YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18992
KARAR NO : 2022/13914
KARAR TARİHİ : 17.10.2022
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlığa teşebbüs
HÜKÜM : CMK’nın 281/1. maddesi uyarınca davanın reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanığın temyiz dilekçesinde belirttiği sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Sanık hakkında açılan kamu davası üzerine, … 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.12.2016 günlü ve 2016/456 Esas, 2016/986 Karar sayılı kararı ile sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 35, 62, 53. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile mahkumiyetine karar verilmiş, bu hükmün tutuksuz sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine sanığa meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmemesi sebebiyle, … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 12.07.2017 günlü ve 2017/526 Esas, 2017/1535 Karar sayılı kararıyla CMK’nın 281/1. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.
Sanık bu hükmü süresinde ve “12.05.2017 tarihli duruşmaya geç kaldığımdan dolayı dava reddedilmiştir, davanın reddedilmiş olması yasaya ve hukuka aykırı olduğundan temyiz ediyorum.” şeklindeki dilekçesi ile temyiz etmiştir.
İstinaf mahkemesi kararına dayanak yapılan ilgili kanun hükmü sonradan TBMM tarafından yürürlükten kaldırılmış ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.
Ancak;
“Kanunların geçmişe yürümemesi ilkesi” bütün hukuk sistemine şamil evrensel bir hukuk prensibidir. Bu prensibin lehe olan maddi ceza hukukuna ilişkin kanun değişikliklerin geçmişe yürütülmesine ilişkin bir istisnası mevcut ise de, ceza yargılamasına ilişkin kanun değişikliklerinin geçmişe yürütülmemesi gerektiği hususunda hiçbir kuşku bulunmamaktadır.
Nitekim bu düşüncelerden hareketle kaleme alınan 5320 sayılı CMK’nın Yürürlüğü Hakkındaki Kanunun 4/2. maddesinde ‘Ancak ceza muhakemesi kanunun yürürlüğe girmesinden önce soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yapılmış işlem ve kararlar hukuki geçerliliklerini sürdürürler’ düzenlemesine yer verilmiştir.
Öte yandan 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 153/1. maddesi hükmü uyarınca, ‘Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.’ Aynı maddenin 5. fıkrası uyarınca, ‘İptal kararları geriye yürümez.’
Bu itibarla, işlem ve red kararına dayanak yapılan kanun hükmü sonradan hem TBMM tarafından yürürlükten kaldırılmış ve hem de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olsa bile, … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin yapmış olduğu tebligat işlemi ve verdiği red kararı, işlem ve karar tarihi itibariyle yürürlükte olan kanuna uygundur.
Açıklanan nedenlerle;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanık hakkında … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesince kurulan hükümde ileri sürülen temyiz sebebi yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın 281/1-2-c ve 298. maddeleri uyarınca, sanık …’nin yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİ ile tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN ONANMASINA, CMK’nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın … 19. Asliye Ceza Mahkemesi’ne, kararımızın bir örneğinin de … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesine gönderilmesine, 17.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.