Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2021/19637 E. 2022/12125 K. 21.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19637
KARAR NO : 2022/12125
KARAR TARİHİ : 21.09.2022

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Davanın reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık …’ın temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Sanık hakkında açılan kamu davası üzerine … 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16.02.2017 günlü, 2012/115 esas ve 2017/227 sayılı kararıyla 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay hapis ve TCK’nın 116/4, 119/1-c, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 4 yıl hapis ve mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına karar verilmiş, bu hükmün tutuksuz sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine sanığa meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmemesi sebebiyle, … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 12.07.2017 günlü, 2017/974-1176 esas ve sayılı kararıyla CMK’nın 223 ve 281/1. maddeleri uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Sanık bu hükmü süresinde ve “kamera görüntüleri incelendiğinde olay yerinde olmadığım ve suçsuzluğum anlaşılacaktır …” vb gerekçelerle hukuki sebep içerir biçimde temyiz etmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı “CMK.nun 281.maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesindeki “tutuksuz sanığa yapılacak çağrıda kendi başvurusu üzerine açılacak davanın duruşmasına gelmediğinde davanın reddedileceği ayrıca bildirilir” şeklindeki hükmün Anayasa Mahkemesinin 14.06.2017 tarihli ve 49-113 sayılı kararı ile iptal edildiği, iptal kararının 11.08.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmasından önce, 05.08.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 20.07.2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 16.maddesi ile hükmün yürürlükten kaldırıldığı da gözetilerek sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekliliği” düşüncesiyle hükmün bozulması gerektiği görüşündedir.
Yukarıda özetlenen tebliğnamede de belirtildiği üzere, istinaf mahkemesi kararına dayanak yapılan ilgili kanun hükmü sonradan TBMM tarafından yürürlükten kaldırılmış ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.
Ancak;
“Kanunların geçmişe yürümemesi ilkesi” bütün hukuk sistemine şamil evrensel bir hukuk prensibidir. Bu prensibin lehe olan maddi ceza hukukuna ilişkin kanun değişikliklerin geçmişe yürütülmesine ilişkin bir istisnası mevcut ise de, ceza yargılamasına ilişkin kanun değişikliklerinin geçmişe yürütülmemesi gerektiği hususunda hiçbir kuşku bulunmamaktadır.
Nitekim bu düşüncelerden hareketle kaleme alınan 5320 sayılı CMK’nın Yürürlüğü Hakkındaki Kanunun 4/2. maddesinde ‘Ancak ceza muhakemesi kanunun yürürlüğe girmesinden önce soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yapılmış işlem ve kararlar hukuki geçerliliklerini sürdürürler’ düzenlemesine yer verilmiştir.
Öte yandan 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 153/1. maddesi hükmü uyarınca, ‘Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.’ Aynı maddenin 5. fıkrası uyarınca, ‘İptal kararları geriye yürümez.’
Bu itibarla, işlem ve red kararına dayanak yapılan kanun hükmü sonradan hem TBMM tarafından yürürlükten kaldırılmış ve hem de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olsa bile, … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin yapmış olduğu tebligat işlemi ve verdiği red kararı, işlem ve karar tarihi itibariyle yürürlükte olan kanuna uygundur.
Bu sebeple tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanık hakkında … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesince kurulan hükümde ileri sürülen temyiz sebebi yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın 281/1-2-c ve 298. maddeleri uyarınca, sanık …’ın yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİ ile tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN ONANMASINA, CMK’nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın … 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne, kararımızın bir örneğinin de … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmesine 21.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.