Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2021/22947 E. 2023/11710 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/22947
KARAR NO : 2023/11710
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : …, …
ŞİKÂYETÇİ : …
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, karar verilmesine yer olmadığına
TEMYİZ EDENLER : O yer Cumhuriyet savcısı, sanık … ve müdafii, sanık … müdafii

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:

I- Sanık … hakkında nitelikli yağma suçundan karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın incelemesinde;
Yargılama aşamasında, sanık … hakkında mağdur …’a yönelik nitelikli yağma suçundan açılan davada … 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.11.2012 tarihli, 2012/225 Esas ve 2012/321 Karar sayılı ilamı ile beraatine karar verilmiş olup anılan karar sanık … ile katılan …’a usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde temyiz isteminde bulunulmayarak kararın bu haliyle kesinleştiği anlaşıldığından, … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.12.2019 tarihli, 2019/110 Esas ve 2019/282 karar sayılı kararında sanık hakkında …’a yönelik nitelikli yağma suçundan “yeniden karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin kararını temyiz etmesinde hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından; sanık … müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince temyiz talebinin tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,

II- Sanık … hakkında katılan …’e yönelik nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulaması yönünden, 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 10. maddesinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

Sanığın, Umpaş Holding’e ait hisseleri olan kişilerden Holdingin iflas ettiği izlenimi vererek gerçek değerinin çok altında alıp 2006-2008 yılları arasında Yönetim Kurulu Başkanlığını yapan katılan …’ü ölümle tehdit ederek, cebir ve baskı uygulamak suretiyle zorla Umpaş Holdinge nominal değeri ile satarak haksız kazanç elde etmeye çalıştığı, ancak katılan …’ün 29.05.2008 tarihli Cumhuriyet Başsavcılığındaki “ …. … isimli şahsın kim tarafından getirildiğini bilmiyorum ancak bu şahıs ve yanındakiler sürekli olarak ortaklardan

aldıkları hisseleri şirkete tahsil ettirmek suretiyle benim görev yaptığım süreye kadar bu işlemleri yapmışlardır, benim yönetim kurulu başkanı olduğum zamandan sonra böyle bir hisse devri olmamıştır… “ şeklindeki beyanında da anlaşılacağı üzere sanığın menfaat sağladığına ilişkin dosya kapsamında bir bilgi ve belgeye ulaşılamadığından nitelikli yağma suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, o yer Cumhuriyet savcısı, sanık … ve müdafiinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,

III- Sanık … hakkında katılan …’a yönelik nitelikli yağma ve şikâyetçi …’ye yönelik nitelikli yağma suçundan kurulan hükümlerin incelemesinde;
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulaması yönünden, 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 10. maddesinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1. Sanık hakkında katılan …’a yönelik nitelikli yağma kurulan kararda, 5237 Sayılı TCK’nun 7/3 maddesinin açık hükmü karşısında; 01.06.2005 tarihinden önce işlenen suçlar nedeniyle, aynı Yasa’nın 58/6. maddesinde düzenlenen mükerrirlere ilişkin infaz hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
2. CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın sonuç ceza bakımından geçerli olduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında katılan … ve şikâyetçi …’ye yönelik nitelikli yağma suçlarından kurulan yeni hükümlerden sonra kazanılmış hak nedeniyle 1 yıl 8 ay hapis cezası üzerinden infazına karar verilmesiyle yetinilmesi gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının, sanık … ve müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden, aynı yasanın 322 nci maddesi uyarınca, sanık hakkında katılan …’a yönelik nitelikli yağma suçundan kurulan hükümden “5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümün çıkartılması ve sanık hakkında katılan … ve şikâyetçi …’ye yönelik nitelikli yağma suçlarından kurulan hüküm fıkralarından ” sanığa verilen ceza indirilerek sanığın neticeden 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” cümlelerin çıkarılarak yerlerine, sanığın katılan …’a yönelik nitelikli yağma suçundan kurulan hükme “CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle, sanık hakkında hükmolunan 10 yıl hapis cezasının, 1 yıl 8 ay hapis cezası üzerinden infazına” cümlesinin eklenmesi, sanığın şikâyetçi …’ye yönelik nitelikli yağma suçundan kurulan hükme “CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle, sanık hakkında hükmolunan 10 yıl 10 ay hapis cezasının, 1 yıl

8 ay hapis cezası üzerinden infazına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.