Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2019/2386 E. 2020/1813 K. 10.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2386
KARAR NO : 2020/1813
KARAR TARİHİ : 10.06.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yağma, hürriyeti tahdit, silahla etkili eylem, tehdit
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık … savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; sanık … savunmanının duruşma günüden usulden haberdar edildiği halde duruşmaya gelmediği ve bir mazeret de bildirmediği anlaşılmakla, sanık … yönünden duruşmasız inceleme kararı sonucunda; o yer Cumhuriyet Savcısı; sanıklar …, …, … ile sanıklar … …, …, … ve … savunmanlarının temyiz istemleri ile ilgili dosya okunarak gereği görüşülüp düşünüldü;
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 28.12.2011 gün ve 2011/112 sayılı iddianamesiyle sanıklar … ve … hakkında mağdur …’a karşı tehdit suçundan TCK’nin 106/2-c-d; sanıklar, … ve … hakkında mağdur …’a karşı hürriyeti tahdit suçundan TCK’nin 109/2-3-a.b maddeleri uyarınca Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/72 Esasına kayıtlı olarak açılan kamu davasının yürütülen yargılaması sonucunda,
19.12.2014 gün ve 2014/276 sayılı karar ile; sanıklar … ve … hakkında mağdur …’a karşı tehdit suçundan TCK’nin 106/2-c-d ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis; sanıklar … ve … hakkında mağdur …’a yönelik hürriyeti tahdit suçundan TCK’nin 109/2-3-a.b ve 62. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile mahkumiyetlerine karar verildiği,
Adı geçen sanıklar savunmanları tarafından açılan temyiz davalarını inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 16.12.2015 gün ve 2015/1279-46 sayı ile “Düzeltilerek onama” kararı verilerek anılan mahkumiyet kararlarının kesinleştiği,
Hal böyle olunca; sanıklar … ve … hakkında mağdur …’a yönelik hürriyeti tahdit; sanıklar … ve … hakkında mağdur …’a karşı tehdit suçları ilgili kesinleşen hükümler yönünden olağan kanun yolu ile incelenebilecek temyize olanaklı bir hüküm kalmadığı anlaşıldığından; o yer Cumhuriyet Savcısının bu yöndeki vaki talepleri inceleme dışı bırakılarak;
I- O yer Cumhuriyet Savcısının, sanıklar … ve … hakkında mağdurlar …, …’ya karşı yağma, mağdur …’a karşı yağma ve hürriyeti tahdit suçlarından verilen beraat hükümleri aleyhine; sanık … savunmanının, sanık hakkında mağdur …’e karşı silahla etkili eylem; sanık … savunmanının ise sanık … hakkında hükmolunan beraat kararın gerekçesine yönelmeyen, vekalet ücreti istemi ile sınırlı temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık … hakkında Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 28.12.2011 gün ve 2011/112 sayılı iddinamasiyle suç örgütüne üye olmak suçundan 5237 sayılı TCK’nin 220/2. maddesi uyarınca açılan kamu davası sonucunda; Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/72- 2014/276 sayı ile verilen 1 yıl 8 ay mahkumiyet hükmünün, Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 16.12.2015 gün ve 2015/1279 – 46145 sayılı “Düzeltilerek onama” ilamı ile kesinleştiğininin anlaşılması karşısında; 02.01.2019 gün ve 30643 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/4. maddesinin 1. cümlesinde, kendisini vekil ile temsil ettiren sanığın beraat etmesi halinde, sanık yararına maktu avukatlık ücretine hükmedileceği belirtilmiş olup, hakkında beraat yanında mahkumiyet kararı verilen sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanık … hakkında mahkumiyet hükmünün yasal sonucu olan 15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde yapılan değişikliğin; infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, uyulan bozmaya, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık … savunmanı, sanıklar … ve savunmanı ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün kısmen isteme uygun olarak ONANMASINA,
II- Sanık … hakkında mağdur …’e karşı silahla etkili eylem suçundan kurulan mahkumiyet; sanık … savunmanının ise sanık hakkında hükmolunan beraat kararın gerekçesine yönelmeyen, vekalet ücreti ile sınırlı temyiz iddialarına gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık … mağdur …’e karşı örgütlü suç kapsamı dışında işlediği kasten yaralama suçunun suç tarihinin 2011 yılı olduğu, tekerrüre esas alınan Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/15 – 66 sayılı mahkumiyet kararının kesinleşme tarihinin 11.04.2013 olduğu dikkate alındığında, anılan eski hükümlülüğün tekerrüre esas alınamayacağı ve sanığın adli sicil kaydında başkaca tekerrüre esas hükümlülüğünün bulunmadığının anlaşılması karşısında; bu suç yönünden 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesinin 5.fıkrası gereğince, aynı maddenin 6 ve 7. fıkralarının uygulanamayacağının gözetilmemesi,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesine göre beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık … yararına avukatlık ücretine hükmedilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar, … ve … savunmanlarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık … hakkında mağdur …’e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükümden “TCY’nin 58. maddesinin (6 ve 7). fıkraları uyarınca; sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ibaresinin çıkarılmasına, hüküm fıkrasına “5.450,00-TL avukatlık ücretinin Hazineden alınarak beraat eden sanık … ’a verilmesine” cümlesi eklenmek suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Sanıklar … ve … hakkında mağdurlar …, …’a karşı yağma; mağdur …’e karşı yağma ve hürriyeti tahdit; sanık … hakkında mağdur …’a karşı yağma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik açılan temyiz davaları ile o yer Cumhuriyet Savcısının sanıklar … ve … hakkında mağdur …’e yönelik hürriyeti tahdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik aleyhe açtığı temyiz davasının incelemesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)UYAP sisteminden yapılan sorgulamada, sanık …’nun 26.09.2019 günlü karar oturumunda, başka suçtan Afyonkarahisar E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğunun anlaşılması karşısında; vareste tutulma talebi bulunmadığı halde karar oturumunda hazır bulundurulmayıp yokluğunda hükümlülüğüne karar verilerek, 5271 sayılı CMK’nin 196. maddesine aykırı davranılmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2)Sanıklar … ve … hakkında mağdurlar … ve …’e karşı yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
a)Mağdurlar … ve …’e karşı yağma suçunu, iş yerinde, birden fazla kişi ile birlikte, suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak örgüte yarar sağlamak amacıyla işleyen sanıklar … ve … hakkında 5237 sayılı TCK’nin 149/1. maddesinin (c-f-g) bentlerinin yanında (d) bendi ile de uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)Mağdur …’ün 27.02.2017 tarihli oturumda, zararının 2.000,00 TL civarında olduğunu belirttiği, sanık … savunmanının ise 25.06.2019 günlü dilekçesinde mağdur zararının giderildiğini beyan edip 1.120,00 TL’lik 1 adet ödeme makbuzu ibraz ettiği; mağdur …’in ise 16.09.2013 tarihli dilekçesinde ve 13.06.2014 ile 16.03.2016 günlü oturumlarda zararının giderildiğini belirtmesine karşın; anılan olaylar nedeniyle sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nin 168. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama olanağının karar yerinde tartışmasız bırakılması;
3)Mağdur …’ın …’dan bir araba kiraladığı ve karşılığında boş senet imzalayarak verdiği, kiraladığı bu aracı kullanırken kaza yaparak bir miktar masrafa yol açtığı, aracın masrafını ….’a elden ödemesine karşın senedini geri alamadığı, yaklaşık 15-20 gün sonra katılana ulaşan sanıklar ….ve ….’nın “Sana ceza kesmeye geldik, araç kiralama şirketinde olan 3600.-TL’lik senedin bize geçti, bunu bize ödeyeceksin” dedikleri, borcunu ödediğini anlatan katılanın üzerinde yalnızca 75.-TL para bulunduğunu belirtmesi üzerine, sanıkların bu parayı aldıkları, ardından katılanı arabaya bindirip ıssız bir yere götürdükleri, yoldayken ….’ın yumruk atarak onu yaraladığı, saat 16.00 sıralarında katılanı arabadan indirdikleri, parayı ödemesi için 15 gün süre tanıyan sanıkların bu borcu kabul etmeyen katılanı sopalarla dövdükleri, diz üstü yere oturtup ellerini arkadan plastik kelepçe ile bağladıkları, bu şekilde görüntülerini çektikten sonra yeniden ilçe merkezine getirip bıraktıkları, 3 gün sonra katılanı bu defa ….’e ait kahvehanede dövdükleri, korkuya kapılan katılanın Antalya’ya giderek 20-25 gün süreyle burada saklandığı, ancak bu sürenin sonunda kendisini arayan sanık …’ın ‘….’a dönmediği taktirde karısına ve çocuğuna zarar vereceklerini” söyleyerek tehdit etmesi üzerine döndüğü, annesi … adına bankadan kredi çekerek sanıklara 3500.-TL para verdiği olayda; eylemlerini geceleyin gerçekleştirdiklerine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde denetime olanak verecek şekilde gösterilip tartışılmadan, sanıklar hakkında 5237 sayılı Yasanın TCK’nin 149/1-(c-f-g) bentlerinin yanında (h) bendi ile de uygulama yapılması;
4) Sanıklar …, … ve … hakkında örgüt çerçevesinde işledikleri suçlar yönünden kurulan mahkumiyet hükümlerinin mükerirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken, uygulama maddesi olarak TCK’nin 58/9. maddesinin gösterilmesi yerine aynı yasanın 58/6-7. maddesi olarak gösterilmesi;
5) Kabule göre de;
a) Sanık … hakkında tekerrür hükümleri uygulanırken, 2011 yılı ve öncesi olan suç tarihlerinden sonra kesinleşen ve bu bağlamda uygulama koşulları bulunmayan Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/15-2011/66 sayılı ilamının TCK’nin 58/6-7. maddelerine esas alınması
b) 15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde yapılan değişikliğin yeniden değerlendirme zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı, sanıklar …, …, … ve savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.