YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17121
KARAR NO : 2022/9565
KARAR TARİHİ : 21.06.2022
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
… Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin başkan ve üyelerinin isim ve soyisimlerinin karar yerinde gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/2-b maddesine aykırı davranılması kanuna aykırı ise de, yerinde eklenilerek düzeltilmesi mümkün görülmekle, bozma nedeni yapılmamıştır.
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin “Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, temyiz dilekçelerinde gösterilen hususlar ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden CMK’nın 288 ve 289. maddeleri kapsamında olduğu belirlenerek anılan sebebe yönelik yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre; 22.10.2015 tarihli iddianame ile sanıklar …, …, … ve … hakkında mağdura yönelik nitelikli hırsızlık suçundan TCK 142/1-e, 143 maddeleri gereğince cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasında, … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2016 gün ve 2015/584 Esas ve 2016/586 Karar sayılı kararı ile, adı geçen sanıkların nitelikli hırsızlık suçundan mahkumiyetlerine karar verildiği, söz konusu hükme yönelik istinaf taleplerinin incelenmesi sonucunda, sanıklar …, …, … hakkında kurulan mahkumiyet hükmü yönünden “İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine”, sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmünü ise, “Atılı suçtan dolayı sanık hakkında düzenlenen iddianamede TCK’nın 39/2-b maddesi delaletiyle 142/1-e, 143, 53/1 ve 63. maddelerinin uygulanmasının talep edildiği halde sanığa CMK’nın 226. maddesi gereğince TCK’nın 39/2. maddesinin uygulanmaması, 37/1. maddesinin uygulanması ihtimaline binaen ek savunma hakkı verilmeden aleyhe olan TCK’nın 37/1 delaletiyle 142/1-e, 143, 53/1 ve 63. maddeleri uygulanarak CMK’nın 226/1 ve 289/1-h maddelerine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,” gerekçesiyle bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 37. maddesi dikkat alındığında, nitelikli hırsızlık eylemini birlikte gerçekleştirdikleri iddiasıyla haklarında kamu davası açılan sanıkların eylemlerine ilişkin delillerin bir bütün halinde tespiti ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeyerek ayrı ayrı yargılamaya konu olacak şekilde sanık … hakkında usul bozması yapılırken, sanıklar …, … ve … hakkında istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMK’nın 7165 sayılı Kanun ile değişik 304. maddesi gereğince, dosyanın … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmesine, 21/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.