Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2019/77 E. 2019/446 K. 31.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/77
KARAR NO : 2019/446
KARAR TARİHİ : 31.01.2019

Yağma suçundan sanık …’ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 497/1, 55/3, 33, 40. maddeleri gereğince 16 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair … Ağır Ceza Mahkemesinin 13/09/2001 tarihli ve 2001/148 Esas, 2001/146 sayılı kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 26.11.2001 gün ve 2001/15580 Esas, 2001/14363 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri çerçevesinde yapılan uyarlama yargılaması sonucunda, 13/09/2001 tarihli kararın ortadan kaldırılmasına ve lehe olduğu kabul edilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 149/1-c, ve 62/1. maddeleri gereğince sanığın 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair aynı Mahkemenin 16/06/2005 tarihli ve 2001/148 esas, 2001/146 Karar sayılı ek kararına karşı … Bakanlığının 13/12/2018 gün ve 94660652-105-32-16016-2018-KYB sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/12/2018 gün ve KYB/2018102665 sayılı ihbar yazısı ile dosya Dairemize gönderilmekle incelendi:

Anılan Yazıda;

(5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 18/11/2005 tarihli ve 2005/2691-3395 sayılı ve Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 13/10/2005 tarihli ve 2005/10431-12718 sayılı ilâmlarına nazaran, sonraki kanunun unsurlarının veya özel hâllerinin değişmesi, cezanın teşdiden tayini nedeni sayılacak olguların tartışılması, alt ve üst sınırlar arasında bir oran belirlenmesi yada artırım veya indirim sebeplerinin değerlendirilmesi, cezanın paraya veya tedbire çevrilmesi veya ertelenmesi hususunda mahkemece takdir hakkının kullanılması ve böylece bireyselleştirme yapılmasının zorunlu olduğu hâllerde, duruşma açılmak suretiyle tüm bunların neden ve gerekçeleri de gösterilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden dosya üzerinde karar verilmesinde isabet görülmemiş, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması) Dairemizden istenilmiştir.

TÜ R K M İ L L E T İ A D I N A

Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığını ihbar yazısı ve incelenen dosya içeriğine göre;
5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca hükümlü yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulanacağı gözetilerek 5237 ve 765 sayılı Yasalara göre yağma suçunu oluşturan eylemler nedeniyle verilecek temel cezaların ne şekilde saptanacağının belirlenmesi ile bireyselleştirme amacına yönelik takdir hakkının kullanılması ve önceki yasaya göre suçların yasal öğelerinde yapılan değişikliklerin tartışılması için duruşma açılmasının zorunlu bulunduğu gözetilmeden dosya üzerinde hüküm kurulması,
Usul ve Yasaya aykırı olduğundan,
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile yağma suçundan hükümlü … hakkında … Ağır Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen 16/06/2005 tarih ve 2001/148–146 Esas, Karar sayılı ek kararın 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 309. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca Mahkemece duruşma açılarak yeniden yapılacak yargılama sonucuna göre gereken hükmün verilmesine, 13/09/2001 tarihli kesinleşmiş ilk hükümdeki ceza süresini aşmamak koşuluyla infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 31.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.