Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2020/5571 E. 2021/1370 K. 02.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5571
KARAR NO : 2021/1370
KARAR TARİHİ : 02.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk … hakkında mağdur …’a yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümler incelendiğinde;
Suça sürüklenen çocuk …’in suçun işlendiği saatin kesin olarak belirlenememesi nedeniyle, eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 31/2. ve 116/1, 119/1-c, 31/2 maddeleri uyan hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarının gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 6 yıllık zamanaşımına bağlı olup, bu sürenin suç tarihi olan 08.02.2013 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiilerinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk … hakkında mağdur … ve mağdur …’a yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümler incelendiğinde;
Sosyal inceleme raporunda suça sürüklenen çocuğun, kendisini ve çevresini algılama yeteneğine sahiptir ancak suçun anlam ve sonuçlarını algılama hareketlerinin sonuçlarını değerlendirme ve mukayese yapma yeteneğine ruhsal olgunluğa, bulunduğu ruh hali ve gelişim dönemi nedeniyle tam anlamıyla sahip olmadığı belirtilmesine karşın, Adli Tıp Uzmanı tarafından düzenlenen 08/02/2013 tarihli raporda, açıktan hırsızlık suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişmiş olduğu bildirilmesi karşısında, suça sürüklenen çocuğun TCK’nın 32. maddesi açısından cezai sorumluluğunu etkileyen bir engelinin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Uzmanından rapor alınması ve sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 02/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.