Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2021/18466 E. 2022/12933 K. 04.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18466
KARAR NO : 2022/12933
KARAR TARİHİ : 04.10.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme ve suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜMLER : Beraat ve mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuklar …, … ve sanık … hakkında konut dokunulmazlığının ihlal suçundan kurulan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karar itiraza tabi olup, bu kararlara karşı suça sürüklenen çocuk, sanık müdafiinin, itiraz yoluna başvurması üzerine … 3. Ağır Ceza Mahkemesi 2016/138 D.iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildikten sonra bu karara karşı herhangi bir temyiz istemi bulunmadığı anlaşılmakla, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar inceleme dışı bırakılmak sureti ile yapılan incelemede:
I-Sanık … ve suça sürüklenen çocuklar …, … hakkında mala zarar verme suçuna yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktar ve türüne göre; 14/04/2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31/03/2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa’nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, katılanın, suça sürüklenen çocuklar ve sanık müdafiilerinin temyiz istemlerinin CMUK’un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk … hakkında nitelikli hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
1-Suça sürüklenen çocuğun suç işlendiği anda diğer suça sürüklenen çocuk ve sanıkların yanında olduğunu belirterek suçları tevil yollu ikrar ettiği anlaşılmakla müşterek fail olarak suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 142/1-b, 143, 31/2, 151/1, 31/2, 116/2-4, 119/1-c, 31/2. maddeleri uyarınca mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi,
2-Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan ve 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143, 116/2-4, 119/1-c, 151/1, 31/2 maddelerine uyan suçların gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırlarına göre; aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 10 yıl 15 aylık dava zamanaşımı süresinin suç tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının ve katılanın temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
III-Sanık … ve suça sürüklenen çocuklar …, … hakkında nitelikli hırsızlık ve sanık … hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
1-Suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa’nın 63. maddesi ile değişik TCK 143. maddesi uyarınca hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde verilecek cezanın 1/2 oranında artırılması gerektiği, suç tarihinin anılan değişiklikten önce olması nedeniyle sanık … Kino ve suça sürüklenen çocuklar …, … hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nın 143. maddesi ile uygulama yapılırken arttırım oranının en fazla 1/3 oranına kadar yapılabileceği gözetilmeden yazılı şekilde 1/2 oranında artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
2-Hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 165. maddesinde tanımı yapılan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanık …’in hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …, … ve suça sürüklenen çocuklar …, … müdafii, katılan ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 04/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.