YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3239
KARAR NO : 2021/3110
KARAR TARİHİ : 23.02.2021
KANUN YARARINA BOZMA
Hırsızlık suçundan sanık …’nun, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 491/ilk, 61, 522, ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4. maddeleri gereğince neticeten 220,00 Yeni Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un Kanun’un 6. maddesi gereğince ertelenmesine dair İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/04/2007 tarihli ve 2006/55 esas, 2007/421 sayılı kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 24/12/2010 tarihli ve 2010/10023 esas, 2010/21321 karar sayılı ilamı ile bozulmasını takiben, yeniden yapılan yargılama sonucunda 765 sayılı Kanun’un 491/ilk, 61, 522 ve 647 sayılı Kanun’un 4. maddeleri gereğince neticeten 220,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/04/2011 tarihli ve 2011/128 esas, 2011/79 sayılı kararının 22/04/2011 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde 20/03/2015 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan dolayı mahkum edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına, 765 sayılı Kanun’un 491/ilk, 61, 522 ve 647 sayılı Kanun’un 4. maddeleri gereğince neticeten 220,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21/01/2020 tarihli ve 2019/546 esas, 2020/40 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı’nın 13/10/2020 gün ve 94660652-105-34-9052-2020-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 26/10/2020 gün ve 2020/91589 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı hırsızlık suçunun 27/03/2004 tarihinde işlendiği ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımı süresine tâbi olduğu, sanık hakkında verilen 06/04/2011 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 22/04/2011 tarihinde kesinleşmesi ile 5 yıllık denetim süresinin başladığı ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/8. maddesinin son cümlesi gereği dava zamanaşımının durduğu, ancak sanığın denetim süresi içinde 20/03/2015 tarihinde yeni bir kasıtlı suç işlediği ve bu suça ilişkin mahkumiyet hükmünün de kesinleşmiş olması karşısında önceki hükmün açıklanmasının gerekeceği, buna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile duran zamanaşımının denetim süresinde işlenen yeni suç tarihinden itibaren yeniden işlemeye başlayacağı cihetle, sanık hakkındaki dava zamanaşımının durma ve yeniden başlama süreleri dikkate alındığında hükmün açıklanma tarihi olan 21/01/2020 itibari ile dolmuş olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı Kanun’un 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, dosya kapsamına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 22.04.2011 tarihi itibariyle duran zamanaşımının 18.07.2019 tarihinde kesinleşen sonraki mahkûmiyete konu suçun işlendiği 20.03.2015 günü yeniden işlemeye başladığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın, eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 491/ilk, 61 ve 522. maddelerinde öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre aynı Kanun’un 102/4 ve 104/2. maddeleri ile 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 142/2-b, 35, 66/1-e, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu anılan Kanun’un 7/2, 5252 sayılı Kanun’un 9/3. maddeleri ışığında, zamanaşımı bakımından 765 sayılı Kanun hükümlerinin sanık yararına olması ve suçun işlendiği 27.03.2004 gününden 765 sayılı Kanun’un 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca hesaplanan 7 yıl 6 aylık zamanaşımının karar tarihine kadar geçmiş bulunması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hükmün açıklanması nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21/01/2020 tarihli ve 2019/546 esas, 2020/40 sayılı sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; sanık hakkında hırsızlık suçundan açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, hükmolunan cezanın kaldırılmasına, 23/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.