YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1987
KARAR NO : 2021/14834
KARAR TARİHİ : 04.10.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I- Suça sürüklenen çocuk … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nun 7/2 ve 5252 sayılı TCK’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Yasa’nın 9/3. maddeleri gereğince, 765 ve 5237 sayılı TCK’nun bir bütün olarak uygulanması sonucunda, suça sürüklenen çocuk lehine olan 5237 sayılı TCK’nın 66/1. maddesinde suça sürüklenen çocuğa yüklenen ve anılan Yasa’nın 149/1-a-c. maddesine uyan suçun gerektirdiği ceza için dava zamanaşımının 15 yıl olması, aynı maddenin 2. fıkrasına göre suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk için bu sürenin üçte ikisinin geçmesiyle kamu davasının düşeceğinin öngörülmesi, anılan Yasa’nın 67/4. maddesi de gözetildiğinde, 15 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin suç tarihi olan 15/04/2005 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … ve müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
II-Sanıklar … ve … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Ceza muhakemesinin asıl amacı maddi gerçeği ortaya çıkarmaktır. Buna ulaştıracak araç ise delillerdir. Bütün isnat araçları delildir ve soyut olarak da eşdeğerdir. Eylem veya eylemlerin bir suç olup olmadığının belirlenmesi için eylemin olup olmadığı kanıtların yorumu ile saptanır. Hakim hangi kanıtı nasıl yorumladığı ve sonuca ulaştığını gerekçede açıklar. Gerekçedeki mantıksal kronolojik dizi ise; iddia, savunma, kanıtlar, kanıtların yorumu ve sabit kabul edilen eylem; ihlal edilen norm ve bunun yorumu ile ulaşılan sonuçla hüküm şeklinde olmalıdır.
Ceza davasında, sanığın bir ve/veya birkaç olayda mahkumiyetine karar verilebilmesi bakımından ortada bir şüphe varsa, bu da mutlak sanık yararına değerlendirilmelidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz.
Bu açıklamalar ışığında somut olayımıza gelirsek;
Tanık … kollukta alınan ifadesinde; aracın alarmının çalması üzerine aşağıya indiğini, şahıslardan birini kovalamaca sonucu kolundan tuttuğunu, çalınan teyp başlığını sorduğunda ileride kaçan arkadaşında olduğunu söylediğini, aniden iki şahsın kendisine bıçak çektiğini, bu nedenle şahısları bırakmak zorunda kaldığı beyan ettiği,
… Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/60 esas, 2016/70 karar sayılı dosyasında alınan ifadesinde, üç çocuktan ikisi önde birisi arkada teybin başlığını almış yürüdüklerini, arkadaki şahsın elini tutarak hepsine birden teybin başlığını verin dediğini, bu sırada öndeki iki kişiden birinin bıçak çektiğini, bu nedenle şahsın elini bıraktığını, sanıkların üçü birlikte olay yerinden ayrıldığını, öndeki çocuklarla arkadaki çocuklar arasında en fazla 20 metre mesafe olduğunu belirttiği,
…Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2005/1396 esas, 2013/37 karar sayılı dosyasında alınan ifadesinde, otururken mağdur …’nin aracının camının kırıldığını gördüğünü, aşağıya indiğinde şahıslar teybin kafasını sökmüş kaçmadıklarını, teybin kafasını istediğinde birisinin kendisine bıçak çektiğini, toplam üç kişi olduklarını ve arabaya mesafelerinin 150 metre olduğunu ifade ettiği,
Tamamı sözlü yargılamadan oluşan dosyada; olayın tek tanığı konumundaki …’un aşamalarda değişen kendi içinde birbiri ile örtüşmeyen iddiaları ile dosya kapsamına göre, çelişkilerin giderilmesi amacıyla tanık …’un ayrıntılı beyanının alınarak sanıkların suç teşkil eden eylemlerinin konumu ve katkıları duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptandıktan sonra sonucuna göre delillerin bir bütün halinde değerlendirilip sanıkların eylemlerinin hukuki vasfının belirlenmesi gerekirken eksik incelemeyle yetinilerek; yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … ile müdafiilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, CMUK 326/son maddesi gereğince sanıkların ceza süresi bakımından kazanılmış hakkının korunmasına, 04/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.