YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/20956
KARAR NO : 2021/18366
KARAR TARİHİ : 29.11.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında 03.07.2012 tarihinde işlediği iddia edilen nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçundan verilen 10 ay hapis cezası ve 1000 TL adli para cezası ile ilgili olarak 28.05.2014 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş, bu karar 09.09.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Denetim süresi içerisinde korku, kaygı ve panik yaratabilecek şekilde silahla ateş etme suçunun işlenmesi nedeniyle hüküm 04.10.2017 tarihinde açıklanmıştır ve bu hüküm sanık tarafından temyiz edilmiştir.
5271 sayılı CMK’nın hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını düzenleyen 231. maddesinin 5. fıkrasının son cümlesinde ” Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder.” denilmektedir.
Kanun’un amir hükmü ve Yargıtay’ımızın istikrar bulmuş içtihatları uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları, nihai bir hüküm değil, asıl hükmü askıda bırakan itiraza tabi bir mahkeme kararıdır. Denetim süresinde kasıtlı bir suç işlenmediği ( ya da denetim süresinde varsa öngörülen tedbirlere uyulduğu) takdirde, askıda olan mahkumiyet hükmü hukuk aleminde neşv-ü nema bulmadan düşme kararı verilmesi gerekecektir.
Açıklanan bu hükmün tabi olacağı kanun yoluna gelince;
5271 sayılı CMK’nın sistemine göre, 223. maddede belirtilen nihai hükümler (mahkumiyet, beraat, red, düşme ve ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlar) kural olarak olağan kanun yolu denetimine tabidirler
Olağan kanun yolları istinaf ve temyizdir.
5271 sayılı CMK’nın 272 ve devamı maddelerine göre, mahkumiyet hükümlerinin miktar itibarıyla kesinlik istisnaları dışında istinaf kanun yoluna tabi olduğunda da kuşku bulunmamaktadır.
Ancak;
İstinaf mahkemeleri 20 Temmuz 2016 tarihinden itibaren faaliyete geçtiğinden bu tarihten önce verilen nihai hükümler kesinleşinceye kadar, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK’daki usule göre, istinaf değil, temyiz kanun yoluna tabidirler.
Sanık hakkında her ne kadar istinaf mahkemeleri faaliyete geçmeden 28.05.2014 tarihinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de; 04.10.2017 tarihinde, yani Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra hükmün açıklanması nedeniyle, karar tarihi itibarıyla bu hükmün istinaf kanun yoluna tabi olduğu anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 29.11.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.