Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2021/23291 E. 2023/10206 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/23291
KARAR NO : 2023/10206
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli yağma, çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 23.12.2015 tarihli ve 2015/179624 soruşturma numaralı iddianamesi ile suça sürüklenen çocuklar hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, suça sürüklenen çocuk … hakkında 5237 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 23.03.2017 tarihli ve 2016/30 Esas, 2017/77 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuklar hakkında nitelikli yağma suçundan 5271 sayılı Kanunun 223/2-a maddesi gereğince beraatlerine, suça sürüklenen çocuk … hakkında 5237 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3. … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi 07.12.2017 tarihli ve 2017/2021 Esas, 2017/2395 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Suça Sürüklenen Çocuk … Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Mağdurun çelişkili beyanlarına dayanılarak karar verilmesine
2. Suça sürüklenen çocuğun atılı suçu işlediğinin kabulü halinde ise eylemin sarkıntılık boyutunda kaldığına
3. Suça sürüklenen çocuğun eyleminde 5237 sayılı Kanunun 103/4 maddesinin koşullarının oluşmadığına

B. Katılanlar …, … ve … Vekilinin Temyiz Sebepleri
1. Suça sürüklenen çocuk …’ın eyleminin TCK’nın 103/2. maddesinde hükme bağlanan nitelikli cinsel istismar suçunu oluşturması nedeniyle nitelikli hal nedeniyle uygulama yapılması gerektiğine
2. Suça sürüklenen çocukların nitelikli yağma suçunu işlemeleri nedeniyle mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiğine

C. Katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Vekilinin Temyiz Sebepleri
Cinsel istismar suçu hakkında verilen indirimli ceza hükümlerinin ve yağma suçundan verilen beraat kararlarının usul ve yasaya aykırılığına
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Katılan mağdur …’un suç tarihi öncesi ve sonrasında suça sürüklenen çocuklara parayı her hangi bir tehdit olmaksızın verdiği, suça sürüklenen çocuk …’ın suç tarihi olan 29.06.2015 tarihinde katılanı Gülveren Tren İstasyonundan alarak, erkek arkadaşı olan diğer suça sürüklenen çocuk …’a götüreceğini söyleyerek, tren istasyonunun yakınındaki bir binanın garaj kısmına götürdüğü, garajda kanepe gibi bir eşya olduğu, burada suça sürüklenen çocuk …’ın katılanı öpmeye çalıştığı, eliyle katılanın vücuduna dokunduğu, kanepenin üzerine oturtup, katılanın üzerine abandığı yine suça sürüklenen çocuğun katılanı dudaklarından öpmeye çalıştığı anlaşılmıştır.

2. Katılan mağdur …’ın aşamalarda cinsel istismar olayının oluşuna dair tutarlı beyanlarda bulunduğu anlaşılmaktadır.

3. Katılanlar … ve …’ın katılan mağduru destekler nitelikte beyanları bulunmaktadır.

4. Suça sürüklenen çocuklar aşamalarda atılı suçlamaları kabul etmemişlerdir.

5. Dosya arasında katılan mağdur ile suça sürüklenen çocuk … arasında … ile para talep edilmesine ilişkin whatsapp yazışmalarına ait döküm bulunmaktadır.

6. Suça sürüklenen çocuklara ait sosyal inceleme raporları ile ait nüfus ve adli sicil kaydı dosya arasındadır.

7. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 11.10.2021 tarihli ve 6-2018/35849 sayılı, red ve onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Suça sürüklenen çocuk … … hakkında cinsel istismar suçunun işlenmediğinin sabit olduğundan ilk derece mahkemesince verilen beraat kararının mahkemece dosya içeriğine uygun olarak kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekili ile katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmemiş olmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 280/1-a maddesinin ilk cümlesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine, suça sürüklenen çocuklar … … ve …’a yüklenen yağma eyleminin yasal unsurları itibariyle oluşmadığından ilk derece mahkemesince verilen beraat kararı mahkemece dosya içeriğine uygun olarak kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekili ile katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmemiş olmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 280/1-a maddesinin ilk cümlesi uyarınca istinaf başvurularının esastan reddine, suça sürüklenen çocuk …’ın cinsel istismar suçu yönünden, toplanan deliller karar yerinde incelenip, suça sürüklenen çocukları’nın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle red edilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılanlar vekili, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili ile suça sürüklenen çocuklar müdafiinin istinaf talebi yerinde görülmemiş olmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 280/1-a maddesinin ilk cümlesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Tebliğnamede Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının Yağma Suçlarından Kurulan Hükümlere Yönelik Temyiz Sebeplerine İlişkin Görüş Yönünden
Anayasamızın “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10/2-3 maddesinde;
“Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.
Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz ve çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un (6284 sayılı Kanun) 2/d maddesinde yer alan “şiddet” tanımına göre;
“Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı” ifade eder.
Aynı Kanun’un 20. maddesinin 2. fıkrasında da davaya katılma konusuyla ilgili olarak;
“Bakanlık, gerekli görmesi hâlinde kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan idarî, cezaî, hukukî her tür davaya ve çekişmesiz yargıya katılabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
6284 sayılı Kanun’un 20/2. maddesi uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re’sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 13.12.2019 gün, 2019/6 Esas, 2019/7 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararı ile özetle; 6284 sayılı Kanun’un 20/2. maddesi uyarınca, bu kanun kapsamına giren suçlarla ilgili olarak açılan ceza davalarında, kovuşturma evresinde mahkemesince; Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davadan haberdar edilmesinin zorunlu olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Somut olayda pozitif ayrımcılığa tabi tutulan mağdurun 6284 sayılı Kanun kapsamında şiddet mağduru olması nedeniyle Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının aynı Kanun’un 20/2. maddesi uyarınca davaya katılmasında isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bu husustaki temyiz isteminin reddine ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir.

B. Yağma Suçlarından Kurulan Beraat Hükümleri Yönünden
Suça sürüklenen çocuklar hakkında kurulan hükümlerde, delillerin ve olguların açıklandığı ve ilişkilendirildiği, yerel mahkemece 5271 sayılı Yasanın 223/2-a maddesi gereğince suça sürüklenen çocukların beraatine dair verilen kararlarda hukuka aykırılık bulunmamış, bu kapsamda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde kurulan hükümlere yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

C. Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Katılan mağdurun aşamalardaki beyanı, katılan …’ın beyanı ve suça sürüklenen çocuğun savunması karşısında, suça sürüklenen çocuğun eyleminin sabit olduğu ve uygulama maddelerinin doğru belirlendiği anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 07.12.2017 tarihli ve 2017/2021 Esas, 2017/2395 Karar sayılı kararında suça sürüklenen çocuk … müdafii ve katılanlar vekillerince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 ve 289. maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

25.04.2023 tarihinde karar verildi.