Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2020/8643 E. 2021/10260 K. 01.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/8643
KARAR NO : 2021/10260
KARAR TARİHİ : 01.06.2021

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlığa teşebbüs, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hüküm incelendiğinde;
Doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14/04/2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31/03/2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa’nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazının CMUK’nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli hırsızlığa teşebbüs ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından kurulan hükümler incelendiğinde;
İş yeri dokunulmazlığını ihlal suçu incelendiğinde 5237 sayılı TCK’nın 116/2-4, 119/1-c ve 31/2. maddeleri kapsamında olduğundan zamanaşımının dolmadığı değerlendirilmiştir.
Suça sürüklenen çocuk hakkında yapılan yargılama sonucunda atılı suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, kararın kesinleşmesinden sonra suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak, hükmün açıklanmasına karar verildiği, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde işlediği suça ilişkin ilamı ile mahkumiyetine ilişkin kararında suçun silahla yaralama suçunu oluşturduğu, hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (c) bendi uyarınca ”Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuk bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar” arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 86/3-e maddesinde tanımı yapılan silahla yaralama suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi suretiyle hükmün açıklanıp açıklanmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı bakımından suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının gözetilmesine, 01/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.