YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/11649
KARAR NO : 2021/14371
KARAR TARİHİ : 27.09.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde:
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000.00 TL’ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen adli para cezasına ilişkin hükmün cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince; sanıklar …, … ve sanık … müdafiilerinin temyiz itirazlarının tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
2- Sanıklar …, … ve … hakkında nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanıklar …, … ve … müdafiilerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
3- Sanık … hakkında nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın müdafii olmaksızın İlçe Jandarma Komutanlığında alınan 31/10/2015 tarihli ifadesinde suçlamaları kabul etmesine karşın mahkeme huzurunda verdiği beyanında suçlamaları kabul etmeyerek suçsuz olduğunu savunduğu anlaşıldığından, CMK’nın 148/4. maddesi gereği müdafii hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifadenin, hâkim veya mahkeme huzurunda sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamayacağı ve diğer sanıkların aleyhe beyanları atfı cürüm niteliğinde olduğu gözetildiğinde mevcut delillerin mahkumiyet için yeterli olamayacağı dikkate alındığında sanığın savunmaları doğrultusunda suç tarihinin duraksamaya neden olmayacak
şekilde saptadıktan sonra, sanık …’ın kullanmış olduğu numaraların HTS kayıtları getirtilerek suç tarihinde ve mahallinde sinyal verip vermediği araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve ifası gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 27.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.