YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/20950
KARAR NO : 2021/16102
KARAR TARİHİ : 20.10.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında 09.03.2012 tarihinde işlediği iddia edilen nitelikli hırsızlık suçundan verilen hüküm ilgili olarak 24/04/2012 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş, bu karar 30/10/2014 tarihinde kesinleşmiştir. Denetim süresi içerisinde suç işlenmesi nedeniyle hüküm 07/06/2018 tarihinde açıklanmıştır ve bu hüküm sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
5271 sayılı CMK’nın hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını düzenleyen 231. maddesinin 5. fıkrasının son cümlesinde “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.” denilmektedir.
Kanun’un amir hükmü ve Yargıtay’ımızın istikrar bulmuş içtihatları uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları, nihai bir hüküm değil, asıl hükmü askıda bırakan itiraza tabi bir mahkeme kararıdır. Denetim süresinde kasıtlı bir suç işlenmediği (ya da denetim süresinde varsa öngörülen tedbirlere uyulduğu) takdirde, askıda olan mahkûmiyet hükmü hukuk aleminde neşv-ü nema bulmadan düşme kararı verilmesi gerekecektir.
Açıklanan bu hükmün tâbi olacağı kanun yoluna gelince;
5271 sayılı CMK’nın sistemine göre, 223. maddede belirtilen nihai hükümler (mahkûmiyet, beraat, red, düşme ve ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlar) kural olarak olağan kanun yolu denetimine tabidirler.
Olağan kanun yolları istinaf ve temyizdir.
5271 sayılı CMK’nın 272 ve devamı maddelerine göre, mahkûmiyet hükümlerinin miktar itibariyle kesinlik istisnaları dışında istinaf kanun yoluna tâbi olduğunda da kuşku bulunmamaktadır.
Ancak;
İstinaf mahkemeleri 20 Temmuz 2016 tarihinden itibaren faaliyete geçtiğinden bu tarihten önce verilen nihai hükümler kesinleşinceye kadar, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK’taki usule göre, istinaf değil, temyiz kanun yoluna tâbidirler.
Sanık hakkında her ne kadar istinaf mahkemeleri faaliyete geçmeden 24/04/2012 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de; 07/06/2018 tarihinde, yani Bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra hükmün açıklanması nedeniyle, karar tarihi itibariyle bu hükmün istinaf kanun yoluna tâbi olduğu anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 5271 sayılı CMK’nın 264/1-2. maddesi hükümleri uyarınca kanun yolunda yanılmanın başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın yetkili ve görevli Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine, 20/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.