Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2020/9638 E. 2021/4651 K. 11.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/9638
KARAR NO : 2021/4651
KARAR TARİHİ : 11.03.2021

Elektrik hırsızlığı suçundan sanık …’nin, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 491/ilk, 522 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4. maddeleri uyarınca 810,00 Yeni Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 647 sayılı Kanun’un 6. maddesi uyarınca ertelenmesine dair Pendik (Kapatılan) 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/05/2006 tarihli ve 2005/865 esas, 2006/336 sayılı kararının 26/06/2006 tarihinde kesinleşmesini müteakip, hükümlünün adli sicil ve arşiv kaydının silinmesine yönelik talebinin kabulüne ilişkin İstanbul Anadolu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/02/2020 tarihli ve 2005/865 esas, 2006/336 sayılı ek kararına karşı, Adalet Bakanlığı’nın 27.10.2020 gün ve 94660652-105-34-14866-2020-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 16.11.2020 gün ve 2020-100146 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,

MEZKUR İHBARNAMEDE;

Dosya kapsamına göre,
1-05/07/2012 tarihli ve 28344 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un 82. maddesi ile elektrik hırsızlığını düzenleyen 5237 sayılı Kanunun 142/1-f bendi yürürlükten kaldırıldığı, aynı Kanun’un 83. maddesi ile 5237 sayılı Kanunun 163 üncü maddesine eklenen 3. fıkra ile elektrik hırsızlığı suçunun karşılıksız yararlanma suçu olarak düzenlendiği, dolayısıyla 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme karşısında, önceki ve sonraki temel ceza kanunlarının ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe kanunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,
2-Karar tarihinden önce 11/04/2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adli Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 2. maddesi ile değiştirilen, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği ve anılan Kanun’un geçici 2. maddesi uyarınca arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı nazara alındığında, 11/04/2012 tarihinden itibaren adli sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
3-Adı geçen sanığın enerji hırsızlığı suçundan almış olduğu cezanın ertelenmesi nedeniyle oluşturulan kaydın, atılı suçun niteliği gereği sanık hakkında hak yoksunluğuna sebebiyet verdiği, 5352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası yollamasıyla, aynı Kanun’un 12/1-b maddesi gereğince, arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren, anılan Kanun’un 13/A-1-a-b maddesindeki koşullar yerine gelmek suretiyle yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması
koşulu ile 15 yıl, yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınmaksızın 30 yıl geçmesiyle arşivden silinebileceği, somut olayda; 24/12/2003 tarihinde işlenen ve karar tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin dolmasını takiben 25/05/2011 tarihinde arşive alınan kaydın, arşive alınma tarihi üzerinden geçmesi gereken yasal sürelerin henüz tamamlanmamış olması nedeniyle, yazılı şekilde arşiv kaydının silinmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbar yazısı incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/02/2020 tarihli ve 2005/865 esas, 2006/336 karar sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 11.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.