YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/22013
KARAR NO : 2023/9589
KARAR TARİHİ : 28.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 08.02.2012 tarihli ve 2011/579 Soruşturma nolu iddianamesi ile sanık hakkında, tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.09.2015 tarihli ve 2014/174 Esas, 2015/386 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.09.2015 tarihli ve 2014/174 Esas, 2015/386 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 07.07.2020 tarihli ve 2018/178 Esas, 2020/2556 Karar sayılı ilâmıyla;
“…Sanığa yüklenen 5237 sayılı Yasanın 106/1. maddesindeki tehdit suçunun, 24.11.2016 tarihinde kabul edilen 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi gereğince uzlaşma kapsamında kaldığı gözetilerek, taraflara usulünce uzlaşma önerisinde bulunulup, sonucuna göre yeniden değerlendirilmesi lüzumu,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Uzlaşmanın sağlanamaması üzerine … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.10.2020 tarihli ve 2020/231 Esas, 2020/273 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri;
1.Beraate karar verilmesi gerektiğine,
2. Vesaire;
İlişkindir
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın suç arkadaşları ile birlikte mahalle esnafından haraç istediği, bu mesele yüzünden daha önce mahallede silahlı çatışma çıktığı, katılanın eşinin çatışma ortasında kalarak öldüğü, sanığın bu eylem nedeniyle başka dosyada yargılandığı, şikayetçi olmaması için katılana haber gönderdiği, katılanın şikayetini geri çekmediği gibi esnaf arkadaşlarını da haraç vermemeleri konusunda örgütlemeye çalıştığı, bunun üzerine sanığın tanık U.B. aracılığı ile katılana “…’a söyle benim ekmeğimi kesti, önümden çekilsin, çocukları var yoksa onu vururum” diye haber göndermek suretiyle tehdit ettiği, anlaşılmıştır.
2. Tanık U.B.’nin beyanı dava dosyasında mevcuttur.
3. Sanığın üzerine atılı suçlamayı tevil yoluyla ikrar ettiği belirlenmiştir.
4. Mahkemece, 07.01.2021 tarihli ek karar ile basit yargılama usulünün uygulanmamasına karar verildiği görülmüştür.
5. Uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin 21.09.2020 tarihli raporun dosya içinde olduğu görülmüştür.
6. Mahkemece, Hukuki Süreç başlığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri Yönünden
Katılanın aşamalarda değişmeyen anlatımları, tanık U.B.’nin beyanı, tüm dosya içeriği ve Hukuki Süreç başlığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulması karşısında, suçun sübût bulduğu anlaşılmış olmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Vesaire Yönünden
1. Gerekçeli karar başlığında, 07.11.2011 olan suç tarihinin 05.12.2011 olarak gösterilmiş olması mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata kabul edilmiştir.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.10.2020 tarihli ve 2020/231 Esas, 2020/273 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden gerekçe bölümünün (B) paragrafı 1 numaralı bentte açıklanan eleştiri dışında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
28.03.2023 tarihinde karar verildi.