Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2020/3671 E. 2020/5230 K. 22.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3671
KARAR NO : 2020/5230
KARAR TARİHİ : 22.12.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar … ve … hakkında açılan mala zarar verme suçlarına yönelik zamanaşımı süresi içinde karar verilmesi olanaklı görülmüştür.
Sanık …’nın temyizinin iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlere yönelik olmadığı, sadece hırsızlık suçlarından kurulan hükümlere yönelik olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
1-Sanıklar … ve … hakkında müştekiler …, …, … ve …’e yönelik hırsızlık suçlarından verilen hükümler incelendiğinde;
Müşteki …’a yönelik hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması karşı temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Hırsızlık suçlarının tarihlerinin 2012 yılı olduğu halde mahkemece sanık hakkında “daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmış olması” nedeniyle yerinde olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmakta ise de; CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen; suç nedeniyle verilen zararlar giderilmediğinden ve şartlar oluşmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceği kabul edilerek, yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre sanık … ve sanık … müdafiinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
2-Suça sürüklenen çocuk … hakkında müşteki …’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hüküm incelendiğinde;
Suça sürüklenen çocuğa yüklenen ve 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 31/3 maddelerine uyan hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 aylık dava zamanaşımının, suç tarihi olan 22/02/2012 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde
görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
3-Sanık … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan verilen beraat hükmü incelendiğinde;
1-Sanık … hakkında beraat kararı verildiği halde kendisini avukat ile temsil ettiren sanık lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Kanuna uygun olarak yakalandıktan ve tutuklandıktan sonra hakkında beraatine karar verilen sanık … hakkında CMK’nun 141/1-e ve 141/2 madde ve fıkraları uyarınca tazminat hakkının bulunduğunun bildirilerek karara geçirilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına “hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ ne göre 1.800,00 TL maktu vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanığa ödenmesine”” ibaresinin eklenmesi ve “Kanuna uygun olarak yakalandıktan ve tutuklandıktan sonra hakkında beraatine karar verilen sanık … hakkında CMK’nun 141/1-e ve 141/2 madde ve fıkraları uyarınca tazminat hakkının bulunduğunun bildirilmesine” şeklinde ekleme yapılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4-Sanık … hakkında müştekiler …, …, … ve …’e yönelik iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından ve sanık … hakkında müşteki …’ye yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümler incelendiğinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçlarının … tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık … hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümlerde, suçlar birden fazla kişiyle işlenmesine rağmen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 119/1-c. maddesi uygulanmadan eksik cezalar tayini,
2-Dairemizce de benimsenen ve Y.C.G.K.’nın 16.04.2013 günlü, 2012/6-1307 esas ve 2013/151 sayılı kararı uyarınca iddianamedeki olayın anlatım biçimi ve uygulanması istenen yasa maddelerine göre; sanık … hakkında, müşteki …’ye yönelik hırsızlık suçundan 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gibi, iddianame de düzenlenmediğinin anlaşılması karşısında; hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemle sınırlı olduğu gözetilmeden dava konusu dışına çıkılarak 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafii ve sanık … Şüngün’ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, sanık …’ın 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, 22/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.