YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19333
KARAR NO : 2022/9218
KARAR TARİHİ : 15.06.2022
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız bozulmasını istediği temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin “Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanık ve müdafiinin temyiz istemlerinin; sanığın eyleminin yağma niteliğinde olmadığı gibi hırsızlık niteliğinde olmadığına, sanığın suç işleme kastı bulunmadığına, müştekiden almış olduğu yüzüğü alım satımı ve parasının ödenmesi noktasında müşteki ile anlaşmış olduklarından suç oluşmayıp atılı suçtan beraat etmesi gerektiğine, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin; sanığın eyleminin ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında belirtildiği şekilde nitelikli yağma suçunu oluşturduğuna, sanığın daha sonra soruşturma aşamasında müştekinin vaki zararını da giderdiği hususu göz önüne alınarak TCK 149/1.d.h, 168/3. cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken TCK 142/2.h, 143, 145, 168/1. maddeleri gereği cezalandırılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelik olduğu belirlenerek anılan sebebe yönelik yapılan incelemede;
31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesiyle 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararına göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın, olay günü gece vakti müştekiye ait iş yerine giderek yüzük almak istediğini söylemesi üzerine mağdurun yüzüklerin bulunduğu tablayı çıkarıp gösterdiği, sanığın 120 TL değerindeki yüzüğü beğenip parmağına taktığı, müştekinin sanığı tanıdığı için 100 TL’ye verebileceğini söylemesi üzerine sanığın 60 TL veririm onu da bayramdan sonra veririm dediği ve 60 TL verdiği, müştekinin kabul etmeyerek yüzüğü geri istemesi üzerine sanığın elini tezgaha vurarak “işine geliyorsa böyle, bu yüzük çilingir kafası kırar mı” diyerek aynı zamanda çilingirlik işi ile uğraşan müştekiyi tehdit ettiği, bunun üzerine müştekinin rızası hilafına yüzüğü parmağından çıkarmadan iş yerinden dışarı çıktığı, dışarıya çıktıktan sonra müştekiye “ben buradayım ne olacak” diyerek ve işaret parmağını sallayarak müştekiyi tehdit etmeye devam ederek suça konu yüzük ile birlikte olay yerinden ayrıldığı olayda; suça konu yüzüğün eksik kalan bedeli olan 40 TL’nin suç tarihi itibariyle paranın satın alma gücü ve günün ekonomik koşulları ile birlikte değerlendirildiğinde sanık hakkında değer azlığı indiriminin de uygulanması gerektiği gözetilerek, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 149/1-d-h, 150/2 ve 168/3. maddeleri kapsamında nitelikli yağma suçunu oluşturduğu halde yazılı şekilde nitelikli hırsızlık suçundan hüküm kurulması,
2-Sanık hakkında, tekerrüre esas alınan Sungurlu Asliye Ceza Mahkemesinin 19.02.2013 tarih 2012/250 Esas ve 2013/93 Karar sayılı mahkumiyetine konu suçun 5237 sayılı TCK’nın 151/1. madde ve fıkrasında tanımlanan mala zarar verme suçuna ilişkin olduğu ve hükümden sonra 24.10.2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına dair Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının b bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 151/1. madde ve fıkrasında tanımı yapılan mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamına alınmış olması karşısında tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak ayrıca tekerrüre esas alınacak başka ilam olup olmadığı da değerlendirilerek sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun belirlenmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafii ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle 5271 sayılı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 304/2-a maddesi gereğince dosyanın gereğinin ifası için … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmesine, 15.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.