Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2019/351 E. 2019/2612 K. 17.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/351
KARAR NO : 2019/2612
KARAR TARİHİ : 17.04.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi [Ankara (Kapatılan) 11. Ağır Ceza Mahkemesi]
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31/10/2014 – 14/01/2019 tarihli tebliğnameleri ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

1)Usul kanunları yayınlandığı tarihte yürürlüğe girer. Usul hükümleri yürürlüğe girmesiyle birlikte istisnasız olarak uygulanır. 5271 sayılı CMK’nin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yargılama usul kurallarından sanıkların da yararlanacağı bir muhakkaktır.

Hal böyle olunca;

Mahkemece, Dairemizin 2009/2250-2011/18480 sayılı ve 07.07.2011 günlü bozma ilamına uygulanmasından sonra; 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK’nin 150/2. madde ve fıkrası uyarınca sanıkların aleyhe bozmaya karşı talimatla ifadelerinin zorunlu savunman huzurunda alınması gerektiği düşünülmeden ve/veya bu aşamada sanıkların etkin bir hukuki yardım almaları olanağı sağlanmadan, ayrıca alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suç nedeniyle, CMK’nin 188/1. maddesi uyarınca hükmün verildiği duruşmada sanık …’in müdafii hazır bulundurulmaması suretiyle de sanıkların savunmalarının alımı ile ilgili yargılama sürecinde oluşan boşluk ve kısıtlılıkların giderilmesi suretiyle, sanıkların savunma haklarının kısıtlanması,

2)Mahkemece 5271 sayılı Yasanın 150/3. maddesi uyarınca sanıklara savunmalarını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, atanan savunmanlara ödenen avukatlık ücretinin sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğunun gözetilmemesi,
3) Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün,
2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması nedeniyle, anılan değişikliğin karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … savunmanları ile sanık …’in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 17/04/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.