Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2020/915 E. 2020/2033 K. 17.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/915
KARAR NO : 2020/2033
KARAR TARİHİ : 17.06.2020

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi

Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/194-33 sayı ile; yağma suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı, sanıklar … ve … savunmanları tarafından CMK’nin 272 ve müteakip maddeleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen 04.10.2019 gün ve 2019/2612-2112 sayılı “Esastan ret” kararına karşı, sanık … ve savunmanı ile sanık … tarafından usûlüne uygun, sanık … savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre, tayin edilen günde yapılan duruşma sonunda; sanıklar … ve … savunmanları tarafından temyiz dilekçelerinde ve sanık … savunmanının duruşmada hukuka aykırı olduğu ileri sürülen hususlar ile re’sen incelenmesi gereken konular, CMK’nin 288 ve 289. maddeleri kapsamında, sanık … hakkında duruşmalı, sanık … yönünden duruşmasız olarak incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usûl ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) Oluş ve dosya kapsamına göre; 14.10.2018 günü saat 05.00 sularında mağdurlar … ve….’ın içerisinde uyuduğu çadıra gelip bıçak tevcih ederek çadırın içini arayan sanıklar …. ve ….’ın; mağdur ….’ın banka kartları, nüfus cüzdanı, tişört ve bandanasını; mağdur …’ın güneş gözlüğü, banka kartları ve 20 TL parasını alıp ardından banka kartlarını iade ederek diğer suça konu eşya ile ayrıldıktan sonra mağdurların emniyet güçlerine müracaat ile eylemi gerçekleştirenlerin eşkal bilgilerini verip devamında pol-net sisteminden suçun faillerini teşhis etmeleri ile kolluk güçleri tarafından aynı gün gündüz vakti sanıkların yakalandıkları, yapılan üst aramasında suça konu hiç bir eşyanın bulunamadığı ancak her iki sanığın söz konusu eşyayı mağdurların rızaları ile verdiklerini, geri verebileceklerini belirtip, 14.10.2018 15.50 tarihli rızaen teslim ve muhafaza altına alma tutanağına göre de kolluk güçleri eşliğinde yaşadıkları konutlara giderek suça konu eşyayı kendi rızalarıyla iade edip, mağdur …’ın bankamatikten çekip sanıklara verdiği paranın da kovuşturma aşamasında 09.04.2019 tarihli PTT makbuzuyla ödendiğinin anlaşılması karşısında;
Mağdur Mehmet Ali Kılınç’ın zararının soruşturma; mağdur …’ın zararının ise kovuşturma aşamasında giderildiği dikkate alındığında; sanıklar … ve … hakkında 5237 sayılı TCK’nin 168. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği düşünülmeden yerinde yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-)15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde yapılan değişikliğin değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … ile savunmanlarının temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü itirazları ve sanık … savunmanının duruşmada yaptığı savunmaları yerinde görülmüş olduğundan, Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.04.2019 gün, 2019/194-33 sayılı ilâmı ile bu kararın istinaf başvuru yoluyla incelenmesi üzerine verilen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 04.10.2019 gün, 2019/2612-2112 sayılı “İstinaf başvurusunun esastan reddine” dair kararının 5271 sayılı CMK’nin 302/2. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Yasa ile değişik CMK’nin 304. maddesi gereğince dosyanın Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmesine, ilişkin, oy birliğiyle alınan karar 17.06.2020 gününde Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Doğan Kaya’nın katıldığı oturumda, sanık savunmanının yokluğunda açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.