen beyanlarının bulunduğu anlaşılmıştır.
6. Sanığın tevil yollu ikrarı bulunduğu görülmüştür.
7. Tanık beyanlarının katılan ifadesini desteklediği anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesinin sanık hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükmü incelendiğinde; her ne kadar iş yerinde gerçekleştiği kabul edilen silahla yağma suçundan sanık hakkında hüküm kurulmuş ise de, dosya içeriğine göre; yağma suçunun iş yerinin içerisinde değil, müşteki ve sanık iş yerinden çıktıktan sonra, iş yeri önünde işlendiği, bu nedenle ilk derece mahkemesinin suçun işyerinde gerçekleştiği yönündeki TCK.nın 149. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin yanında (d) bendi ile de yaptığı uygulama ve kurulan hüküm Dairemizce isabetsiz bulunduğu, sanığın bakkal dükkanından müştekiye ait cep telefonunu alarak iş yerinden çıktığı, sanığı durdurmak isteyen müştekinin sanık tarafından bıçak ile yaralandığı, yağma olayının iş yeri dışında gerçekleştiğinin müşteki ve tanık beyanları ile sabit olduğu, sanık hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan İlk Derece Mahkemesinin hükmü kaldırılmak sureti ile, sanığın eylemine uyan silahla yağma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği belirtilerek hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Kilis 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/337 Esas sayılı ilâmındaki mahkumiyetinin 5607 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin 3 üncü fıkrasında düzenlenen suça ilişkin olduğu, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanunda sanık lehine değişiklikler yapıldığından sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip hakkında bahsedilen ilamın esas alınarak 5237 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilerek bozma sebebi yapılmamıştır.
B. Oluş ve dosya içeriğine göre, olay tarihinde sanığın motosikletle katılanın iş yerine geldiği, etrafa bakındığı, kaçak sigarayı kastederek sigara olup olmadığını sorduğu, katılanın kaçak sigara olmadığını söylediği, sanığın katılana polis olduğunu söylemesi nedeniyle katılanın durumdan şüphelenerek cep telefonunun kamerasını açtığı sırada sanığın bir anda ani bir hareketle katılanın elindeki cep telefonunu çekerek aldığı ve dışarı doğru çıktığı, katılanın da sanığın peşinden çıktığı, bu sırada katılanın dükkan komşusu olan tanık M.K.’nın kendi iş yerinden çıktığı ve katılanın iş yerine girmek istediği bu sırada sanığı bir elinde katılana ait telefon diğer elinde ise bir şişe meyve suyu ile gördüğü, sanığın tanığı ittirerek dükkanın önünde duran motorsikletine binmeye çalışırken katılanın sanığı kolundan tutarak telefonu almaya çalıştığı, bu sırada sanığın motorsikletin ön siperlik bölümünden kelebek diye tabir edilen bıçağı çıkartarak katılana doğru salladığı ve katılanı elinden yaraladıktan sonra motosikletle olay yerinden ayrıldığı, aynı gün sanığın annesi tarafından telefonun katılana teslim edildiği anlaşıldığından sanık hakkında kurulan hükümde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
C. Sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan nitelikli hale vücut verdiği, katılanın aşamalarda değişmeyen beyanı, tanık beyanı, sanığın tevilli ikrarı, doktor raporu ve kolluk tutanakları karşısında, eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 25.04.2018 tarihli ve 2018/920 Esas, 2018/972 Karar sayılı kararında sanık ve müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Gerekçe bölümü A paragrafında belirtilen eleştiri dışında hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Kilis Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.02.2023 tarihinde karar verildi.