YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/2944
KARAR NO : 2021/12487
KARAR TARİHİ : 29.06.2021
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık …’ın temyiz isteminin, cezanın usulsüz olduğunu, somut delil olmadan hakkında ceza verildiğini, hakkaniyet ve hukuk adına dosyanın yeniden ele alınması gerektiğine yönelik olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Sanık hakkında iftirada bulunması için aralarında herhangi bir neden ve husumet tespit edilemeyen mağdur …’ın 04.08.2016 tarihli canlı teşhis tutanağı ile sanığı teşhis ettiği, ayrıca sanığında hazır bulunduğu 09.05.2019 tarihli oturumda da “ Benim daha önceki beyanlarım doğrudur, tekrar ediyorum, aradan zaman geçtiği için sanık değişmiştir. Ancak olaydan sonra bana teşhis yaptırıldı, teşhis beyanlarım doğrudur, benden telefonumu yağmalayan kişi bu kişidir. Olaydan sonra polis merkezinde bilgisayar kayıtları üzerinden değişik fotoğraflar gösterdiler, bir tanesini benzettim, ancak çökmüş durumdaydı, kesin emin olmadığım için teşhiste bulunamadım, daha sonraki zamanlarda internet üzerinden bana bir fotoğraf daha gönderdiler, bu kez sanığa ait olduğunu kesin olarak anladım, polis merkezine giderek fotoğraftan teşhis beyanında bulundum, daha sonra da camlı bölmeyle ayrılan odada sanığı canlı olarak gösterdiklerinde canlı teşhiste de bulundum” şeklinde beyanda bulunarak teşhisinde ısrarcı olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın yağma suçundan mahkumiyetine ilişkin kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye katılınmamıştır.”
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulaması yönünden, 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 10. maddesinin infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilmiştir.
Oluş ve dosya içeriğine göre, sanık … hakkında yağma suçundan kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca dosyada CMK’nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanık … hakkında yağma suçundan kurulan hükümde ileri sürülen temyiz sebepleri yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca, sanık …’ın yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN ONANMASINA, CMK’nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, kararımızın bir örneğinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine, 29.06.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.