Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2021/14178 E. 2022/7659 K. 16.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14178
KARAR NO : 2022/7659
KARAR TARİHİ : 16.05.2022

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Suç işlemek için örgüt kurma, örgüte üye olmak, nitelikli yağma, tehdit, mala zarar verme ve 6136 sayılı yasaya aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat ve müsadere

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I- Katılanlar … ve … vekillerinin suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, örgüte üye olma, suç örgütüne yardım etme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde:
Katılan … ve …’un, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, örgüte üye olma, suç örgütüne yardım etme suçlarından açılan davaya müdahil olarak katılma hakkı bulunmadığından, vekillerinin bu suçlardan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Sanıklar … ve … hakkında suç örgütüne üye olmamakla birlikte, örgüte bilerek veya isteyerek yardım etmek suçundan verilen hükümlerin temyiz incelenmesinde:
Sanıklar … ve … hakkında mahkemece verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.02.2016 tarih, 2016/231 değişik iş sayılı kararı ile 5271 sayılı Yasanın 268.maddesi uyarınca kesin olarak reddedildiğinin anlaşılması karşısında; hükmün bu kısımlarının dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
III- Sanık … hakkında suç örgütüne yardım etme ve mağdur …’a yönelik (iddianame 2. olay) tehdit; sanıklar … ve … hakkında katılan …’a yönelik (iddianame 1. olay), sanıklar …, … ve … hakkında katılan sanık …’na yönelik (iddianame 2. olay) nitelikli yağma; sanıklar …, …, …, … hakkında katılan …’a yönelik (iddianame 3. olay-senet yağması) nitelikli yağma suçlarından verilen beraat hükümlerinin temyiz incelemesinde:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, o yer Cumhuriyet Savcısı, katılanlar …, … ve katılan sanık … vekillerinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
IV- Sanıklar … ve … hakkında silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek; sanıklar …, … ve … hakkında suç örgütüne üye olmak; sanıklar …, …, … ve … hakkında suç örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek; sanıklar …, …, …, … ve … hakkında katılan … ve …’a yönelik (iddianame 1. olay) nitelikli yağma; sanık … hakkında katılan …’a yönelik (iddianame 1. olay) tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde:
Cumhuriyet Savcısının 09.12.2013 tarihli esas hakkındaki mütalaasında, sanıklar …, …, …, …, … hakkında katılan … ‘a karşı 5237 sayılı TCK’nın 149/1-c-f-g, 35; maddeleri gereğince cezalandırılmasını talep ettiği, sanıklar müdafiilerinin de bu mütalaaya karşı esas hakkındaki savunmalarını yaptığı tüm dosya içeriğinden anlaşılmakla; ek savunma hakkı tanınmaması nedeniyle tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre, o yer Cumhuriyet Savcısı, katılan … vekili, sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … ve … müdafiilerinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
V- Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında mala zarar verme (iddianame 1. olay) suçundan verilen beraat hükümlerinin temyiz incelemesinde:
Sanıklara yüklenen ve 5237 sayılı TCK’nın 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun gerektirdiği cezanın alt ve üst sınırına göre aynı Yasanın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zaman aşımının bu suç yönünden en son sorgunun yapıldığı 16.08.2012 tarihinden, inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı, katılan … vekilinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
VI- … hakkında 6136 sayılı yasaya muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde:
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık …. ’in ikametinde yapılan arama sonucunda ele geçen ruhsatsız tabanca ve mermiler nedeniyle işlediği 6136 sayılı yasaya muhalefet suçunun, suç örgütü faaliyeti çerçevesinde işlenen suç olarak kabul edilmeyeceğinden koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında 5237 sayılı yasanın 58/9 maddesi ile uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık …’in temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık … hakkında 6136 sayılı yasaya muhalefet suçundan kurulan hüküm fıkrasından “Sanığın örgüt mensubu olması nedeniyle cezalarının TCK 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezalarının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
VII- Sanık … hakkında suç örgütüne üye olmak ve katılan …’a yönelik (iddianame 1. olay) nitelikli yağmaya teşebbüs; sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında mağdur …’a yönelik (iddianame 2. olay) nitelikli yağma; sanıklar … ve … hakkında katılan …’a yönelik (iddianame 3. olay) tehdit; sanıklar …, …, …, … hakkında mağdur …’e yönelik (iddianame 4. olay) nitelikli yağma; sanıklar … ve … hakkında 6136 sayılı yasaya muhalefet suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince;
Diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- İddianame anlatımındaki 1 olayda; HTS kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre; Örgüt faaliyeti çerçevesinde katılan …’dan zorla para tahsil edebilmek amacıyla çalışanı …’nın kullanımındaki otomobile gerçekleştirilen silahlı saldırıda, sanık …’ın diğer sanıklarla eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ederek 5237 sayılı TCK’nın 37/1. maddesi uyarınca asli fail olarak eyleme katıldığı gözetilmeden yardım eden sıfatı ile sorumlu olduğu gerekçesi ile aynı Yasa’nın 39. maddesi uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini ve örgüt suçu yönünden ise eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 220/6 maddesinde tanımlanan “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” suçunu oluşturduğu halde aynı Yasanın 220/7 maddesi ile uygulama yapılması,
2) İddianame anlatımındaki 2. olayda;
a) 5237 sayılı TCK’nın kabul ettiği iştirak teorisine göre ve özetle ifade etmek gerekirse;
-Azmettiren, işlenen suçun cezası ile cezalandırılır. (m.38/1)
-Azmettiren, aynı zamanda müşterek fail olarak, azmettirdiği fail ya da faillerle birlikte suçu işlemişse “Failliğin, şerikliğe nazaran önceliği prensibi” uyarınca, azmettiren olarak değil, yalnızca müşterek fail sıfatıyla cezalandırılır.(m.37)
-Suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını önleyen (veya daha az ceza almasını sağlayan) kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır(m.40/1)
-Yağma suçunda, kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması, daha az ceza verilmesini gerektiren bir nitelikli hâldir.(m.150/1)
-Azmettiren bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla hareket etse bile, failin, alacaklı ticari işletmenin diğer ortağı ya da mirasçı(baba-oğul-kardeş gibi) ve benzeri bir sıfatla hukuki ilişkinin tarafı olmaması halinde, işlenen yağma suçuna azmettirmeden sorumlu tutulacak, buna mukabil azmettiren aynı zamanda müşterek fail olarak tehdit ve/veya cebir kullandığı taktirde, “failliğin şerikliğe nazaran önceliği prensibi” uyarınca müşterek fail sıfatıyla cezalandırılacağından TCK’nın 40/1. maddesi uyarınca, aynı Kanun’un 150/1. maddesinden yararlanacak, hukuki ilişkinin tarafı olmayan diğer fail ya da müşterek failler ise; kendi işledikleri, 149. madde kapsamındaki nitelikli yağma suçundan sorumlu olacaktır.
