YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19139
KARAR NO : 2022/14530
KARAR TARİHİ : 25.10.2022
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığınının ihlali ve mala zarar verme
HÜKÜMLER : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine ve temyiz isteminin reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I)Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Hükmolunan cezaların miktarı ve türleri gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizleri mümkün olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince verilen temyiz isteminin reddine ilişkin 04.09.2020 tarihli, 2019/968 Esas ve 2020/920 Karar sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik sanığın temyiz istemlerinin reddiyle, temyiz istemlerinin reddine dair ek kararın tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II)Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanığın temyiz dilekçesinde anılan sebeplerle yapılan incelemede;
28.06.2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 62. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h ve 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanun’un 188/1 ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle bu nedenle CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, CMK’nın 304/2-a maddesi gereğince dosyanın gereğinin ifası için … 10. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine, 25.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.