Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2020/1754 E. 2020/2715 K. 15.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1754
KARAR NO : 2020/2715
KARAR TARİHİ : 15.09.2020

Sanık … hakkında, yağma suçundan mahkumiyetine ilişkin İSKENDERUN 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 27/10/2016 gün ve 2015/114 Esas, 2016/265 Karar sayılı hükmün, sanık savunmanının temyizi üzerine, Dairemizin 02/06/2020 gün ve 2018/3572 esas, 2020/1577 karar sayılı zamanaşımı nedeniyle düşme yolundaki kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/07/2020 gün ve … sayılı yazısı ile;
“İtiraza konu olayla ilgili olarak yapılan incelemede; suç tarihi itibarıyla hükümlü hakkında eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nin 149/1-a-d maddesinde öngörülen azami cezanın 15 yıl hapis (765 sayılı TCK’nun 495/2. maddesinde ise 20 yıl) olduğu, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-d maddesine göre dava zamanaşımı süresinin de 15 yıl (765 sayılı TCK’nin 102/2. maddesine göre de 15 yıl) olduğu ve aynı Kanunun 67/4. madde hükmüne (765 sayılı TCK’nin 104/2. maddesine) göre zamanaşımının kesilmesi halinde Kanunda belirtilen sürenin en fazla yarısına kadar uzayabileceğinden, hükümlü hakkında verilen mahkumiyet kararlarının zamanaşımını kesen sebeplerden olduğu da gözönüne alındığında, 15 yıllık zamanaşımı süresine bu sürenin yarısı olan 7 yıl 6 aylık süre eklendiğinde uzatılmış zamanaşımı süresinin her iki Kanun yönünden 22 yıl 6 ay olacağı ve böylece hükmün Yargıtay’da inceleme tarihinde zamanaşımının da dolmadığının anlaşılması karşısında;
Yüksek Dairenizin 02/06/2020 gün ve 2018/3572 esas, 2020/1577 karar sayılı “Kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine” dair ilamına karşı, sanık aleyhine itiraz yoluna gitme zorunluluğu doğmuştur.” denilmek suretiyle itiraz kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

5271 sayılı CMK’nin 6352 sayılı Yasanın 99. maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince yapılan incelemede;
1-) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İTİRAZININ KABULÜNE,
2-) Dairemizin 02/06/2020 gün ve 2018/3572 Esas, 2020/1577 Karar sayılı zamanaşımı nedeniyle düşme kararının kaldırılmasına,
3-) Sanık … hakkında yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Oluş ve dosya içeriğine göre, sanığın hırsızlık amacıyla girdiği marketten aldığı parfüm ile marketten çıktığı sırada durumu fark eden market görevlisinin seslenmesi üzerine bıçak göstererek müştekiden kurtulmaya çalıştığının, boğuşma sonucu yakalandığının ve parfümün üst aramasında çıktığının anlaşılması karşısında, eylemin tamamlandığı gözetilmeden teşebbüs hükümleri uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini, karşı temyiz bulunmadığından ve kazanılmış hak nedeniyle sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık … hakkında, İskenderun 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.03.2009 gün ve 2005/466 esas, 2009/428 karar sayılı kararıyla yaralama ve hırsızlık suçlarından kurulan mahkumiyet hükmünün, yalnızca sanık savunmanı tarafından temyiz edildiği, Dairemizin 04.06.2014 gün 2012/7061 esas, 2014/11261 karar sayılı kararı ile yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazının reddine, hırsızlık suçundan kurulan hükmün ise bozulmasına karar verildiği, sanığın kazanılmış hakkının hırsızlık suçundan kurulan 440 TL adli para cezası olarak oluştuğu gözetilmeden, yazılı şekilde fazla cezaya hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından, “ 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi delaleti ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince sanığa verilen cezanın neticeten: 635 TL adli para cezasına çevrilmesine” kısmının çıkartılarak, “5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi delaleti ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince sanığa verilen cezanın neticeten: 440 TL adli para cezasına çevrilmesine, infazın bu ceza üzerinden yapılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.