Hal böyle olunca;
Mağdur …’ın aşamalarda özde değişmeyen anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre; sanıklar … ve …’ın, sanık …’nun otel ortağı olan mağdur …’la arasındaki ihtilafı kendilerine aktarmasından sonra örgütün gücünden yararlanması için sanık …’nu suç örgütüne yönlendirdikleri, devamında ise sanıklar …, …, … ve …’ün toplu halde otele gelip önce mağdur …’a gözdağı verdikleri, sonrasında sanık …’ın otele gelerek zorla otelin devrini isteyip para tahsil etmeye çalıştığının anlaşılması karşısında; mağdur …’a yönelik nitelikli yağmaya teşebbüs suçunun müşterek falilleri olan sanıklar …, …, … ve …’ ın 5237 sayılı TCK’nın 37/1. maddesi delaletiyle 149/1-c-f-g-d ve 35/2, bahse konu suça azmettiren sıfatıyla katılan sanık …’nun aynı Kanun’un 38. maddesi delaletiyle 149/1-c-f-g-d ve 35/2 maddeleri uyarınca nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan ayrı ayrı mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken, dellilerin takdirinde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Mağdur …’a yönelik eylemde sanık …’in tüm aşamalarda suçlamayı reddettiği, mağdur …’a yaptırılan teşhis işleminde sanık …’i teşhis edemediği, 30.01.2013 tarihli oturumda yaptırılan yüzleştirme işleminde tanık …’nun sanık …’i teşhiste bulunamadığı dikkate alındığında, sanık …’in üzerine atılı bu suçtan dolayı beraati yerine, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,
3) İddianame anlatımındaki 3. olayda; mağdurun aşamalardaki tutarlı beyanları ve tüm dosya içeriğine göre; katılan … ile aralarında hukuki anlamda alacak verecek ilişkisi bulunmayan sanıklar … ve …’in, katılan …’un ortağına verdiği senedin vadesinden önce zorla tahsil etmeye yönelik söylem ve eylemlerinin bir bütün halinde 5237 sayılı TCK’nın 149/1-c-d-f-g, 35 madde ve bentleri kapsamında kalan nitelikli yağmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu düşünülmeden delillerin takdirinde ve suç vasfında yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
4) İddianame anlatımındaki 4 olayda; oluş ve tüm dosya kapsamından, mağdur …’e yönelik nitelikli yağma suçunu iş yerinde gerçekleştiren sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 149/1-c-f-g bentlerinin yanında (d) bendi ile de uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi
5) Oluş ve dosya içeriğine göre; sanık …’in ikametinde yapılan arama sonucunda ele geçen ruhsatsız tabanca ve mermiler nedeniyle oluşan 6136 sayılı yasaya muhalefet suçunun suç örgütü faaliyeti çerçevesinde işlenen suç olarak kabul edilmeyeceğinden sanıklar … ve …’in bu suçtan dolayı ayrıca mahkumiyetlerine karar verilmesi,
6) Dosya içeriği ve beyanlara göre; sanık …’ın emekli astsubay olduğu, 6136 sayılı Yasanın 7. ve Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerine dahil kadrolarda çalışan personelden emekli olanların, meşru kaynaktan elde ettikleri silahlarını kimliklerine işletmek suretiyle taşıyabilecekleri öngörüldüğü, dosya kapsamına göre sanık …’dan suçta kullanılmadığı anlaşılan zati silahının müsaderesine karar verilmesi,
7) Sanık …’ın ikametinde ele geçen borçlusu …’dan olan senetler hakkında karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı, katılanlar … ve … vekili, katılan … vekili, katılan sanık … müdafii, sanıklar …, …, …, …, …, … ve … müdafiilerinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, VII/2-a no.lu bozma uyarınca sanıklar …, … ve …’nun mağdur …’a yönelik eylemleri nedeniyle 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereği “ceza miktarları yönünden” kazanılmış haklarının korunmasına, 16.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.