YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10328
KARAR NO : 2021/6756
KARAR TARİHİ : 06.04.2021
Sanık hakkında yapılan yargılama sonucu verilen Karabük Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22.05.2018 tarihli yağma suçundan verilen mahkumiyet kararının temyizi üzerine Dairemizin 26/01/2021 gün ve 2020/334 Esas, 2021/721 karar sayılı ilamı ve oy birliği ile onama yolundaki kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19.02.2021 tarih ve 6-2018/60098 sayılı yazısı ile temyiz isteminin reddi yönünde itirazda bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Dairemiz arasında somut vak’a bazındaki uyuşmazlık; sanık müdafiinin 22/05/2018 tarihinde tefhim edilen kararı temyiz etmesi hâlinde, temyiz süresinin ne olduğu konusundadır.
Her ne kadar 6723 sayılı Kanun ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden önce ilk derece mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK’un 305 ile 326. maddelerindeki temyiz hükümlerinin uygulanması gerektiği, anılan Kanunun 310. maddesi uyarınca bir haftalık temyiz süresinin geçerli olduğu anlaşılmakta ise de,
05.08.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı yedi (7) gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş (15) gün olarak değiştirildiği, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 1. madde hükmüne göre de, 05.08.2017 ve sonrasında verilen (ilk derece ve istinaf ayırımı yapılmaksızın bütün) kararlar hakkında yeni temyiz sürelerinin uygulanması gerektiğinin belirtildiği, ceza muhakemesinde “Derhal Yürürlük İlkesi” nin geçerli olduğu, bu ilke uyarınca değişiklik aleyhe olsa bile yürürlüğe girdiği günden itibaren bütün vakıalarda uygulanması gerektiği, kaldı ki değişikliğin sanık lehine bir değişiklik olduğu, esasen yürürlükten kaldırılmakla birlikte 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi dolayısıyla bir kısım kararlar yönünden yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesi hükmünün bu değişiklikler karşısında “zımnen ilga” edildiğinin kabul edilmesi gerektiği düşüncelerinden hareketle temyiz süresinin on beş (15) gün olduğunun belirlendiği,
Nihayet, tereddütleri ortadan kaldırmak amacıyla 7035 sayılı Kanunla eklenen geçici birinci maddesiyle; 5271 sayılı CMK’nın 291. maddesinde yapılan değişiklikler “bu Kanun’un (7035) yürürlüğe girdiği tarihte ve sonrasında verilen kararlar hakkında uygulanır” denilmek suretiyle doğrudan ya da istinaf sonrası ayrımı yapmaksızın bütün kararların yeni temyiz süresine, yani on beş (15) günlük temyiz süresine tabidir.
Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde, sanık müdafiine 22.05.2018 tarihinde Karabük Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tefhim edilen karar, sanık müdafii tarafından 30.05.2018 tarihinde temyiz edilmiştir.
Dairemize göre; 5271 sayılı CMK’ nın 291 maddelesi uyarınca sanık müdafiinin temyiz başvurusu süresinde yapılmış olduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dairemizin anılan kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19.02.2021 tarih ve 6-2018/60098 sayılı itiraz istemi yerinde görülmemiş olduğundan itirazın REDDİ ile 5271 sayılı CMK’nın 308/2. fıkrası uyarınca Dairemizin 26/01/2021 gün ve 2020/334 Esas, 2021/721 Karar sayılı kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu ‘na GÖNDERİLMESİNE, 06/04/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.